Saadet Gül Göksu

Saadet Gül Göksu


TARİFİ NE MÜMKÜN, YÜREKLİ AŞKLARA….

16 Ocak 2017 - 03:46 - Güncelleme: 28 Nisan 2020 - 09:29

Ne depremler, ne yangınlar yaşar yürek.. Ömürlerce sever, sevilir. Aşık olur, her defasında daha çok, daha gerçek… Her aşkımız bir öncekinden daha muhteşemdir. Ama asla son değildir, sonu olmaz aşkın.. Aşk müptela bir duygudur.
Ne depremler, ne yangınlar yaşar yürek.. Ömürlerce sever, sevilir. Aşık olur, her defasında daha çok, daha gerçek… Her aşkımız bir öncekinden daha muhteşemdir. Ama asla son değildir, sonu olmaz aşkın.. Aşk müptela bir duygudur. Yokluğa, yoksunluğa, yarım kalmışlığa, tamamlanmama-tamamlanamama duygusuna müptela.. Aksi, aksi öylesinedir işte.. Varla yok arası bir duygu yoğunluğu, o kadar…
Kafasını kaldırdı, bir çift mavi gözle kesişti gözleri.. Tekrar önündeki işe döndü.. Yoooo… dönemedi. Gözlerini kaydırıp tekrar bakmak istedi, bakamadı. Gözünün önünden geçirdi maviliği ve tüm bedeninde o ılık akıntıyı hissetti.
Aşk sıcaktır bir o kadar… Öyle yakıp kavuran cinsinden değil. Ilık, ne soğutur yüreğini ne üşütür. Ilık bir akıntı olur.. Ilık bir esinti, geçer içinden, bedeninden ruhuna geçişini hissedersin.

Kaçamak bir kaydı gözleri o yöne, o gözlere dokunup kaçtı gözleri… Hayret hala ona bakıyordu. Kalamadı, oturamadı, kalkamadı, konuşamadı, yoktu ki…
Aşk yokluktur bir o kadar…. Bir var bir yok oluştur… Bir zamanın içine girersin ve ışık hızında yol alırsın. Bir çıkarsın zamandan, kıyısından yokluğa doğru yol alırsın.. Nefesin yok olur önce, sonra kalp atışların, vücut ısın düşer. Ölüme en yakın andır aşk…..
Küçük adımlarla ilerledi, uzaklaştı uzaklaşmasına ama bir çift mavi göz asılmıştı saçlarına, asılı kalmıştı perçemlerinde.. . Döndü ve omzunun, katran karası saçlarını savurarak, omzunun üzerinden bir kez daha baktı. Bedeni büyüdü, yüreği büyüdü, gökyüzü oldu.. Gökyüzüydü aşk…
Aşk mavidir aslında..Kırmızı hiç değil.. Bazen karışır kırmızıya, ada mora çalar aslında.. ama aşk var ya öyle mavi öyle mavidir ki okyanuslarca…
Ayakları yerden kesilmişti..Evet kesilmişti ayakları, elleri, oluk oluk kan boşaldı yüreğine.. Kanlı mı olurdu hep aşk…
Aşk cinayettir. Normalini öldürür insanın. Kendi katlini vacib kılmaktır.
Bir mavinin derinliklerinde boğulmak böyle bir şey miydi? Kulaç atıyor ama her kulaçta daha derine çekiliyordu. Allandı yanakları, pullandı.. Titredi elleri, ürktü bir an, çok an… Mavi gözler, evet mavi gözler fark etmiş miydi bu serçe telaşını.. Yok canım! Evet canım! Yok yok !
Paniktir aşk, hem de ataklı panik.. Her deminde, her renginde.. Her seferinde… Değişiktir, değişkendir, endir…
Kaçmalı mıydı, kalmalı mıydı? Kendisiyle savaşmalı mı? Razı mı olmalı, olmamalı mı?
Aşk savaşdır biraz, biraz da barış..
Kalarak mı sahip mi çıkmalıydı, vazgeçerek mi ? Bilemedi…
Aşk bazen kalmak, bazen gitmektir..
Gitti, gitti, milyonlarca arpa boyu yol gitti. Gecelerce, gündüzlerce yol gitti. Karlı dağlar, dalgalı denizler aştı. Yüreğine bakmadı, hiç bakmadı, bakamadı. Az da gitti uz da gitti.
Kalamadı… Eksilerek, yüksünerek, saçlarında mavilikler asılı…. Biraz kaldı, biraz kaçtı..
Aşk , ayakların giderken yüreğinin kalmasıdır…
Yürekli aşklarınız olsun…

YORUMLAR

  • 0 Yorum