Saadet Partisi Başkanı Karamollaoğlu: Her gün İsrail'e mal taşıyan gemilerin sahipleri kimlerdir?

Karamollaoğlu, Saadet Partisi TBMM Grup Toplantısı'nda Gazze olaylarına değinerek İnsan Hakları Mahkemesi'nin ve Birleşmiş Milletler'in artık yok hükmünde olduğunu vurguladı.

Saadet Partisi Başkanı Karamollaoğlu: Her gün İsrail'e mal taşıyan gemilerin sahipleri kimlerdir?
29 Kasım 2023 - 14:37 - Güncelleme: 29 Kasım 2023 - 14:40
Karamollaoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dünyanın ve İslam aleminin zor bir dönemden geçtiğini söyledi.
Gazze'de bir avuç Müslümanın, 57 İslam ülkesinin yapamadığını yaptığını bildiren Karamollaoğlu, "Uluslararası kurum ve kuruluşların başaramadığını Filistinli mücahitler, cesur bir şekilde ortaya koydu ve başardı" diye konuştu.
Temel Karamollaoğlu, bugüne kadar kürsülerden yükselen sözlerin, kürsülerden inince yapılan icraatlarla desteklenmemesi nedeniyle hiçbir işe yaramadığını dile getirdi.
Karamollaoğlu, "Birleşmiş Milletler'in sağlayamadığı ateşkesi Filistinli direnişçiler kararlı mücadeleleriyle sağlamış oldular. Hamaslı mücahitler, Avrupa Birliğine hukuk ve insan hakları dersi vermiş oldular" değerlendirmesinde bulundu.
"Büyük İsrail Projesi nedir?" diye soran Karamollaoğlu, bunu anlamak isteyenlerin, Elon Musk'ın başlangıçta kurduğu cümlelerin ardından İsrail'e gitmek zorunda kalışı ve yaptığı açıklamaları iyi okuması gerektiğini belirtti. Karamollaoğlu, "Büyük Ortadoğu Projesi'ne ortak olmak ne demektir bilmek isteyenler, ülkemizin limanlarından hala ve her gün İsrail'e gidip gelip mal taşıyan gemilerin sahipleri kimlerdir, kimlerle bağlantıları var, buna bakmak mecburiyetindedir" ifadesini kullandı.
Gazze'de yaşananların bir takım gerçekleri görmeye vesile olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, Birleşmiş Milletleri ve İnsan Hakları Mahkemesini örnek göstererek, bu kurumların, konu İsrail ve Batılı ülkeler olduğunda geçerli olmadığına işaret etti. Temel Karamollaoğlu, "İnsan Hakları Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler, maalesef artık yok hükmündeler" görüşünü paylaştı.
İslam ülkelerinin, Gazze konusundaki tavrını eleştiren Karamollaoğlu, bu ülkelere seslenerek, "Birazcık kendinize gelin. Birazcık gerçek bir tavır ortaya koyun. Hakkı, hakkaniyeti, insan haklarını sözde değil fiiliyatta savunma cesareti gösterin" sözlerini sarf etti.
'Kiraların böyle yükselmesinin müsebbibi kim?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kiracısının 2 bin 500 lira olan kirasını 7 bin 500'e çıkaran bir ev sahibine "Sende vicdan var mı?" diye seslendiğini anımsatan Karamollaoğlu, "Güler misin ağlar mısın? Ülkenin bu hale gelmesi, sadece bir yerde kiraların birkaç katına çıkmasıyla mı sağlanıyor? Kiraların böyle yükselmesinin müsebbibi kim? Eskiden insanımızın yüzde 20'si sıkıntı çekerken, bugün artık yüzde 80'i sıkıntı çeker hale geldi" dedi.
İstanbul'a gittiklerinde kira fiyatlarının farklı boyutlara ulaştığını duyduklarını ve üzüldüklerini belirten Karamollaoğlu, Türkiye'de yüzbinlerce insanın kira sıkıntısı yaşadığını ifade etti. Karamollaoğlu, kitlesel problemlere bireysel çözümler aramanın, Türkiye'nin problemini çözemeyeceğine dikkati çekti.
Temel Karamollaoğlu, bugün açlık sınırının altında 11 bin 400 liraya geçinmeye çalışan yüzbinlerce asgari ücretlinin olduğunu, 7 bin 500 liraya mahkum edilen emeklilerin bulunduğunu ve bankaların insafına terk edilmiş milyonlarca insanın var olduğunu söyledi.
'Verilen toprağı bir daha yerine koyamazsınız'
Bütünşehir Yasası ile mahalleye dönüştürülen köylerdeki gelişim alanlarının, ihale usulüyle satışa çıkarıldığını aktaran Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
Büyükşehirlerde köyün adı kalktıydı mahalle olduydu, şimdi kendisi kalkıyor. Büyükşehirlerde tarıma elverişli her şey ortadan kaldırılıyor. Zaten tarım ve hayvancılığa vurulan darbe ile bir süredir boşalan köyler, şimdi sermaye sahiplerine peşkeş çekiliyor. TOKİ eliyle ihaleye açılan araziler, köylülerin elinden alınıyor. Ankara'da şu an 389 köy arazisi toplu olarak satışa çıkarılmış durumda. Bu tam bir felaket demektir. Artık köy arazilerinin satılması, hayvanların otlayacağı alanların yok olması, ekilecek alanların azalması, bir felaket demektir.
Bu duruma son verilmemesi halinde karşı karşıya kalınacak durumun kıtlık olduğuna vurgu yapan Karamollaoğlu, "Köylerimizi, çiftçimizi, geleceğimizi ranta kurban etmeyin. Para bulunur, borçlar kapanır ama verilen toprağı bir daha yerine koyamazsınız" diye konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, "Zaten tarım ve hayvancılığa vurulan darbe ile bir süredir boşalan köyler, şimdi sermaye sahiplerine peşkeş çekiliyor. TOKİ eliyle ihaleye açılan araziler, köylülerin elinden alınıyor" dedi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum