Tatlı suda yüzmek isteyenlere hayat kurtaran tavsiyeler
Harran Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Altay, sıcak havalarda serinlemek için baraj gölü, sulama kanalı ve göletlere girenlere uyarılarda bulunarak kas gerilmesinin boğulma riskini arttırdığını söyledi.
Özellikle yaz aylarında sıcakların artmasıyla birlikte serinlemek amacıyla tatlı suda yüzenlerin sayısının arttığını söyleyen Harran Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Altay, “Bundan dolayı göletler kanaletler ve baraj göletlerini kullanan vatandaşlarımız var. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, tatlı suyun tuzlu suya göre kaldırma kuvvetinde ciddi bir azlık konusu var. Yani deniz suyu tuzlu olduğu için kaldırma kuvveti fazla. Genelde şöyle bir alışkanlığımız var, ben denizde iyi yüzüyorum. Orada suyun üstünde rahatlıkla kalabiliyorum. Tatlı suda da bunları rahatlıkla yapabilirim şeklinde ancak tuzlu suyun kaldırma kuvvetindeki fazlalığı bilmemiz lazım. Yani tatlı su daha az bir kaldırma kuvvetine sahip. Yine bir diğer karşılaştırma konusu havuzlar ‘hocam ben tatlı suda yüzüyorum havuzda gayet iyiyim. Baraj göllerinde göletlerinde bu yüzmede herhangi bir sorun olmaması lazım' diye bir görüş var. Oysa bildiğiniz gibi havuzlar genellikle insan boylarına sınırlarına yakın bir şekilde ayarlanıyor. 140- 150 santimetre 170 santimetre civarında, yüzme havuzlarımız ve zeminleri bunun için uygun. Yani şahıslar batsa da kendini tekrar suyun üstüne çıkarabiliyor ancak göllerin göletlerin zeminleri çamurla dolu ve bu nedenlerden dolayı yüzme sırasında kaldırma kuvveti azken ve yavaş yavaş aşağı doğru batarken ayaklarının çamura batması söz konusu” ifadelerini kullandı.
Panik ve kasılma boğulmaların başlıca nedeni
Tatlı ve soğuk suda hem kaldırma kuvvetinin az olduğunu hem de kaslarda gerilmelerin yoğun bir şekilde yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Akif Altay, “Yine panik sırasında ciddi bir kas yorgunluğu başlıyor. Yani suyun üstünde kalamayınca daha fazla kas kullanmaya başlıyor. Suyun biraz daha altına indiğimizde bilindiği üzere baraj göletlerin beslenmesi en fazla çevredeki karların erimesiyle oluyor. Yani kar suları, soğuk sular bu nedenle de suyun yüzey kısmı güneş enerjisiyle birlikte kısmen ısınsa da derin kısımları daha soğuk, daha serin, bu da kaslarda geçici diye bildiğimiz spazm kasılmaya, özellikle panik hareketlenmelerde anormal durumlara neden oluyor. Kişiler suyun kaldırma kuvveti az olduğu için suyun üzerinde kalmayı başarmadıkları zaman hızlı bir panik yaşıyor. Hızlı bir çırpınma başlıyor ve yavaş yavaş suyun altına batmaya başlıyor. Hem soğuk suyla karşılaşma hem kaslardaki ani yorgunluk, bu boğulmalarda esas sebeplerden bir tanesi. Onun için zaten baraj göllerinde, göletlerde, çevresinde yüzmek için uygun olmadığını, yüzmenin yasak olduğunu bildiren uyarı levhaları var” dedi.
Kanallar ve göletler yüzmek için uygun yerler değil
Şanlıurfa'da vatandaşların sulama kanallarını tercih ettiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Akif Altay, “Yine bölgemizde, şehrimizde karşılaştığımız bir diğer sorun tarımsal sulama kanallarındaki yüzmeler. Maalesef bunlar yüzmek için uygun alanlar değil. Adı üzerinde tarımsal sulama kanaları, kamu kurumları. Buralarda yüzmeye uygun olmadığına dair her zaman uyarı levhaları var. Özellikle kenar kısımları çıkmak için, tırmanmak için uygun değil. Suyun kendisi de hem kaldırma kuvveti hem de soğuk sebebiyle yosunlaşma daha fazla. Tüm bunların etkisiyle baktığımızda tatlı suda kişinin çok daha profesyonel bir şekilde yüzme biliyor olması lazım, ki serinleme ve spor yapmaya uygun bir alan değil, onu da tekrarlayalım. Özellikle belirlenmiş alanların dışında yüzmeyi önermiyoruz. Yüzmek için ayrılan alanlar olsa bile burada suyun kaldırma kuvveti fazla olduğunu, zeminin daha soğuk olduğunu, suyun alt kısmının ve su zemininde kısmen çamurlu olduğunu bilmemiz ve buna göre tedbir almamız lazım. Bu nedenle vatandaşlarımızın profesyonel cankurtaranların olmadığı alanlarda soğuk suya, göletlere, kanalara, barajlara girmelerini önermiyoruz. Buraların yüzmek için uygun olmadığını belirtmek istiyorum” diye konuştu.
Şinasi İnan
YORUMLAR