Uçak yorgunluğu tarihe mi karışıyor?

Uzun uçak yolculukları, insanların biyoritmlerini tamamen değiştiren bir etkiye sahip. Ancak bilim adamları, gece uçuşlarında yolcuların ışık flaşına maruz kalmalarının, uçak yorgunluğu (jetlag) sorununu ortadan kaldıracağını öne sürüyor.

Uçak yorgunluğu tarihe mi karışıyor?
09 Ekim 2020 - 17:14
Işık huzmeleri göz kapaklarının arasından geçer ve bu beyine, insan vücudunun biyolojik saatini yeniden ayarlaması için uyarı gönderir.
ABD'nin önde gelen üniversitelerinden Stanford'daki araştırmacılar, 39 gönüllünün gözlerine ışık huzmeleri gönderdiler ve insanların biyolojik saatinin yaklaşık 2 saatlik bir değişime uğradığını tespit ettiler. Bir saatlik ışık flaşı terapisi bu etkiyi yaratmak için yeterli olmuştu.
Vücut saati
İnsan vücudu alışık olduğu üzere 24 saatlik gündüz ve gece paternleriyle senkronize hareket eder. Ancak insanlar zaman dilimlerini aşarak, yeni bir gece-gündüz planlamasına geçtiklerinde, vücut kendisini yeniden düzenleme ihtiyacı hisseder.
Birçok insan bir-iki zaman dilimi arasındaki seyahate kendisini adapte edebilirken, birkaç zaman dilimi değişimine neden olan uzun uçak yolculukları, vücut saatini adeta allak bullak eder.
Uçak yorgunluğu (jet lag) insanların günlerce kendilerini yorgun, sinirli ve adeta yönünü bulamaz halde hissetmesine neden olur. Bu etkileri ortadan kaldırmak için bazı insanlar melatonin tableti kullanırlar. Bu tablet, geceleri salgılanan melatonin hormonunun yerine geçer. Bazıları ise, gün ışığı algısı yaratması için fototerapiye girerler.
Ancak Stanford Üniversitesi tıp fakültesi öğretim üyelerinden doktor Jamie Zeitner ve arkadaşları, insanların elektronik flaş önünde uyumasının çok daha fazla işe yarayacağını düşünüyor. Uzmanlar araştırmaları sırasında deneklerden, iki hafta boyunca aynı saatte yatmalarını ve aynı saatte uyanmalarını istedi. Ardından deneklerden bir laboratuvar ortamında uyumaları istendi ve bir saat bazılarına sürekli ışık verilirken, bazılarına elektronik flaş ışığı uygulandı. Elektronik flaş uygulanan denekler ertesi akşam yaklaşık iki saat daha geç uyudular. Sürekli ışığa maruz kalan deneklerin geç uyuma süresi ise ortalama 36 dakika oldu.
Elektronik flaş, göz hücrelerinin yenilenmesini sağlıyor
Doktor Zeitzer bu deneyi, "biyolojik hackleme" olarak adlandırıyor. Gözlerin arkasında ışığı algılayan hücreler, beyinde vücut saatini ayarlayan bölgeye mesaj gönderiyor. Işık beyni şaşırtıyor ve beyin günün normalden daha uzun sürdüğünü algılıyor. Doktorlar bu metodla, insanların zaman dilimi değişikliklerine çok daha hızlı adapte olmasını sağlayacağını belirtiyor. Ayrıca, elektronik flaşın çok güçlü olduğunu ve gözün arkasında ışığı algılayan hücrelere kendilerini yenileme şansı verdiğini vurguluyor.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum