ÜMİT UYSAL AGC'Yİ ZİYARET ETTİ
Muratpaşa Belediye Başkanı ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Uysal, Alanya Gazeteciler Cemiyeti’ni (AGC) ziyaret etti. AGC Başkanı Gaye Coşkun, yönetim kurulu üyeleri ve gazeteciler tarafından ağırlanan Uysal, soruları cevapladı. Karşılama sırasında AGC Başkanı Coşkun, Uysal’a 100. Yıl rozeti hediye etti.
Editör: Alanya Time - 1
08 Aralık 2023 - 13:40
Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal AGC’ye yaptığı ziyarette çeşitli konularda açıklamalarda bulundu. CHP ve İYİ Parti’nin yerel seçimlerde işbirliği yapmayacağının hatırlatılması üzerine Uysal, Türkiye'de siyasetin aşırı merkeziyetçi olmasını eleştirdi. Uysal, ‘Türkiye'nin, her alanda tamamen Ankara odaklı hareket etmesi, genel kamu yönetimi uygulamaları ve siyasi sahadaki diğer çabaların üzerinde düşünülmesi gerekir.’ dedi.
SİYASETİN MERKEZİYETÇİLİĞİ
Uysal konuşmasında şu sözleri kullandı; “Siyasetin aşırı merkeziyetçi olması Türkiye'de, genel anlamda bütün toplum kesimlerinin şikayet ettiği bir konu diyebiliriz. Çünkü Türkiye çok büyük bir ülke. 85 milyon nüfus. Bir ucundan bir ucu uçakla 2 saat. Böyle bir ülkenin çok merkeziyetçi hareket etmesi, her alanda. Tamamen Ankara odaklı yaşaması, birçok alanda, genel kamu yönetimi uygulamalarında, siyaset sahasında diğer çabalarda aslında üzerinde durulması gereken, değerlendirilmesi gereken, olumlu olumsuz düşünülmesi gereken bir konu. Şehirler sahipsiz kalmaz. Toplum hep beraber gereğini yapar. Siyasi partiler düzenine saygımız var ama siyasi partiler düzeninin motomot Alanya’da yaşayan herkes, siyasi partiler düzenin emrinde değildir. Hepimizin dünya görüşü olabilir ama asıl dünya görüşümüz bu vatandır, bu ülkedir. Şehirlerimizdir. O yüzden hani siyasi partilerin kararları çok önemli ama vatandaşın kararı daha önemlidir.”
ADAYLIK SÜRECİ
Partilerin iç hukuk süreçlerine değinen Uysal, Büyükşehir için başvuru yaptığını belirterek; “Aday adaylıkları partilerin iç hukuk süreçleridir. İstediğini istediği yere atayabiliyor. Biz Büyükşehir için tanımlanan başvuruyu yaptık. İki yere birden başvuru yapamıyorsunuz ama daha geniş kapsamlı müracaat, daha dar kapsamlı müracaatı da genel hukuk mantığı açısından kapsar. Şu an sahada araştırma yapan heyetler var. Toplumun değişik kesimleriyle görüşüyorlar. Alanya'ya da gelecekler. Aynı zamanda teknik anketler devam ediyor. Ona göre bir karar verilecek” diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR YASASI VE KENTSEL DÖNÜŞÜM
Büyükşehir yasasıyla ilgili olarak, yasaların uzun uzun tartışılmadan çıkarıldığını ve milletin seçimlerde oy kullandıktan sonra denetim yapmadıklarını eleştiren Uysal konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Yasalar tartışılmadan çıkıyor. Millet olarak seçimlerde oyumuzu kullanıyoruz ama sonradan o denetim enstrümanlarını kullanamıyoruz. Çünkü öyle bir durumumuz yok. ‘Bunu niye tartışmadık’ demiyoruz. Yasa çıkıyor, çıktıktan sonra tartışıyoruz. Çok hayati yasalar. Mesela kentsel dönüşüm yasası da öyle çıktı. Var mı kentsel dönüşüm? Türkiye genelinde yok, ihtiyaç var mı? Çok. Yani bir apartmanı dahi yıkıp yeniden yapma var. Şehirlerin özellikle köyden kente göç olgusuyla 1980'lerde mevzuatsız şekillenen inşaat stokunun hızla yenilenmesi lazım değil mi? Hiçbir mevzuat olmadan böyle yapılıyor. Uluslararası standartların çok gerisinde, depremden korunma standartlarının çok gerisinde, çok büyük bir yapı stoku var. 1970'lerde ülkenin yüzde 75-80'i köylerde yaşıyordu, kasabalarda yaşıyordu. Şimdi yüzde 70-80'i kentlerde yaşıyor. 40 yıl geçti sadece. Şimdi buradaki mevzuatsız önüne gelenin istediği gibi inşaat yaptığı süreçlerdeki binaların Türkiye genelinde yenilenmesi lazım. Bunu bilmek için ille de inşaat mühendisi olmaya ya da teknik eleman olmaya gerek yok. Çıplak gözle gözüküyor zaten.”
