Bu defa çok göreceli bir şeyden söz edeceğim size:
Hani ‘Renkler ve zevkler tartışılmaz’ deriz; ama bin yıllardır tartıştığımız şeylerin en başında zevkler, renkler, tercihler gelir ya; öyle bir şey işte…
Sözü-müziği Mümin Sarıkaya’ya ait ‘Ben yoruldum hayat’ adlı şarkıyı bugüne dek mübalağasız kırkı aşkın yorumcudan; canlı performansla ya da kasetten, CD’den, müzik kanallarından dinlemişimdir. Çok sevdiğim için bıkmam o şarkıyı dinlemekten.
Ama hayat beni yordu diye değil, başka bir bağlılıkla…
Kendimi yorgun, tükenmiş ya da azıcık üzgün hissettiğim zamanların dışında da…
En iyimser, en mutlu olduğum anlarda da severek, içlenerek dinlerim o şarkıyı; ruhum titrer, içimde bir şeyler kıpırdar, fikrim tepeden tırnağa duyguya bulanır.
O yüzden işte…
‘Ben yoruldum hayat’a her yorumcu kendinden, yüreğinden bir şeyler katmıştır, ben de bir dinleyici olarak her birine hakkını vermişimdir…
Ama birkaç gün önce öyle bir yorumcudan, öyle farklı bir yorumla dinledim ki o şarkıyı…
Tarifsiz güzel…
Ve fakat bu yazının ilk cümlesine dönerek hoşgörünüze sığınacağım; kabul ederim ki çok görecelidir böyle şeyler. Belki siz aynı seste, aynı yorumda, aynı etkiyi bulamayabilirsiniz.
Bununla birlikte o güçlü sesin Alanya’dan ünlendiğini ve henüz yurt çapında hak ettiği ünü yakalayamamış olsa bile aslında ünlülerin çoğundan daha büyük bir müzikal kaliteye sahip olduğunu söylesem…
Belki ilginizi çeker…
Yorumcu dostum sevgili Gürkan Özmen’den söz ediyorum.
Vardım Hint Eline’yi, Ellerim Böyle Boş mu Kalacaktı’yı, Sanma Sana Gelirim’i, Sen Yoksun’u, Yorgun Kadın’ı, Yaş Destanı’nı, Cemre Gibi Düş Gönlüme’yi, Memik Oğlan’ı, Bir Veda Havası’nı, Gidemem’i…
Ve daha nice şarkıyı, türküyü kendi benzersiz yorumuyla seslendiren muhteşem bir sesten söz ediyorum…
Hepsini hayranlıkla, defalarca ve defalarca dinledim…
Tek kelimeyle muhteşem bir yorumcu…
Dinlemelisiniz, siz de mutlaka dinlemelisiniz.
Müziğe dinleyici olarak da olsa eğer azıcık meyliniz varsa ve Alanya’da yaşıyorsanız bilhassa dinlemelisiniz…
Müziği, yorumu, şiirlere ruh veren o dokunaklı yankıyı tanımak için değil sadece; Gürkan Özmen Alanya’dan yükselen bir ses olduğu için, Alanya’nın çok güzel, çok değerli seslerinden biri, Alanya’nın bir değeri olduğu için dinlemelisiniz…
***
Bir sesi betimlemek zordur, hatta belki mümkün değildir.
‘Derin’ deriz…
‘Davudî’ deriz…
‘Gürül gürül’ deriz…
‘Derelerin akışı gibi berrak, ışıl ışıl’ deriz…
‘İpek gibi’ deriz…
Bir sürü benzetme yaparız ve o sesi, somut şeylerin görüntüleriyle, biçimleriyle tarif etmeye çalışırız.
Gürkan Özmen’in her şarkısında başka bir benzetmeye sığındım ben de.
‘Derin’ dedim…
‘Davudî’ dedim…
‘Gürül gürül’ dedim…
‘Derelerin akışı gibi berrak, ışıl ışıl’ dedim…
‘İpek gibi’ dedim…
Dedim demesine ama başka hiç kimseye benzetemedim; kendine özgü, bambaşka bir ses o…
Türkan’la düet yaptığı o muhteşem şarkıda ‘Gidemem’ diyor Gürkan Özmen ve devam ediyor:
‘Bilemem
Nereye sürüldüğümü
Bekleme, belki kaybolup gidecek bu yürek
Karla kaplı yüreğimde hüzne doğan kır çiçeğim…’
Öyle işte…
Nereye sürüldüğümüzü, nerelere sürüklendiğimizi biz de bilemeyiz; ama iyi şarkıları, iyi türküleri, iyi yorumları, iyi yorumcuları biliriz…
Ya da bilmeyi, keşfetmeyi deneyebiliriz belki…
Çok göreceli bir mevzuda sizi çok özel bir keşfe davet ettiğimi anladınız değil mi?
Öyleyse teşekkür ediyorum size.
Lafı bu kadar uzattıktan sonra azııcık da mahcubiyetle size öneriyorum: Lütfen Facebook’ta Gürkan Özmen’in sayfasına uğrayın ya da Youtube’un ‘Ara’ kutucuğuna bu çok değerli Alanyalının adını yazıp kendinizi şarkılara, türkülere bırakın…
5 Mart’ta klibi de yayınlanıyor sevgili Gürkan Özmen’in. Fragmanının büyüsünden hâlâ çıkamadığım bu çalışmayı da mutlaka izlemelisiniz, dinlemelisiniz.
Ne demek istediğimi, inanınız o zaman daha iyi anlayacaksınız.
YORUMLAR