Gebelikte düşük hakkında tüm bilinmesi gerekenler
Gebelik kayıpları, hamilelik sürecinde en sık görülen problemlerden biri. Peki ,gebelik kayıpları neden olur ve olduğu zaman nasıl tedavi edilir? Kürtaj mı yoksa ilaç mı daha avantajlı? Düşük bebek anneyi zehirler mi? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Meriç Çağrı Ağır konu hakkında detaylı bilgiler verdi.
Editör: Alanya Time - 2
15 Temmuz 2020 - 13:53
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Meriç Çağrı Ağır, "Genellikle insanlar negatif olayları birileri ile paylaşma konusunda, pozitif olayları paylaştığı kadar açık davranmadığı için, bir anne adayı başına bu tatsız durum geldiğinde sanki sadece kendisi yaşıyormuş gibi bir düşünceye kapılabiliyor.
Ancak bu durumu yaşayan kişiler, etrafındaki birçok kişinin de benzeri bir durumla karşılaştığını bilmeliler ve 'Neden ben?' sorusunu kendilerine sorarak, yeterince zor olan bu sürecin psikolojik etkilerini daha da artırmamalı" dedi.
Gebeliklerin yüzde 50'si doğumla sonuçlanıyor
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Meriç Çağrı Ağır, “Biz uzmanlar sayısal verilere baktığımızda, gebeliklerin yüzde 50’sinden daha azının sağlıklı bir doğumla sonuçlandığını görüyoruz. 20'inci gebelik haftasından daha önce yaşanan kayıplar veya fetusun 500 gramın altında olduğu kayıplar biz uzmanlarca düşük olarak adlandırılıyor. 12'nci haftaya kadar olan düşükleri “erken düşük”, 12-20. haftalar arasındaki düşükleri “geç düşük” olarak kabul ediyoruz.
Gebelik kayıpları tabii ki farklı nedenlerle ve farklı şekillerde yaşanabiliyor. Kayıpların birden çok çeşidi var:
Dış gebelik: Dış gebelikte, spermle yumurta birleştikten sonra, sperm ve yumurtanın birleşimi tüpte olur. Daha sonra oluşan embriyo yavaş yavaş ilerleyerek rahime yerleşir ve rahime oturur.
İşte bu ilerleme kısmında herhangi bir problem olduğunda, bu embriyo rahim içine yerleşmeyip rahmin dışında bir yere yerleşebilir. Hatta genellikle tüpe yerleşir ve bu oluşan durum dış gebeliktir. Dış gebelik hepimizin bildiği gibi doğumla sonuçlanmaz. Bazı durumlarda kendiliğinden sonlanabilir. Bazı durumlarda ise tüpü patlatıp iç kanamaya sebep olabilir. Erken yakalandığı zaman iğne ile tedavi edilebilir. Ancak geç kalındığında ve iç kanama yaptığında operasyona gerek duyulabilir.
Kimyasal gebelik: Diğer bir kayıp nedeni olan kimyasal gebelik; kanda ve idrarda yapılmış gebelik testinin pozitif olarak belirlenmesi, takibinde bebeğin ve kesenin görünür hale gelmeden kayıpla sonlanması durumudur. Fakat artık günümüzde, tıp dünyası kimyasal gebeliği düşük olarak adlandırmıyor.
Boş gebelik: Boş gebelikte, gebelik testi pozitif çıktıktan sonra ultrason muayenesinde gebelik kesesi görünür ancak gebelik kesesinin içerisinde bebek izlenmez.
Komplet abortus: Bu düşük türü “tamamlanmış düşük”, yani gebelikle ilgili ne var ne yoksa hepsinin aynı anda rahimden atılmasıdır. Bu düşük türünde ekstra bir müdahaleye gerek duyulmaz. Sadece ultrasonla rahim içerisinin tamamen temizlenip temizlenmediği uzman tarafından kontrol edilmelidir.