SİYASETİN MERKEZİYETÇİLİĞİ
Uysal konuşmasında şu sözleri kullandı; “Siyasetin aşırı merkeziyetçi olması Türkiye'de, genel anlamda bütün toplum kesimlerinin şikayet ettiği bir konu diyebiliriz. Çünkü Türkiye çok büyük bir ülke. 85 milyon nüfus. Bir ucundan bir ucu uçakla 2 saat. Böyle bir ülkenin çok merkeziyetçi hareket etmesi, her alanda. Tamamen Ankara odaklı yaşaması, birçok alanda, genel kamu yönetimi uygulamalarında, siyaset sahasında diğer çabalarda aslında üzerinde durulması gereken, değerlendirilmesi gereken, olumlu olumsuz düşünülmesi gereken bir konu. Şehirler sahipsiz kalmaz. Toplum hep beraber gereğini yapar. Siyasi partiler düzenine saygımız var ama siyasi partiler düzeninin motomot Alanya’da yaşayan herkes, siyasi partiler düzenin emrinde değildir. Hepimizin dünya görüşü olabilir ama asıl dünya görüşümüz bu vatandır, bu ülkedir. Şehirlerimizdir. O yüzden hani siyasi partilerin kararları çok önemli ama vatandaşın kararı daha önemlidir.”
ADAYLIK SÜRECİ
Partilerin iç hukuk süreçlerine değinen Uysal, Büyükşehir için başvuru yaptığını belirterek; “Aday adaylıkları partilerin iç hukuk süreçleridir. İstediğini istediği yere atayabiliyor. Biz Büyükşehir için tanımlanan başvuruyu yaptık. İki yere birden başvuru yapamıyorsunuz ama daha geniş kapsamlı müracaat, daha dar kapsamlı müracaatı da genel hukuk mantığı açısından kapsar. Şu an sahada araştırma yapan heyetler var. Toplumun değişik kesimleriyle görüşüyorlar. Alanya'ya da gelecekler. Aynı zamanda teknik anketler devam ediyor. Ona göre bir karar verilecek” diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR YASASI VE KENTSEL DÖNÜŞÜM
Büyükşehir yasasıyla ilgili olarak, yasaların uzun uzun tartışılmadan çıkarıldığını ve milletin seçimlerde oy kullandıktan sonra denetim yapmadıklarını eleştiren Uysal konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Yasalar tartışılmadan çıkıyor. Millet olarak seçimlerde oyumuzu kullanıyoruz ama sonradan o denetim enstrümanlarını kullanamıyoruz. Çünkü öyle bir durumumuz yok. ‘Bunu niye tartışmadık’ demiyoruz. Yasa çıkıyor, çıktıktan sonra tartışıyoruz. Çok hayati yasalar. Mesela kentsel dönüşüm yasası da öyle çıktı. Var mı kentsel dönüşüm? Türkiye genelinde yok, ihtiyaç var mı? Çok. Yani bir apartmanı dahi yıkıp yeniden yapma var. Şehirlerin özellikle köyden kente göç olgusuyla 1980'lerde mevzuatsız şekillenen inşaat stokunun hızla yenilenmesi lazım değil mi? Hiçbir mevzuat olmadan böyle yapılıyor. Uluslararası standartların çok gerisinde, depremden korunma standartlarının çok gerisinde, çok büyük bir yapı stoku var. 1970'lerde ülkenin yüzde 75-80'i köylerde yaşıyordu, kasabalarda yaşıyordu. Şimdi yüzde 70-80'i kentlerde yaşıyor. 40 yıl geçti sadece. Şimdi buradaki mevzuatsız önüne gelenin istediği gibi inşaat yaptığı süreçlerdeki binaların Türkiye genelinde yenilenmesi lazım. Bunu bilmek için ille de inşaat mühendisi olmaya ya da teknik eleman olmaya gerek yok. Çıplak gözle gözüküyor zaten.”
YORUMLAR