Yukarıdaki resim Time dergisinin Kasım 2020 sayısı kapak resmi. “Büyük sıfırlama” manşetiyle çıkan dergide İtalyan profesör MarıanaMazzucato tarafından kaleme alınan yazı damgasını vurdu.
Yıl 2023…
COVID-19 salgını sona erdi ve küresel ekonomi iyileşme yolunda.
Buraya nasıl geldik?
Ekonomimiz ve toplumumuz çağımızın en büyük krizinin üstesinden gelmek için neler yaşadı?
Girişiyle başlayan yazı sanki küresel ekonominin yaşayacağı gelişimin resmini çizer nitelikteydi. Yazar pandeminin dünya çapında kritik anlamda kırılganlıkları açığa çıkardığını(eksik maaş alan işçiler, yapılandırılmamış ve hazırlıksız bir finans sektörü, daha yüksek hisse senedi fiyatları nedeniyle yatırımları ihmal eden büyük şirketler), ekonomilerin küçüldüğünü, hem hane halklarının hem de işletmelerin hızlı bir şekilde yardıma ihtiyaç duyduğunu özetledikten sonra, gelinen noktada iklim risklerini ele almak, yeşil kredileri teşvik etmek, finansal kurumları büyütmek için yeni politikalara ihtiyaç duyulması, sosyal ve çevresel hedeflerin üstesinden gelmek ve açık bir kamusal amaca hizmet etmeyen finans sektörü faaliyetlerini yasaklamak gibi politikaların hayata geçirileceğini belirtmiş. Avrupa Birliği, Ağustos ayında 1.8 trilyon Euro'luk tarihi bir kurtarma paketini kabul ettikten sonra bu yönde somut adımlar atan ilk ülke oldu. Özellikle iklim değişikliğini ele almak, dijital uçurumu azaltmak ve sağlık sistemlerini güçlendirmek için güçlü stratejiler uygulaması zorunlu hale getirmesi yeni bir Avrupa rönesansının habercisi niteliğindeydi.
Avrupa kıtasında 100 karbon nötr şehir oluşturmak için planlamalar başladı. Bu yaklaşım;
* Yeni enerji verimli binaların yeniden canlanmasına,
* Sürdürülebilir, erişilebilir ve ücretsiz olacak şekilde tasarlanmış yenilenmiş toplu taşımaya,
* Şehir merkezinde sanatçılar ve tasarımcılar ile halka açık meydanlarda sanatsal bir canlanmaya,
* Hükümetler tarafından dijital sağlıktan e-kartlara kadar kamu hizmetlerini iyileştirmek ve vatandaş merkezli bir refah devleti oluşturmak için dijital bir devrime yol açtı.
Yazar 22 Ekim 2020 tarihinde yazdığı yazıda, 3 Kasım 2020 ABD seçimlerinde Joe Biden'ın başkanlığı kazanacağını, Ocak 2021'deki göreve başladıktan sonra, Amerika ile Avrupa arasında yıpranmış bağları yeniden kurmak için hızla harekete geçeceğini, Avrupa’nın ABD’den yüksek teknolojilerde araştırma ve geliştirmeyi teşvik etmek için yatırım stratejilerini ve ABD’ninde, Avrupa'dan sürdürülebilir şehirlerin nasıl yaratılacağını ve sivil katılımın nasıl canlandıracağını öğreneceğini yazmış.
Aşının bulunması ve aşılamanın başlaması neticesinde Haziran 2021’de sağlık krizimizin sonuna yaklaşılacağını, ancak küresel ekonomilerin hâlâ bunalımını sürdüreceğini, hatta hükümetlerin yeni teşvik paketleri için farklı seçenekleri tartışmaya başladıkça, Brezilya, Almanya, Kanada ve diğer yerlerdeki vergi mükelleflerinin, şirket devlerini kurtarmak karşılığında ortak bir takım avantaj ve ödüller talep etmeleriyle bir halk protesto dalgası patlak vereceğini iddia etmiş.
