Scholz: Türkiye'nin AB üyeliği süreci ile İsveç'in NATO'ya katılımı arasında bağlantı yok
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Önce gelin Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünü açın, ondan sonra biz de (NATO'da) Finlandiya'nın nasıl önünü açtıysak, İsveç'in de önünü açalım" açıklamasına, Almanya Başbakanı Scholz'dan yanıt geldi.
Editör: Alanya Time - 1
10 Temmuz 2023 - 18:51
İsveç'in NATO üyeliğine itirazını kaldırmaya ikna amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik telefon diplomasisi yürüten Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Erdoğan'ın son önerisiyle ilgili açıklama yaptı.
Erdoğan'ın Türkiye'nin AB üyeliği süreci ile İsveç'in NATO üyeliği sürecini ilişkilendirmeyi önermesinin ardından, Scholz, İsveç'in NATO'ya katılma çabası ile Türkiye'nin uzun yıllardır duran AB üyelik sürecinin 'alakasız meseleler' olduğunu söyledi.
'Birbiriyle tutarlı değil'
Yarın başlayacak NATO zirvesi öncesi Berlin'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Scholz, şu ifadeleri kullandı:
"İsveç, NATO üyeliğinin tüm şartlarını yerine getiriyor. Diğer soru, onunla bağlantılı olmayan bir soru ve bu yüzden bağlantılı bir mesele olarak görülmesi gerektiğini düşünmüyorum."
"Umarım yakında İsveç'i NATO'ya katmayı başarabiliriz."
Lüksemburg'dan Erdoğan'a eleştiri
Erdoğan'ın önerisine bir ret yanıtı da Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn'dan geldi. Tagesspiegel'e konuşan Asselborn, şunları söyledi:
"Erdoğan'ın İsveç halkının güvenliğiyle oynadığını ve onların NATO üyeliğini Türkiye'nin AB üyeliğine evet denilmesine bağladığını gösteren güçlü bir örnek. İki meselenin birbiriyle alakası yok."
"Birliğin kapısı 2005 yılından beri Türkiye'ye açık. Özellikle insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygı açısından belirtilen koşulları karşılaması yeterli, ama ne yazık ki, Erdoğan döneminde bundan her zamankinden daha uzak."
AB'nin tutmadığı sözler
Erdoğan, yarın ve çarşamba günü NATO zirvesinin düzenleneceği Litvanya'ya hareketinden önce şunları söyledi:
"Bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Önce gelin Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç'in de önünü açalım. 50 yıldır AB kapısında bekletilen bir Türkiye var."
Ankara'nın PKK, FETÖ gibi 'terör' örgütlerini desteklemekle suçladığı İsveç'le müzakereleri son Kuran yakma olaylarının ardından yeniden gerildi.
1987'de Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üyelik başvurusu yapan Türkiye'nin 1999'da AB'ye aday ülke statüsü almasının ardından 2005'te başlayan üyelik müzakereleri süreci hem Kıbrıs ihtilafı hem de insan hakları ve demokrasi kriterleri gerekçesiyle duraklatılması sonrası Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası tamamen durduruldu.
Erdoğan'ın Türkiye'nin AB üyeliği süreci ile İsveç'in NATO üyeliği sürecini ilişkilendirmeyi önermesinin ardından, Scholz, İsveç'in NATO'ya katılma çabası ile Türkiye'nin uzun yıllardır duran AB üyelik sürecinin 'alakasız meseleler' olduğunu söyledi.
'Birbiriyle tutarlı değil'
Yarın başlayacak NATO zirvesi öncesi Berlin'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Scholz, şu ifadeleri kullandı:
"İsveç, NATO üyeliğinin tüm şartlarını yerine getiriyor. Diğer soru, onunla bağlantılı olmayan bir soru ve bu yüzden bağlantılı bir mesele olarak görülmesi gerektiğini düşünmüyorum."
"Umarım yakında İsveç'i NATO'ya katmayı başarabiliriz."
Lüksemburg'dan Erdoğan'a eleştiri
Erdoğan'ın önerisine bir ret yanıtı da Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn'dan geldi. Tagesspiegel'e konuşan Asselborn, şunları söyledi:
"Erdoğan'ın İsveç halkının güvenliğiyle oynadığını ve onların NATO üyeliğini Türkiye'nin AB üyeliğine evet denilmesine bağladığını gösteren güçlü bir örnek. İki meselenin birbiriyle alakası yok."
"Birliğin kapısı 2005 yılından beri Türkiye'ye açık. Özellikle insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygı açısından belirtilen koşulları karşılaması yeterli, ama ne yazık ki, Erdoğan döneminde bundan her zamankinden daha uzak."
AB'nin tutmadığı sözler
Erdoğan, yarın ve çarşamba günü NATO zirvesinin düzenleneceği Litvanya'ya hareketinden önce şunları söyledi:
"Bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Önce gelin Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç'in de önünü açalım. 50 yıldır AB kapısında bekletilen bir Türkiye var."
Ankara'nın PKK, FETÖ gibi 'terör' örgütlerini desteklemekle suçladığı İsveç'le müzakereleri son Kuran yakma olaylarının ardından yeniden gerildi.
1987'de Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üyelik başvurusu yapan Türkiye'nin 1999'da AB'ye aday ülke statüsü almasının ardından 2005'te başlayan üyelik müzakereleri süreci hem Kıbrıs ihtilafı hem de insan hakları ve demokrasi kriterleri gerekçesiyle duraklatılması sonrası Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası tamamen durduruldu.
YORUMLAR