Hoşça kal "Rock'ın Mozart'ı"... Eddie Van Halen'ın gitarı sustu
Tüm zamanların en iyi gitaristlerinden, Van Halen grubunun kurucusu, rock müziğinin en önemli temsilcilerinden, virtüöz Eddie Van Halen, uzun süredir mücadele ettiği gırtlak ve dil kanserine yenik düştü.
09 Ekim 2020 - 12:12
65 yaşında aramızdan ayrılan ve ömrünün son anlarına kadar aşık olduğu gitarını elinden düşürmeyen Halen, Rolling Stone dergisi tarafından “Tüm Zamanların En İyi 100 Gitaristi” sıralamasında 8. olmuştu ve müzik çevreleri arasında “Rock’ın Mozart”ı olarak anılıyordu. Başarılarla dolu ve çoğu zaman müzik listelerinin üst sıralarında geçen bir hayat yaşayan Eddie Van Halen’ın yaşam öyküsüne kısaca bir göz atalım ve ustayı saygıyla analım.
Bir virtüöz doğuyor
Eddie Van Halen, Hollanda - Amsterdam’da 26 Ocak 1955 tarihinde, Eugenia ve Jan Van Halen'ın oğulları olarak dünyaya geldi. Asıl adı Edward Lodewijk Van Halen’dı ve Alex isminde bir ağabeyi bulunuyordu. Babası klarnet, saksafon ve piyano çalan bir müzisyendi. Abisiyle çok yakın bir ilişkisi bulunuyordu ve bu dostluk Halen’ın ilerleyen yaşamında müzik kariyerinde de önemli bir yere sahip olacaktı. Ailesi 1962 yılında, Halen 7 yaşındayken Amerika’ya göç etme kararı aldı ve Kaliforniya’ya yerleşti. Bu yolculuk da Halen’ın yaşamı için büyük önem taşıyordu.
Önce piyano, sonra bateri, sonra da gitar…
Halen, küçük yaşlarından itibaren müziğe büyük merak salmış ve heyecan duymaya başlamıştı. Hemen hemen gördüğü bütün müzik aletlerini çalmaya çalışıyor ve deniyordu. Ailesi bu ilginin farkına vararak ona önce piyano dersleri aldırmaya karar verdi. Ancak Halen, kısa süre sonra taburede oturarak piyano çalmanın çok sıkıcı olduğunu düşünerek biraz daha hareketli bir enstrümana geçmeye karar verdi. Sırada bateri vardı. Kendisi bateri çalmayı öğrenirken, ağabeyi Alex de gitar çalıyordu. Bir süre sonra ikili, kendi aralarında karar vererek müzik aletlerini değiştirme kararı aldılar. Bu değişim de Halen’ın yeteneğini sergileyeceği asıl yerin gitar olduğunu keşfetmesinin de payı bulunuyordu.
Günde 8-9 saat gitar çalışmaya başladı
Gitarı eline aldığı andan itibaren kendisini bulan ve hızla bu enstrümana aşık olan Halen, günde 8-9 saat gitar çalışmaya başladı. Kendisini çok hızlı geliştiriyor, bütün gitar üstatlarını dinliyor, onların yaptıklarını takip ediyordu. Yaptığı pratikler onun da ilerleyen dönemde büyük bir gitar ustası olacağının göstergesiydi. 14 yaşına ulaştığında birçok zor parçayı çalabiliyordu. Bunlarına arasında Eric Clapton’un Cream grubundaki soloları da bulunuyordu.
İlk grubu “Mamut”
Van Halen, artık bir müzisyendi ve hayatını gitar çalarak geçirme kararı almıştı. İlk grubunu, 1974 yılında ağabeyi Alex ile birlikte kurdu, Mamut… Los Angeles’ta kurulan bu grupta Eddie Van Halen gitaristti. Alex davulda yer alıyordu. Grubun vokali David Lee Roth, basçısı ise Michael Anthony'ydi. İlk albümlerini 1978 yılında çıkardılar ve kendi adını taşıyan (Van Halen) bu albümle yavaş yavaş tanınmaya başladılar. Şarkıların çoğunda Eddie’nin imzası bulunuyordu.
Büyük çıkışta Michael Jackson imzası…
Artık yavaş yavaş müzik çevrelerinde tanınmaya başlayan ve yaptıkları albümlerle kendi fanlarını oluşturmaya başlayan Eddie Van Halen ve arkadaşları, büyük bir çıkış için arayışa girmişlerdi. İlk albümleri ile Billboard sıralamasında 19. sıraya kadar yükselmelerinin ardından toplam 5 albüm çıkaran grup, 1984 yılında dağıldı. Ancak bunun hemen öncesinde Eddie Van Halen, 1982 yılında dönemin yıldızı Michael Jackson’ın “Thriller” albümünde gitarist olarak çalma imkanı bulmuştu. Bu albümde yer alan ve Jackson’ın en büyük hitlerinden olan “Beat It” şarkısının gitar sololarını çalan Van Halen, artık dünya çapında bilinen bir usta haline gelmişti. O kadar ki kendi geliştirdiği tapping tekniği ile fark yaratıyor, gitara ayrı bir üslup kazandırıyordu.
Her yerde Eddie Van Halen
Büyük bir hızla müzik dünyasına giren ve arka arkaya yaptığı başarılı albümleri, gitar soloları ve önemli sanatçılarla iş birlikleri sayesinde ün kazanan Eddie Van Halen artık her yerde boy gösteriyordu. Şarkıları hit oluyor, Billboard listelerine giriyor, müzik listelerinde üst sıralara çıkıyordu. 2007 yılında Rock and Roll Hall of Fame'e giren Van Halen, Ain't Talkin' 'Bout Love ve Panama gibi şarkılardaki sıra dışı gitar besteleriyle fark ediliyordu. “Eruption” şarkısıyla büyük ses getiren üstat, shred tekniğinin de öncüleri arasında yerini alıyordu.
Kanser onu yakalıyor
Başarılarla dolu bir müzik kariyerine sahip olan Halen, 2001 yılında büyük bir talihsizlik ile dil kanserine yakalandı. Doktorları, uzun yıllar boyunca demir penaları ağzında ve dilinde tutmaktan dolayı bu hastalığa yakalanmış olabileceğini açıklamışlardı. İlerleyen dönemde tedavinin bir parçası olarak dilinin üçte birini aldırmak zorunda kaldı. Tedavisi iyi giden ve 2002 yılında iyileşen Halen, bu kez de gırtlak kanseri ile mücadele etmeye başladı. Uzun süre tedavisi devam eden ve bu dönemde de aktif şekilde gitar çalmayı sürdüren Halen, sonunda bu mücadeleden yorgun düştü ve aramızdan ayrıldı. O Rock’ın Mozart’ı ve Gitar’ın Tanrısıydı. Güle güle üstat…
İşte unutulmayacak birkaç Van Halen şarkısı…
Jump
https://youtu.be/SwYN7mTi6HM
Eruption
https://youtu.be/M4Czx8EWXb0
You Really Got Me
https://www.youtube.com/watch?v=HB8WHA3WWz0
Ain't Talkin' 'Bout Love
https://www.youtube.com/watch?v=qtwBFz6lfrY
Bir virtüöz doğuyor
Eddie Van Halen, Hollanda - Amsterdam’da 26 Ocak 1955 tarihinde, Eugenia ve Jan Van Halen'ın oğulları olarak dünyaya geldi. Asıl adı Edward Lodewijk Van Halen’dı ve Alex isminde bir ağabeyi bulunuyordu. Babası klarnet, saksafon ve piyano çalan bir müzisyendi. Abisiyle çok yakın bir ilişkisi bulunuyordu ve bu dostluk Halen’ın ilerleyen yaşamında müzik kariyerinde de önemli bir yere sahip olacaktı. Ailesi 1962 yılında, Halen 7 yaşındayken Amerika’ya göç etme kararı aldı ve Kaliforniya’ya yerleşti. Bu yolculuk da Halen’ın yaşamı için büyük önem taşıyordu.
Önce piyano, sonra bateri, sonra da gitar…
Halen, küçük yaşlarından itibaren müziğe büyük merak salmış ve heyecan duymaya başlamıştı. Hemen hemen gördüğü bütün müzik aletlerini çalmaya çalışıyor ve deniyordu. Ailesi bu ilginin farkına vararak ona önce piyano dersleri aldırmaya karar verdi. Ancak Halen, kısa süre sonra taburede oturarak piyano çalmanın çok sıkıcı olduğunu düşünerek biraz daha hareketli bir enstrümana geçmeye karar verdi. Sırada bateri vardı. Kendisi bateri çalmayı öğrenirken, ağabeyi Alex de gitar çalıyordu. Bir süre sonra ikili, kendi aralarında karar vererek müzik aletlerini değiştirme kararı aldılar. Bu değişim de Halen’ın yeteneğini sergileyeceği asıl yerin gitar olduğunu keşfetmesinin de payı bulunuyordu.
Günde 8-9 saat gitar çalışmaya başladı
Gitarı eline aldığı andan itibaren kendisini bulan ve hızla bu enstrümana aşık olan Halen, günde 8-9 saat gitar çalışmaya başladı. Kendisini çok hızlı geliştiriyor, bütün gitar üstatlarını dinliyor, onların yaptıklarını takip ediyordu. Yaptığı pratikler onun da ilerleyen dönemde büyük bir gitar ustası olacağının göstergesiydi. 14 yaşına ulaştığında birçok zor parçayı çalabiliyordu. Bunlarına arasında Eric Clapton’un Cream grubundaki soloları da bulunuyordu.
İlk grubu “Mamut”
Van Halen, artık bir müzisyendi ve hayatını gitar çalarak geçirme kararı almıştı. İlk grubunu, 1974 yılında ağabeyi Alex ile birlikte kurdu, Mamut… Los Angeles’ta kurulan bu grupta Eddie Van Halen gitaristti. Alex davulda yer alıyordu. Grubun vokali David Lee Roth, basçısı ise Michael Anthony'ydi. İlk albümlerini 1978 yılında çıkardılar ve kendi adını taşıyan (Van Halen) bu albümle yavaş yavaş tanınmaya başladılar. Şarkıların çoğunda Eddie’nin imzası bulunuyordu.
Büyük çıkışta Michael Jackson imzası…
Artık yavaş yavaş müzik çevrelerinde tanınmaya başlayan ve yaptıkları albümlerle kendi fanlarını oluşturmaya başlayan Eddie Van Halen ve arkadaşları, büyük bir çıkış için arayışa girmişlerdi. İlk albümleri ile Billboard sıralamasında 19. sıraya kadar yükselmelerinin ardından toplam 5 albüm çıkaran grup, 1984 yılında dağıldı. Ancak bunun hemen öncesinde Eddie Van Halen, 1982 yılında dönemin yıldızı Michael Jackson’ın “Thriller” albümünde gitarist olarak çalma imkanı bulmuştu. Bu albümde yer alan ve Jackson’ın en büyük hitlerinden olan “Beat It” şarkısının gitar sololarını çalan Van Halen, artık dünya çapında bilinen bir usta haline gelmişti. O kadar ki kendi geliştirdiği tapping tekniği ile fark yaratıyor, gitara ayrı bir üslup kazandırıyordu.
Her yerde Eddie Van Halen
Büyük bir hızla müzik dünyasına giren ve arka arkaya yaptığı başarılı albümleri, gitar soloları ve önemli sanatçılarla iş birlikleri sayesinde ün kazanan Eddie Van Halen artık her yerde boy gösteriyordu. Şarkıları hit oluyor, Billboard listelerine giriyor, müzik listelerinde üst sıralara çıkıyordu. 2007 yılında Rock and Roll Hall of Fame'e giren Van Halen, Ain't Talkin' 'Bout Love ve Panama gibi şarkılardaki sıra dışı gitar besteleriyle fark ediliyordu. “Eruption” şarkısıyla büyük ses getiren üstat, shred tekniğinin de öncüleri arasında yerini alıyordu.
Kanser onu yakalıyor
Başarılarla dolu bir müzik kariyerine sahip olan Halen, 2001 yılında büyük bir talihsizlik ile dil kanserine yakalandı. Doktorları, uzun yıllar boyunca demir penaları ağzında ve dilinde tutmaktan dolayı bu hastalığa yakalanmış olabileceğini açıklamışlardı. İlerleyen dönemde tedavinin bir parçası olarak dilinin üçte birini aldırmak zorunda kaldı. Tedavisi iyi giden ve 2002 yılında iyileşen Halen, bu kez de gırtlak kanseri ile mücadele etmeye başladı. Uzun süre tedavisi devam eden ve bu dönemde de aktif şekilde gitar çalmayı sürdüren Halen, sonunda bu mücadeleden yorgun düştü ve aramızdan ayrıldı. O Rock’ın Mozart’ı ve Gitar’ın Tanrısıydı. Güle güle üstat…
İşte unutulmayacak birkaç Van Halen şarkısı…
Jump
https://youtu.be/SwYN7mTi6HM
Eruption
https://youtu.be/M4Czx8EWXb0
You Really Got Me
https://www.youtube.com/watch?v=HB8WHA3WWz0
Ain't Talkin' 'Bout Love
https://www.youtube.com/watch?v=qtwBFz6lfrY
YORUMLAR