Bu gelişmeler ışığında ABD’nin, yeni kural ve koşullar belirleyeceğini;
* Fon alan şirketlerin maaş bordrolarını korumaları ve işçilerine saat başına asgari 15 dolar ödemeleri,
* Firmaların hisse senedi geri alımları yapmasının kalıcı olarak yasaklanması,
* 2024 yılına kadar temettü veya yönetici ikramiyesi ödemelerinin yasaklanması,
* İşletmelerin yönetim kurullarında çalışanlara en az bir koltuk sağlanması ve şirket kurullarının tüm siyasi harcamalarının hissedarlar tarafından onaylanması,
* CEO'ların, şirketlerinin kurallara uyduğunu onaylamak veya bunları ihlal ettikleri için cezai yaptırımlarla karşılaşmak zorunda kalması maddelerinin hayata geçirileceğini belirtmiş.
Yazarın diğer bir iddiası da, 2022 yazında Ortabatı ve ABD'de şiddetli kuraklığın, dünyanın tahıl üretiminin altıda birini sağlayan mahsulleri yok edeceğini, çağımızın başka bir büyük krizle karşı karşıya kalacağını yazmış. Yaşanacak olan bu kriz sonucunda;
* Yeşil ekonomiye geçişle birlikteçok sayıda sektörü, tüm tedarik zincirlerini ve Ar-Ge'den uygulamaya kadar teknolojik gelişimin her aşamasını kapsayan muazzam ölçekte inovasyonun hayata geçirileceğini,
* Hükümetlerin mümkün olduğunca çok inovasyonu teşvik etmek için satın alma, hibeler ve krediler kullanacağını,
* Plastik okyanusundan kurtulmak, dijital uçurumu azaltmak, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadele etmek için üretilecek çözümlere fon sağlanacağını,
* Yeni bir Sağlıklı Yeşil Düzen kavramının ortaya çıkacağını,
* Mobilite stratejisinin geleceğine odaklanmak ve toplu taşıma, bisiklet yolları, yaya yolları ve sağlıklı yaşamı canlandırmak için yeni yollar için iddialı bir platform oluşturulacağını (Los Angeles'ta Belediye Başkanı EricGarcetti’nin, 405 otoyolunun bir şeridini başarılı bir şekilde bisiklet şeridine çevireceğini ve 2022'nin sonlarında sıfır karbonlu bir yeraltı metro sisteminin temelini atacağını ve kullanımını ücretsiz yapacağını),
* “Girişimci devlet” rolüne yükselen hükümet, nihayet kamu sektörü ve sivil toplumla birlikte değer yaratan ilk çare yatırımcısı haline geleceğini, hükümet için çalışmak üniversiteden çıkan en iyi yeteneklerin tutkusu haline geleceğini, hatta devlet memuru olmak isteyen insanlar için kamu yönetimi alanında küresel bir yüksek lisans için yeni bir müfredat oluşturulacağını öngörmüş.
Yıl 2023…, aynı insanlar ama farklı bir toplum oluştu. Dünya, kamu-özel sektör işbirliklerinin kârla değil kamu çıkarıyla yürütülmesini sağlayan "yeni bir normali" kucakladı. Şirketler, hissedarlara öncelik vermek yerine tüm paydaşlara değer veriyor ve finansallaşma yerini işçilere, teknolojiye ve sürdürülebilirliğe yapılan yatırımlara bıraktı.Bugün en değerli vatandaşlarımızın sağlık ve sosyal bakım, eğitim, toplu taşıma, süpermarketler ve teslimat hizmetlerinde çalışanlar olduğunun farkındayız. Güvencesiz çalışmayı sona erdirerek ve kamu kurumlarımızı uygun şekilde finanse ederek, toplumumuzu bir arada tutanlara değer veriyoruz ve gelecek krizler için sivil altyapımızı güçlendiriyoruz.
Yazarın öngörüleri böyle. Tüm bu yazılanlar olur mu? Bugünden bilmek mümkün değil. Ancak dünyanın gidişatının bu yönde olduğu bir gerçek. Sıkıntılı ekonomimizin süratle düzelmesi gerekli. Ülkemizin başta hukuk, eğitim, sağlık, tarım ve ekonomi olmak üzere sözde değil, uygulamada gerçek reformlara ihtiyacı var. Hayatın her alanında geleceği yakalamak bu günkü reformlara ve inovasyona bağlı. Umarım 2021 bu anlamda bizim yılımız olur.
Bu vesileyle tüm okurlarımızın yeni yılını kutlar, yeni yılın sizlere, sevdiklerinize, ulusumuza sağlık, huzur, mutluluk ve bol kazanç getirmesini dilerim.
YORUMLAR