Sahip Oldukları Engellere Rağmen Başarılı Olmuş 10 Önemli İsim
Bizler, gerekli koşullar sağlansa bile konu hayallerimizin peşinde koşmak olduğunda hep bahane üretme eğilimindeyizdir. Ama bütün olasılıklara meydan okuyan, koşulları kendi yönüne çevirebilen ve başarıyı yeniden tanımlayan birçok insan vardır.
Herhangi bir engelle doğmasına veya bazı ciddi kazalarla karşı karşıya kalmasına rağmen bu kötü koşulların onları durdurmasına izin vermeyen ve kendi alanlarında başarı basamaklarını birer birer tırmanmış birçok ilham verici hikaye duyabilirsiniz. Bu hikayeler gerçekten etkileyici ve birçok insan için cesaretlendiricidir. Biz de bu yazıda, engeline rağmen başarılı olmuş 10 ünlü ismin hikayesini sizlere ilham ve cesaret kaynağı olması için derledik.
Sudha Chandran
Sudha Chandran dans etmeye 3 yaşında başlamış ünlü Hindistanlı Bharatnatyam dansçısı ve oyuncudur. Trichy’e giderken korkunç bir otobüs kazası geçirmiştir. Yaraları çok büyük olmamasına rağmen, zamanında hastanede olamadığı için sağ bileği giderek kangren olmuştur ve vücuduna enfeksiyon yayılmasını önlemek amacıyla sağ ayağı kesilmiştir. Bu olaydan sonra dans etmeye dair hayalleri paramparça olmuştur. Ama Sudha umudunu hiç kaybetmemiş ve protez bacak taktırmıştır. Normal olarak yürümesi bile 3 yılını almasınana rağmen Sudha dans hayallerinden vazgeçmemiş ve bir kez daha performans sergilemek için hazırlanmaya başlamıştır. Bu olaydan sonra ilk performasını sergilediğinde cesareti ve performansıyla herkesi kendine hayran bırakmıştır. Gazetelerde “Ayağını kaybetti ama kilometrelerce yürüdü.” başlığıyla yer almıştır. Daha sonra, kendi hayat hikayesini anlatan filmde başrolü oynamayı teklif etmiş, bu filmle önemli ödüller almıştır. Sudha gün geçtikçe Hindistan televizyon ve film endüstrisinin tanınan bir yüzü haline gelmiştir.
Sam Cawthorn
Sam Cawthorn Avustralyalı motivasyon konuşmacısı, yazar ve yaşam koçudur. 2009 yılında ‘Yılın Genç Avustralyalısı’ ödülünü kazanmıştır. 2006 yılında, aracıyla hareket halindeyken römorklu traktörle kafa kafaya çarpışması sonucu ölümcül bir kaza geçirmiş ve kalbi 3,5 dakikalığına durmuş bu yüzden öldüğü duyurulmuştur. Sağ kolunun dirseğinden aşağısı kesilmiştir. İyileştikten sonra kesilen kolu ve sağ bacağındaki ciddi hasarlar şiddetli ağrılara sebep olmuştur. Doktorlar hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçireceğini söylemişlerdir. Ancak, böylesi zor durumda bile Cawthorn pozitif kalmış ve motivasyonunu hiç kaybetmemiştir, güçlü iradesi ve kararlılığıyla kısa sürede iyileşmiştir. Her zaman ”Senin kim olduğunu belirleyen şartlar değil, senin kararındır.” sözüne inanmıştır. Protez kolu İphone 5 ile programlanmıştır. Cawthorn aynı zamanda, protez kola sahip olup gitar çalabilen sayılı müzisyenlerden biridir. Aynı zamanda yazar olan Cawthorn’un birçok motivasyon içerikli kişisel gelişim kitabı vardır. Gelişen ülkelerde kendi kuruluşu olan “Cawthorn Vakfı” ile hayır işleri de yapmaktadır.
Ralph Braun
Amerika İndiana doğumlu olan Ralph Braun, Braun şirketinin kurucusu ve eski CEO’sudur. Braun şirketi, engelli insanlar için ticari tekerlekli sandalyeler, erişilebilir taşıtlar ve diğer gerekli ekipmanları sağlayan bir şirkettir. 6 yaşındayken Adele distrofisi tanısı konmuştur. 20 yaşındayken herhangi bir destek ve yardım olmadan kendi kendine hareket edebilmek için motorlu scooter üretmiştir. Aynı zamanda ilk platformlu tekerlekli sandalye erişimine sahip minibüs üretmiştir. Save and Step olarak da bilinen şirketinde ilk olarak tekerlekli sandalyeler için erişilebilir taşıtlar üretmeye odaklanmıştır. Braun’un yaptığı yenilikler, engelli insanların hareketliliğine devrim niteliğindedir. Braun aynı zamanda farklı engellere sahip insanlara yardımcı olmak için de birçok yenilik yapmıştır. Braun’a, 2012 yılında ABD hükümeti tarafından ‘Değişimin Şampiyonu’ ünvanı verilmiştir.
Arunima Sinha
Arunima Sinha dünyada Everest dağına tırmanan ilk kadın ve Hindistan’da Everest dağına tırmanan ilk protez bacaklı kadındır. Aynı zamanda Hindistan milli voleybol takımında oyuncudur. Talihsiz bir kaza geçirmiş, trendeyken altın zincirini almak isteyen bazı kimseler tarafından rahatsız edilmiş ve tren hareket halindeyken raylara itilmiştir. Rayların üzerindeyken 49 vagon Sinha’nın üzerinden geçmiştir. Hemen hastaneye götürülmüş, bacağı kesilmiş ve kemiklerini bir arada tutmak için dizine bir çubuk yerleştirilmiştir. Bu olaydan sonra Sinha’nın hikayesi medyanın ilgi odağı olmuştur, Sinha bazı söylenti ve eleştirilerin hedefi olmuştur. Yaşadığı talihsizliklerden sonra kendini kanıtlayabileceği bir şeyler yapmak istemiş ve Everest dağına tırmanmaya karar vermiştir. Bu kararından sonra insanlar bunun için tıbben uygun olmadığını söylemelerine rağmen Sinha imkansızı başarmayı kafasına koymuştu. Bu kararlılığı, sıkı çalışması ve iradesiyle bu iş için uygun olan insanlara bile zor gelen şeyi başarmış ve dünyanın en yüksek noktasına protez bacağıyla tırmanmıştır. Sinha her zaman “Başarısızlık, hedeflerimize ulaşmaya çalışırken yaşadığımız küçük sıkıntılar değil, yeterli değerde hedefimiz olmamasıdır.” demiş ve buna inanmıştır.
Christopher Reeve
Christopher Reeve, engeline rağmen başarılı olmuş Amerikalı oyuncu, yönetmen, film yapımcısı ve aktivistti. Reeve en çok çizgi roman süper kahramanı olan Superman rolüyle tanınır. Film çekimi sırasında attan düşmüştür ve boynundan aşağısı felç olmuştur. Bedenini tekrar hareket ettiremeyeceğini öğrendiği zaman intihara kalkışmıştır. Ama ailesinin desteği ve sevgisiyle, kendi kararlılığıyla iyileşmeye karar vermiştir. Daha sonra omurilik yaralanmaları araştırmalarında iyi imkanlara sahip hastanelerin olduğu İsrail’e gitmiştir. Israile gittikten ve hastalarla tanıştıktan sonra, bu hastalıkla ilgili bütün dünyada bir farkındalık yaratmaya karar vermiştir. Çeşitli ödül törelerine katılmış ve engelli insanlara cesaret vermek, insanları bu hastalık hakkında bilgilendirmek için seyahat etmiştir. Engelli insanlar için yaptığı geniş çaplı çalışmalarıyla, Amerikan Felçliler Derneği başkanı ve Ulusal Engellilik Teşkilatı başkan yardımcılığına seçilmiştir. Omurilik yaralanmalarıyla ilgili araştırmaların devamını sağlamak ve insanlara yardım için Reeve-Irvine Araştırma Merkezi’ni kurmuş, ayrıca araştırmaların kalitesini yükseltmek ve tedaviye parası yetmeyen insanlara yardım etmek amacıyla Christopher Reeve Vakfı’nı kurmuştur.
Franklin D. Roosevelt
Frankin D. Roosevelt Amerikalı avukat ve politikacı, aynı zamanda ABD’nin 32. başkanıydı. 1921 yılında Kanada’ya seyahatı sırasında (başkan olmadan önce) kendisine çocuk felci tanısı konmuş ve belden aşağısı felç olmuştur. Ancak bu durum onun ofisine koşma isteğini engelleyememiştir. Rahatsızlığının tedavisi için hidroterapinin de dahil olduğu birçok terapi almıştır. Kampanyası boyunca rahatsızlığının basın tarafından vurgulanmadığından emin olmuştur. Ne kadar yetenekli bir insan olduğu Amerikalı vatandaşlar tarafından kabul edilmiş ve başkan olarak seçilmiştir. Çeşitli ekonomik yenilikler getirmiştir ve aynı zamanda 2. Dünya Savaşı’nda Amerika’yı yönetmiştir. Felç geçiren insanların iyileşmesine yardımcı olmak amacıyla Roosevelt Warm Spring Rehabilitasyon Merkezi’ni ve felç geçiren insaların tedavilerine yardımcı olmak amacıyla Ulusal Çocuk Felci Vakfı’nı kurmuştur.
Helen Keller
Helen Keller Amerikalı yazar ve siyasi aktivistti. Normal bir çocuk olarak doğmasına rağmen, bir buçuk yaşındayken görme ve duyma yetisini kaybetmesine sebep olan akut bir hastalıkla karşı karşıya kalmıştır. Perkins Enstitüsü’nün müdürü tarafından öğretmen Anne Sullivan Keller’a yardım için atanmıştır. Anne Sullivan Helen’e akıl hocası ve hayat boyu arkadaş olmuş ve ona iletişim kurmayı öğretmiştir. Güçlü kararlılığıyla, öğrenme isteği ve Anne’nin yardımıyla da Radcliffe’den mezun olan ve sanat alanında lisans derecesini kazanan ilk duyma ve görme engelli insan olmuştur. Daha sonra kısa sürede konuşmayı öğrenmiş ve dersler vermeye başlamıştır. Ellerini ağzına koyarak kelimeleri anlama yöntemiyle başkalarını dinlemeye başlamıştır. Aynı zamanda kabartma yazı alfabesiyle okumayı ve işaret dilini de öğrenmiştir.
Engelli insanlara yardım amaçlı fon toplamak için birçok seyahat gerçekleştirmiştir. Görme, sağlık ve beslenme araştırmalarına yardımcı olması için Helen Keller Uluslararası Organizasyonu’nu kurmuştur. Aynı zamanda Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği’nin kurulmasına ve Amerikan Görme Engelliler Vakfı’na fon sağlamaya yardımcı olmuştur.
John Milton
John Milton İngiliz şair ve engeline rağmen başarılı olmuş insanlardan biridir. Hayatı boyunca çok fazla seyahat etmiş ve bu seyahatlerini eserlerine yansıtmıştır. Milton’un en en ünlü şiiri “Kayıp Cennet”tir. Görme yeteneği yıldan yıla azalmış, 1654 yılında görme yetisini tamamen kaybetmiştir. Güçlü siyasi görüşlere sahipti, konuşma ve basın özgürlüğü savunucusuydu. Milton birçok insan için rol model ve ilham kaynağıydı. Hastalığından sonra bile güzel eserler vererek herhangi bir engele sahip olmanın başarı için caydırıcı olamayacağını herkese kanıtlamıştır.
Nicholas James Vujicic
Nicholas James nadir görülen ve bazı uzuvların yokluğu olarak bilinen fokomeli rahatsızlığı ile doğmuş Avustralyalı motivasyon konuşmacısıdır. İki kolu ve iki bacağı doğuştan yoktur. Çocukluğundan beri, okulda çeşitli zorbalıklara uğramıştır. Ancak James motivasyonunu kaybetmemiş ve fonksiyonel olarak bağımsız olmayı başarmıştır. Bütün bunlara rağmen, finansal planlama alanında uzmanlaşarak ticaret bölümünden mezun olmuştur. Bugün dünyaca tanınan, insanlara engelleriyle barışmaları için yardımcı olan ve umut aşılayan bir motivasyon konuşmacısıdır. 1990 yılında ‘Avustralyalı Genç Vatandaş’ ödülünü kazanmış ve insanlara ilham kaynağı olmaya devam etmiştir. James bizim zamanımızda, engeline rağmen başarı merdivenlerini hızla tırmanmış önemli isimlerden biridir.
Stephen Hawkings
Stephen Hawkings dünyaca tanınmış İngiliz fizikçi ve yazardır ve yakın zamanda hayatını kaybetmiştir. Kaydedilmiş çalışma ve teorileri karadelik, kozmoloji, yerçekimi dalgaları, kuantum fiziği ve genel görelilik gibi konuları kapsamaktadır. En çok bilinen kitabı “Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Kara Deliklere” en çok satılan kitaplardan biridir. Hawkings nadir görülen bir hastalık olan ALS rahatsızlığına sahipti ve onu felç eden bu hastalıkla uzun süre mücadele etmiştir. Yanak kasına yerleştirilen ve konuşma üreten cihaz sayesinde iletişim kurması sağlanıyordu. Fiziksel durumu onun başarılı olmasını ve fikirlerini dünyayla paylaşmasını hiçbir zaman engellememiştir. Albert Einstein Ödülü, Albert Madalyası, Başkanlık Özgürlük Madalyası gibi ödüllerin de içinde bulunduğu uzun bir ödül ve başarı listesi vardır. Şüphesiz ki Hawkings, engele sahip olmanın başarıya engel olamayacağını bize gösteren bir rol modeldir.
YORUMLAR