İnkomplet abortus: Bu düşük türü, “tamamlanmamış düşük” olarak adlandırdığımız türdür. Burada gebelik ürününün yani bebeğin kanamayla bir kısmının dışarı atıldığı, tamamının atılmadığı durumdur. Halk tabiriyle içeride parça kalmaya devam etmesidir.
Missed abortus: Bu düşük, “unutulmuş düşük” dediğimiz türdür. Bu durumda rahim içerisinde kese ve bebek görünür fakat henüz bir kanama veya dışarıya atma durumu olmamıştır. Kese ve bebek içeride görünür fakat kalp atışı görünmez” dedi.
Düşük için çare: İlaç ya da kürtaj
Çağrı Ağır, “Özellikle tamamlanmamış düşük (inkomplet abortus) ve bu unutulmuş düşük (missed abortus) durumlarında hastaya uzmanların bir müdahalede bulunması gerekebilir. İki farklı tedavi yöntemi vardır. Bunlardan bir tanesi ilaçla tedavi, diğeri ise hepimizin bildiği kürtaj yöntemi.
İlacın avantajı ve dezavantajı var mı?
İlaçla tedavinin avantajı hastanın narkoz almaması ve aynı zamanda bir cerrahi işlem ve işlemin yaratacağı risklere maruz kalmamasıdır. Dezavantajı ise ilacın etki süresini bilmiyor oluşumuz diyebiliriz. Hasta ilacı aldıktan sonra ne kadar sürede etki edeceğini bilemeyiz. Bu süre 2 saatte sürebilir, 1 -24 saatte sürebilir. Bu yöntemde gebeliğin vücuttan kaç saat sonra atılacağını net olarak bilemiyoruz. Aynı zamanda, ilaç rahmi kastıran bir ilaç olduğundan nispeten ağrılı bir yöntemdir diyebiliriz. Diğer bir dezavantajı ise ilaçla başarıya ulaşılamadığı noktada tekrardan kürtaj yöntemine mecbur kalınmasıdır. İlaçla tedavinin sonunda tekrardan kürtaj yöntemine dönme ihtimali her zaman için vardır. Bu yöntemin diğer bir dezavantajı, zaten psikolojik olarak yıpranmış olan annenin ilacın etki süresi boyunca ağrı çekiyor olmasıdır.
Kürtajın avantajı ve dezavantajı var mı?
Kürtaj ile yapılan tedavinin dezavantajı hastanın narkoz almasıdır. Hasta bu işlem esnasında herhangi bir ağrı duymaz ancak sonuçta cerrahi bir işlemdir ve bazı istenmeyen komplikasyonlar gerçekleşebilir. Bu komplikasyonlar içerisinde, zayıf bir ihtimal de olsa rahimin delinmesi, kanama olması, enfeksiyon olmasını sayabiliriz. Bu yöntemin avantajlarına gelecek olursak kısa süreli bir işlem olması, maske anestezi altında tamamen ağrısız olmasıdır diyebiliriz. Bu yöntemde rahmin içerisi ultrason eşliğinde temizlenir ve hasta ayıldıktan yani işlem bittikten 2-4 saat sonra narkozun etkisinin tamamen gitmesi durumunda tekrar bir kontrol yapılarak hasta taburcu edilebilir” yorumunu yaptı.
Düşük bebek anneyi zehirler mi?
Ağır, “Bu durumun en önemli yanlarından bir tanesi, annenin girdiği psikolojik durumdur. Genelde anneler bebeğin kaybından kaynaklı bir travma yaşayabilirler. Bu durumun ardından ağrılı bir süreci tercih etmeden bir an önce atlatmak isterler. Kaybedilmiş bebeğin içeride uzun süre tutulması doğru değildir. Fakat ciddi bir kanama yok ise, acil bir müdahale yerine, uygun şartlarda müdahale edilmesi daha uygun olacaktır.
Bebeğin anneyi zehirleme olayı, ilerlemiş gebelik haftalarında yaşanan kayıplarda gözlenen bir olaydır. Örneğin 6 haftalık bir bebeğin anne karnında, kısa süre içerisinde anneyi zehirlemesi pek beklenen bir durum değildir. Bu nedenle bu işlemin planlı bir şekilde yapılması daha uygun olacaktır. İlerlemiş haftalarda yaşanan kayıplarda ise işlemin mümkün olan en kısa sürede yapılması daha uygun olacaktır” diye konuştu.
Ancak bu durumu yaşayan kişiler, etrafındaki birçok kişinin de benzeri bir durumla karşılaştığını bilmeliler ve 'Neden ben?' sorusunu kendilerine sorarak, yeterince zor olan bu sürecin psikolojik etkilerini daha da artırmamalı" dedi.
Gebeliklerin yüzde 50'si doğumla sonuçlanıyor
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Meriç Çağrı Ağır, “Biz uzmanlar sayısal verilere baktığımızda, gebeliklerin yüzde 50’sinden daha azının sağlıklı bir doğumla sonuçlandığını görüyoruz. 20'inci gebelik haftasından daha önce yaşanan kayıplar veya fetusun 500 gramın altında olduğu kayıplar biz uzmanlarca düşük olarak adlandırılıyor. 12'nci haftaya kadar olan düşükleri “erken düşük”, 12-20. haftalar arasındaki düşükleri “geç düşük” olarak kabul ediyoruz.
Gebelik kayıpları tabii ki farklı nedenlerle ve farklı şekillerde yaşanabiliyor. Kayıpların birden çok çeşidi var:
Dış gebelik: Dış gebelikte, spermle yumurta birleştikten sonra, sperm ve yumurtanın birleşimi tüpte olur. Daha sonra oluşan embriyo yavaş yavaş ilerleyerek rahime yerleşir ve rahime oturur.
İşte bu ilerleme kısmında herhangi bir problem olduğunda, bu embriyo rahim içine yerleşmeyip rahmin dışında bir yere yerleşebilir. Hatta genellikle tüpe yerleşir ve bu oluşan durum dış gebeliktir. Dış gebelik hepimizin bildiği gibi doğumla sonuçlanmaz. Bazı durumlarda kendiliğinden sonlanabilir. Bazı durumlarda ise tüpü patlatıp iç kanamaya sebep olabilir. Erken yakalandığı zaman iğne ile tedavi edilebilir. Ancak geç kalındığında ve iç kanama yaptığında operasyona gerek duyulabilir.
Kimyasal gebelik: Diğer bir kayıp nedeni olan kimyasal gebelik; kanda ve idrarda yapılmış gebelik testinin pozitif olarak belirlenmesi, takibinde bebeğin ve kesenin görünür hale gelmeden kayıpla sonlanması durumudur. Fakat artık günümüzde, tıp dünyası kimyasal gebeliği düşük olarak adlandırmıyor.
Boş gebelik: Boş gebelikte, gebelik testi pozitif çıktıktan sonra ultrason muayenesinde gebelik kesesi görünür ancak gebelik kesesinin içerisinde bebek izlenmez.
Komplet abortus: Bu düşük türü “tamamlanmış düşük”, yani gebelikle ilgili ne var ne yoksa hepsinin aynı anda rahimden atılmasıdır. Bu düşük türünde ekstra bir müdahaleye gerek duyulmaz. Sadece ultrasonla rahim içerisinin tamamen temizlenip temizlenmediği uzman tarafından kontrol edilmelidir.
İnkomplet abortus: Bu düşük türü, “tamamlanmamış düşük” olarak adlandırdığımız türdür. Burada gebelik ürününün yani bebeğin kanamayla bir kısmının dışarı atıldığı, tamamının atılmadığı durumdur. Halk tabiriyle içeride parça kalmaya devam etmesidir.
Missed abortus: Bu düşük, “unutulmuş düşük” dediğimiz türdür. Bu durumda rahim içerisinde kese ve bebek görünür fakat henüz bir kanama veya dışarıya atma durumu olmamıştır. Kese ve bebek içeride görünür fakat kalp atışı görünmez” dedi.
