Canan Şencan

Canan Şencan


AKAN SU KİR TUTMAZ

16 Nisan 2018 - 01:00 - Güncelleme: 28 Nisan 2020 - 09:29

Yaşamak, nefes alıp vermek değildir kuşkusuz. Yiyip, içmek, yatıp, kalkmakta değildir. Günün devinimi içinde rutin işlerle uğraşmak hiç değildir. Varlığına inandığı öte dünyada rahat edebilmeyi garantilemek amacıyla sürekli ibadet etmekte değildir. Devinimsiz, mütevazı, etliye sütlüye karışmadan, kokup, bulaşmadan, hiçbir şeye hayret etmeden, hiçbir riske girmeden, bir işin ucundan tutmadan, ne sanat, ne bilim, ne felsefeyle uğraşmadan, okumadan, araştırmadan, gözlemlemeden, sorgulamadan bir insanın yaşadığını varsayamayız. O yalnızca nefes alıp veren bir varlıktır.




Oysa yaşamak; heyecandır, risk almaktır, yaşamı gerçek yaşam yapan her şeyle ilgilenmektir. Her şeye karışmak değil ama gerektiğinde müdahale edebilmek, gerektiğinde fikir verip yol gösterebilmektir. Sorgulamaktır var oluş nedenini. Hayret etmektir. Öğrenmektir bu günü, yarını beklemektir belki umutla. Acı çekmektir kimi zaman. Diken üstünde oturabilmektir. Hatta bazı zamanlar Hint fakirinin çivili yatağında yatabilmektir. Gül bahçesinde gezinmektir bazen de. Bin bir güzellik içinde olan doğanın gizemine kaptırmaktır kendini. Kısacası yaşamak su gibi akmaktır.



Bir yazarın tespitine göre iki gurup insan varmış. Birincisi yaşayan, diğeri ise yaşayanlara bakıp onları eleştirenler. Doğruluk payı yok değil. Yaşayan insan hayata dair her tür uğraştan zevk alır. En azından yapmayı dener. Gülmeyi de eğlenmeyi de, ağlamayı da bilir. Bazen yavaş bazen hızlı yürümeyi, zamanı geldiğinde ise koşmayı bilir. Yaşayan insan duyarlı insandır. Yoksulun halinden, acı çekenin gözünün dilinden anlar. Başkalarının acılarını olduğu kadar sevinçlerini de yüreğinde hisseder.



Diğer guruptaki insanın yapacağı pek fazla bir şeyi yoktur. Onun için yaşam bir su birikintisi gibidir. Eğlenmesini bilmez, eğleneni eleştirir, gülmeyi bilmez güleni eleştirir. Onun işidir bu. Kendi yaptıklarını yapsın ister herkes. Kendi gibi olsun ister. Yada kendiside diğer guruptakiler gibi olmak ister ama bunun için gerekli donanıma sahip değildir çoğu kez. Ya yeteneksizdir, ya bilgisiz. Onun içindir ki tek yaptığı şey eleştirmek olur.



Bırakalım bütün bunları da iyisi mi yaşamaya bakalım. Öğrendiklerimizle, gözlemlediklerimizle bir dere gibi sakin akabiliriz. Yada bir ırmak gibi coşkuyla akıp, günün birinde açık denizlere karışabiliriz. Göreceğimiz tüm güzelliklerle birlikte öğreneceğimiz çok şey olacaktır bu macera içinde. Hayat risk almaktır bir anlamda. Gelecekle ilgili umut taşımak, günü yarını beklemeden yaşamaktır. Yargısız, sorgusuz ama gözlemleyip güzeli doğruyu öğrenerek hayatımıza monte etmek yanlışlardan ve kötülüklerden uzak durmak en doğru olanı diyorum.



Siz yine de nasıl biliyorsanız öyle yapın. Hayat sizin. Bu hayatı ister yaşayın coşkun sel gibi, isterseniz bir su birikintisi içinde kalın. Tek  hatırlamanız gereken şey su birikintisi bir gün bataklığa dönüşebilir yada kuruyabilir. Ama; AKAN SU KİR TUTMAZ.



Sevgiyle ve dostça kalın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum