Sağlıklı bir hamilelik için su tüketimi ve egzersiz ihmal edilmemeli
Yaz sıcakları hepimizi zorluyor. Bu dönemde bebeklerini kucaklarına almak için gün sayan hamileler ise daha büyük sıkıntılar yaşıyor. Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, hamilelerin yaz aylarını sağlıkla geçirmesi için altın değerinde önerilerde bulunuyor.
Editör: Alanya Time - 2
14 Ağustos 2020 - 10:42
Bu yaz bir hayli sıcak geçiyor ve bu nedenle giyim, beslenme, uyku gibi birçok konuya özen gösterilmesi şart. Hamilelerin ise bu dönemde büyük sıkıntılar yaşamamak ve tehlikeli durumlarla karşılaşmamak için kendilerine daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Gebelikte bebeğin beslenmesi için damarlarda yaşanan değişimler dolayısıyla annenin tansiyonu düşüyor. Metabolizmanın hızı dolayısıyla vücut ısısı da daha yüksek oluyor. Bu nedenle hamileler sıcağı tolere etmekte de güçlük yaşayabiliyor.
Yaz aylarında terlemeyle birlikte su ihtiyacı daha da artacağının altını çizen Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, “Tansiyonu en iyi dengeleyen şey saf sudur. Hamileler yeterli sıvı tüketmediği takdirde tansiyonu düşer. Bu durumda bebeğe yeteri kadar kan ve besin gidemez, oksijen taşınamaz, hatta bu tansiyon düşüklüğü uzun sürerse bebeğe zarar verebilir. Bu nedenle yazın günde en az 12 bardak saf su tüketilmeli. Suyun içine taze nane limon ve portakal dilimleri koyarak içmeyi zevkli hale getirebilirsiniz. İçeceğiniz su miktarını kabaca idrar renginize bakarak da ayarlayabilirsiniz. Eğer idrar rengi koyuysa daha fazla su içmeliyiz” diyor.
Dışarı çıkarken yanınızda su ve çiğ kuruyemiş bulundurun
Çay ve kahve tüketiminin idrar çıkışını artıracağı ve vücudu susuz bırakacağı için günde bir fincanı geçmemesi gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Asitli-gazlı içeceklerden yaptığı için tüketilmemeli. Günde bir şişe sade soda tüketimi sıvı elektrolit dengesi açısından faydalı olur. Dışarı çıktığınızda yanınızda mutlaka su, ani şeker düşmelerine karşı çiğ kuruyemişler ve çekirdekli siyah kuru üzüm olmalı. Ayrıca spreyli şişeler içine su veya soda koyarak yanımıza alırsanız çok bunaldığınızda yüzünüze, ensenize sıkarak rahatlayabilirsiniz.”
Beyaz un, şekerli gıdalar ve aşırı tuz tüketimi ödemi artırıyor. Ancak aşırı tuz tüketimi kadar hiç tuz tüketmemek de sağlığa zarar veriyor, tansiyonu düşürüyor. Hamilelerin günde 1 silme çay kaşığı kadar iyotlu kristal kaya tuzu tüketmesini öneren Op. Dr. Akar, hamilelere fazla yağlı ve kalorili besinler yerine bol bol sebze ve kendi yumruğu büyüklüğünde 3 yumruk meyve tüketimini tavsiye ediyor.
Uykudan önce ılık duş iyi gelir
Hamilelerde uykunun önemine dikkat çeken Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, iyi dinlenmenin ve uykunun stres düzeyini azaltıp iştah kontrolü sağlayacağının, ayrıca hormonların uygun şekilde salgılanmasını neden olacağının altını çiziyor. Op. Dr. Akar, uyku sorunu yaşamak istemeyen hamilelere ise şunları öneriyor: “Akşam uyumayı kolaylaştırmak için yapılacak 45 dakikalık bir yürüyüşün ardından ılık bir duş almak iyi olacaktır. Ayak ve bacaklar çok şiştiğinde veya yoğun bir günün ardından bir miktar lavanta yağı eklendiğiniz suya ayaklarınızı sokarak dinlendirebilirsiniz. Bacaklarınızı yukarı kaldırıp dinlendirerek şişlikleri önlenebilir. Ayrıca uyuduğunuz ortam serin ve havalandırılmış olmalı. Astım veya solunum yolu enfeksiyonu gibi sorunlarınız yoksa klima kullanabilirsiniz.”
Yüzerken boyu geçmeyen yerleri tercih edin
Egzersiz, gebeliğin her döneminde ve her mevsimde büyük önem taşıyor. Hamilelerin egzersiz için sıcaklığın çok yüksek olmadığı akşam veya sabah saatleri tercih edebileceğini anlatan Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, bel ağrısı yaşamamak için yürüyüş sırasında düz değil alçak topuklu spor ayakkabıların kullanılması gerektiğinin altını çiziyor. Yüzmenin de hamileler için ideal egzersizlerden biri olduğunu hatırlatan Op. Dr. Akar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yüzerken boyu geçmeyen yerler tercih edilmeli ve yalnız yüzülmemeli. Ayrıca dalmadan, önce hafif tempoyla sonra hızlanarak yüzülmeli. Eğer havuz temizliğinden ve klorlanmasından şüphe duyuluyorsa deniz tercih edilmeli, yüzmeden sonra mutlaka mayo değiştirilmeli ve ıslak kalmamaya özen gösterilmelidir. Yürüyüş ve yüzme öncesi ve sonrasında bol su tüketilmeli, sıcağın bunaltıcı etkisinden korunmak için günde birkaç kez ılık suyla duş alınmalı. Güneşin en dik geldiği saatler olan 11.00-15.00 arasında mümkün olduğunca dışarı çıkılmamalı, çıkıldığı takdirde ise şapka, gözlük kullanılmalı, gölgede durulmalıdır.”
Hamileliğin son üç ayında uzun yolcululuklara çıkılmamalı
Hamilelere sıcaktan korunmak için ter emici, rahat, pamuklu ve ısıyı yansıtacak açık renkte kıyafetler giymelerini öneren Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, gebeliğin koyu lekelerin oluşumu için bir eğilim yaşandığından özellikle yüz bölgesinin yüksek faktörlü güneş kremleriyle korunması gerektiğini hatırlatıyor. “Güneş ışığı ile sentezlenen D vitamini gebeler ve bebekte beyin gelişimi için çok önemlidir” diyen Op. Dr. Akar, D vitamini sadece güneşin dik geldiği saatlerde sentezlendiği için saat 11.00-15.00 arası beyaz tenlilerin 15-20 dakika, koyu tenlilerin ise 20-30 dakika güneş koruyucusuz olarak ön kol ve bacakların güneşlendirebileceğini söylüyor. Hamileliğin son üç ayında uzun yolculuklar tercih edilmemesi, zorunlu hallerde ise uçak yolcuğunun tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Op. Dr. Akar, “Otomobille günde maksimum 6-8 saat yolculuk yapılabilir. Pıhtılaşmayı önlemek için üç saatte bir mola verip kan dolaşımını artırmalı” diyor.
Yaz aylarında terlemeyle birlikte su ihtiyacı daha da artacağının altını çizen Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, “Tansiyonu en iyi dengeleyen şey saf sudur. Hamileler yeterli sıvı tüketmediği takdirde tansiyonu düşer. Bu durumda bebeğe yeteri kadar kan ve besin gidemez, oksijen taşınamaz, hatta bu tansiyon düşüklüğü uzun sürerse bebeğe zarar verebilir. Bu nedenle yazın günde en az 12 bardak saf su tüketilmeli. Suyun içine taze nane limon ve portakal dilimleri koyarak içmeyi zevkli hale getirebilirsiniz. İçeceğiniz su miktarını kabaca idrar renginize bakarak da ayarlayabilirsiniz. Eğer idrar rengi koyuysa daha fazla su içmeliyiz” diyor.
Dışarı çıkarken yanınızda su ve çiğ kuruyemiş bulundurun
Çay ve kahve tüketiminin idrar çıkışını artıracağı ve vücudu susuz bırakacağı için günde bir fincanı geçmemesi gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Asitli-gazlı içeceklerden yaptığı için tüketilmemeli. Günde bir şişe sade soda tüketimi sıvı elektrolit dengesi açısından faydalı olur. Dışarı çıktığınızda yanınızda mutlaka su, ani şeker düşmelerine karşı çiğ kuruyemişler ve çekirdekli siyah kuru üzüm olmalı. Ayrıca spreyli şişeler içine su veya soda koyarak yanımıza alırsanız çok bunaldığınızda yüzünüze, ensenize sıkarak rahatlayabilirsiniz.”
Beyaz un, şekerli gıdalar ve aşırı tuz tüketimi ödemi artırıyor. Ancak aşırı tuz tüketimi kadar hiç tuz tüketmemek de sağlığa zarar veriyor, tansiyonu düşürüyor. Hamilelerin günde 1 silme çay kaşığı kadar iyotlu kristal kaya tuzu tüketmesini öneren Op. Dr. Akar, hamilelere fazla yağlı ve kalorili besinler yerine bol bol sebze ve kendi yumruğu büyüklüğünde 3 yumruk meyve tüketimini tavsiye ediyor.
Uykudan önce ılık duş iyi gelir
Hamilelerde uykunun önemine dikkat çeken Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, iyi dinlenmenin ve uykunun stres düzeyini azaltıp iştah kontrolü sağlayacağının, ayrıca hormonların uygun şekilde salgılanmasını neden olacağının altını çiziyor. Op. Dr. Akar, uyku sorunu yaşamak istemeyen hamilelere ise şunları öneriyor: “Akşam uyumayı kolaylaştırmak için yapılacak 45 dakikalık bir yürüyüşün ardından ılık bir duş almak iyi olacaktır. Ayak ve bacaklar çok şiştiğinde veya yoğun bir günün ardından bir miktar lavanta yağı eklendiğiniz suya ayaklarınızı sokarak dinlendirebilirsiniz. Bacaklarınızı yukarı kaldırıp dinlendirerek şişlikleri önlenebilir. Ayrıca uyuduğunuz ortam serin ve havalandırılmış olmalı. Astım veya solunum yolu enfeksiyonu gibi sorunlarınız yoksa klima kullanabilirsiniz.”
Yüzerken boyu geçmeyen yerleri tercih edin
Egzersiz, gebeliğin her döneminde ve her mevsimde büyük önem taşıyor. Hamilelerin egzersiz için sıcaklığın çok yüksek olmadığı akşam veya sabah saatleri tercih edebileceğini anlatan Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, bel ağrısı yaşamamak için yürüyüş sırasında düz değil alçak topuklu spor ayakkabıların kullanılması gerektiğinin altını çiziyor. Yüzmenin de hamileler için ideal egzersizlerden biri olduğunu hatırlatan Op. Dr. Akar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yüzerken boyu geçmeyen yerler tercih edilmeli ve yalnız yüzülmemeli. Ayrıca dalmadan, önce hafif tempoyla sonra hızlanarak yüzülmeli. Eğer havuz temizliğinden ve klorlanmasından şüphe duyuluyorsa deniz tercih edilmeli, yüzmeden sonra mutlaka mayo değiştirilmeli ve ıslak kalmamaya özen gösterilmelidir. Yürüyüş ve yüzme öncesi ve sonrasında bol su tüketilmeli, sıcağın bunaltıcı etkisinden korunmak için günde birkaç kez ılık suyla duş alınmalı. Güneşin en dik geldiği saatler olan 11.00-15.00 arasında mümkün olduğunca dışarı çıkılmamalı, çıkıldığı takdirde ise şapka, gözlük kullanılmalı, gölgede durulmalıdır.”
Hamileliğin son üç ayında uzun yolcululuklara çıkılmamalı
Hamilelere sıcaktan korunmak için ter emici, rahat, pamuklu ve ısıyı yansıtacak açık renkte kıyafetler giymelerini öneren Op. Dr. Arzu Değirmenci Akar, gebeliğin koyu lekelerin oluşumu için bir eğilim yaşandığından özellikle yüz bölgesinin yüksek faktörlü güneş kremleriyle korunması gerektiğini hatırlatıyor. “Güneş ışığı ile sentezlenen D vitamini gebeler ve bebekte beyin gelişimi için çok önemlidir” diyen Op. Dr. Akar, D vitamini sadece güneşin dik geldiği saatlerde sentezlendiği için saat 11.00-15.00 arası beyaz tenlilerin 15-20 dakika, koyu tenlilerin ise 20-30 dakika güneş koruyucusuz olarak ön kol ve bacakların güneşlendirebileceğini söylüyor. Hamileliğin son üç ayında uzun yolculuklar tercih edilmemesi, zorunlu hallerde ise uçak yolcuğunun tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Op. Dr. Akar, “Otomobille günde maksimum 6-8 saat yolculuk yapılabilir. Pıhtılaşmayı önlemek için üç saatte bir mola verip kan dolaşımını artırmalı” diyor.
YORUMLAR