Düşük için çare: İlaç ya da kürtaj
Çağrı Ağır, “Özellikle tamamlanmamış düşük (inkomplet abortus) ve bu unutulmuş düşük (missed abortus) durumlarında hastaya uzmanların bir müdahalede bulunması gerekebilir. İki farklı tedavi yöntemi vardır. Bunlardan bir tanesi ilaçla tedavi, diğeri ise hepimizin bildiği kürtaj yöntemi.
İlacın avantajı ve dezavantajı var mı?
İlaçla tedavinin avantajı hastanın narkoz almaması ve aynı zamanda bir cerrahi işlem ve işlemin yaratacağı risklere maruz kalmamasıdır. Dezavantajı ise ilacın etki süresini bilmiyor oluşumuz diyebiliriz. Hasta ilacı aldıktan sonra ne kadar sürede etki edeceğini bilemeyiz. Bu süre 2 saatte sürebilir, 1 -24 saatte sürebilir. Bu yöntemde gebeliğin vücuttan kaç saat sonra atılacağını net olarak bilemiyoruz. Aynı zamanda, ilaç rahmi kastıran bir ilaç olduğundan nispeten ağrılı bir yöntemdir diyebiliriz. Diğer bir dezavantajı ise ilaçla başarıya ulaşılamadığı noktada tekrardan kürtaj yöntemine mecbur kalınmasıdır. İlaçla tedavinin sonunda tekrardan kürtaj yöntemine dönme ihtimali her zaman için vardır. Bu yöntemin diğer bir dezavantajı, zaten psikolojik olarak yıpranmış olan annenin ilacın etki süresi boyunca ağrı çekiyor olmasıdır.
Kürtajın avantajı ve dezavantajı var mı?
Kürtaj ile yapılan tedavinin dezavantajı hastanın narkoz almasıdır. Hasta bu işlem esnasında herhangi bir ağrı duymaz ancak sonuçta cerrahi bir işlemdir ve bazı istenmeyen komplikasyonlar gerçekleşebilir. Bu komplikasyonlar içerisinde, zayıf bir ihtimal de olsa rahimin delinmesi, kanama olması, enfeksiyon olmasını sayabiliriz. Bu yöntemin avantajlarına gelecek olursak kısa süreli bir işlem olması, maske anestezi altında tamamen ağrısız olmasıdır diyebiliriz. Bu yöntemde rahmin içerisi ultrason eşliğinde temizlenir ve hasta ayıldıktan yani işlem bittikten 2-4 saat sonra narkozun etkisinin tamamen gitmesi durumunda tekrar bir kontrol yapılarak hasta taburcu edilebilir” yorumunu yaptı.
Düşük bebek anneyi zehirler mi?
Ağır, “Bu durumun en önemli yanlarından bir tanesi, annenin girdiği psikolojik durumdur. Genelde anneler bebeğin kaybından kaynaklı bir travma yaşayabilirler. Bu durumun ardından ağrılı bir süreci tercih etmeden bir an önce atlatmak isterler. Kaybedilmiş bebeğin içeride uzun süre tutulması doğru değildir. Fakat ciddi bir kanama yok ise, acil bir müdahale yerine, uygun şartlarda müdahale edilmesi daha uygun olacaktır.
Bebeğin anneyi zehirleme olayı, ilerlemiş gebelik haftalarında yaşanan kayıplarda gözlenen bir olaydır. Örneğin 6 haftalık bir bebeğin anne karnında, kısa süre içerisinde anneyi zehirlemesi pek beklenen bir durum değildir. Bu nedenle bu işlemin planlı bir şekilde yapılması daha uygun olacaktır. İlerlemiş haftalarda yaşanan kayıplarda ise işlemin mümkün olan en kısa sürede yapılması daha uygun olacaktır” diye konuştu.
15:09
YORUMLAR