Yumurtalık kanseri her 80 kadından 1'inde görülüyor

Yumurtalık kanseri, kadınlarda en sık görülen yedinci kanserdir. Peki, yumurtalık kanserinin erken tanısı mümkün müdür? Tedavi edilebilir bir hastalık mıdır? Kadın Hastalıkları, Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç.Dr. İlker Kahramanoğlu, yumurtalık kanseri hakkında detaylı bilgiler verdi.

Yumurtalık kanseri her 80 kadından 1'inde görülüyor
14 Eylül 2020 - 18:58
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç.Dr. İlker Kahramanoğlu, “Over yani yumurtalık kanseri, kadınlarda en sık görülen yedinci kanserdir. Her 80 kadından 1'inde ömrünün bir döneminde yumurtalık kanseri gelişecektir.
Yumurtalık kanseri için bazı risk faktörleri vardır. Bunlardan en önemlisi ise 'aile hikayesi' riskidir. Yapılan araştırmalara göre yumurtalık kanseri gelişen hastaların yüzde 10-15’inde kalıtımsal genetik bozukluklar olduğu görülmektedir” yorumunu yaptı.
Yumurtalık kistleri her zaman tehlike arz eder mi?
Kahramanoğlu, “Yumurtalığında kist, kitle saptanan hastalar, bu durumdan dolayı endişeye kapılabilirler. Ancak kişiler şu detayı atlamamalı;  yumurtalık kistlerinin çoğu iyi huyludur, kanser riski taşımaz. Yani her yumurtalık kisti kanser olmayabilir.
Özellikle üreme çağında olan kadınların muayenelerinde yumurtalık kisti saptanabilir ve çoğu zaman bu normal bir süreç olarak görülmelidir. Sağlıklı bir kadında her ay, bir yumurtalıkta kist gelişir. Bu kist çatlayarak yumurtayı fallop tüplerine doğru salar. İşte bu durum, yumurtlama olarak adlandırılır. Menopozdan sonra ise bu süreç artık işlemez. Bu nedenle 60 yaşındaki bir kadında saptanan yumurtalık kisti, 30 yaşındaki kadında saptanan kiste göre daha fazla önem arz eder. Ne olursa olsun yumurtalık kistleri, uzmanlar tarafından takip edilmelidir. Endişe duyan kadınlar, ikinci fikir almalıdır" şeklinde konuştu.
Over kanserlerinin yüzde 70’i ileri evrede tespit ediliyor
Doç.Dr. İlker Kahramanoğlu, Erken evre over kanserinde özel bir bulgu veya şikayet yoktur. Hastalık, yumurtalığın veya tüpün büyümesine yol açar. Bu kitle, kendi etrafında dönüp ağrıya yol açmadığı sürece veya yayılıp karın içerisinde sıvı oluşturmadığı sürece fark edilmeyebilir. Karın içinde biriken sıvı, bir noktadan sonra karın şişliğine ve hatta kilo alımına yol açabilir.
Bunun yanı sıra over kanserinde kabızlık, gaz sancısı gibi hemen herkeste zaman zaman olabilen müphem sindirim sistemi şikayetleri gelişebilir.
Sonuç olarak, sessiz ilerlemesinden dolayı over kanserlerinin yüzde 70’i ileri evrede tanı alır. Erken tanı amacıyla her kadın mutlaka yılda bir kez jinekolojik muayene yaptırmalıdır.
Bunlar içerisinde özel risk faktörü taşıyan kişilerde daha yakın ve özel takip gerekir" dedi.
Hastaların yüzde 76'sında tümör kalmıyor
Kahramanoğlu, "Over kanserinde sağkalımı belirleyen en önemli faktörler, ameliyat kalitesi (tümör kalıp kalmaması) ve kemoterapi tedavisine alınacak cevaptır.
Hemen her gün ortaya bu alanda yeni çalışmalar konuluyor. Hastaların ameliyat olacakları merkezi ve cerrahı seçerken çok titiz davranmaları gerekir. Cerrahın ameliyatlarında tümör bırakmaması, durumuna çok dikkat etmeleri gerekir. Bu da ancak seçim yaparken cerrahın iyi araştırılması ile mümkündür.
Dünyanın önde gelen merkezlerinde 100 hastanın 45-80’inde bu başarı yakalanmaktadır. Kendi serimizde,  hastalarımızın yüzde 76’sında tümör kalmama başarısına ulaşmaktayız. Tümör kalmaması amacıyla yapılan over kanseri ameliyatları 8-9 saate dek sürebilmektedir" dedi.
Over kanserinde sıcak kemoterapi yapılabilir mi?
Doç.Dr. İlker Kahramanoğlu, “Sıcak kemoterapi, uygun hastalarda over kanseri ameliyatında tümör çıkarma işlemleri bittikten sonra 40ºC’de ısıtılmış kemoterapi ilaçlarının karın boşluğuna uygulandığı tedavi yöntemidir.
Henüz, over kanserinde standart tedaviye geçmemiştir fakat yapılan iki önemli klinik çalışmanın sonuçlarına ve kendi deneyimlerimize dayanarak bazı hasta grubunda sıcak kemoterapiyi önerebiliyoruz.
Çok merkezli, birinci derecede kanıt sunan 200’ün üzerinde hastanın dahil edildiği çalışmada, sıcak kemoterapi alan hasta grubunda ortalama sağkalım süresinin 12 ay daha uzun olduğu belirlendi. İki hafta önce Çin’den gelen bir çalışmanın sonucunda ise sıcak kemoterapi alan hastaların almayan hastalara göre ortalama 16 ay daha uzun yaşamakta olduğu bilgisini edindik. Her iki çalışmada da sıcak kemoterapiye bağlı yan etkiler minimal düzeyde. Özel ekipman gerektirmesi ve ameliyat süresinin uzaması nedeniyle ise sıcak kemoterapinin maliyeti yüksek oluyor.
Elbette, sıcak kemoterapi uygulamasının uygun olduğu belirli bir over kanseri grubu var. Son iki yıl içerisinde 16 hastaya sıcak kemoterapi uyguladık. Yeterli takip süresi geçtikten sonra bu hastalarımızın sağkalım sonuçlarını diğer hastalarımızla karşılaştıracağız" ifadelerini kullandı.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum