Çocuğum neden yemek yemiyor? İşte sebepleri
Ebeveynler çocuklarının gelişimi ve sağlığı için en iyisini istese de farkında olmadan geliştirdikleri tutumlar, çocuklarda yeme bozukluklarının oluşmasına neden olabilir. Bu noktada bebeklik döneminden itibaren bebek ile ebeveyn arasında doğru bir ilişkinin gelişmesi hayati bir öneme sahiptir.
Editör: Alanya Time - 2
06 Eylül 2020 - 21:43
Çocukluk döneminde büyümeyi etkileyen en önemli faktörün genetik etkenlerden sonra beslenme olduğuna dikkat çeken Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, çocuklarda görülen yeme bozuklukları ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Sağlıklı bir beslenme rutininin oluşması bebeklik döneminde başlar. Bu süreçte bebek ile ebeveynleri arasındaki karşılıklı ilişkiyle edinilen bu alışkanlık aynı zamanda bebek ile ebeveyni arasında sözlü ve sözlü olmayan işaretlerin alındığı ve yorumlandığı bir ilişkinin kurulmasını sağlar. Bu karşılıklı ilişki süreci, bebek ve ebeveyni arasındaki duygusal bağlanmanın merkezini oluşturur. Sağlıklı bir beslenme rutininin çocuk ve ebeveynin aktif katıldığı bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Ebeveyn çocuğa hangi besini nerede ve ne zaman önerileceğini belirlerken çocuk ise ne kadar yiyeceğini belirler.
Yeme bozuklukları nasıl ortaya çıkar?
Yeme bozukluklarının ortaya çıkmasında genetik etkenler, hormonlar, anne-bebek ilişkisi ve yemek yediren kişinin tutumu belirleyici bir rol üstlenir. Bu noktada ebeveynlerin beslenme modellerini 4 gruba ayırmak mümkündür. Birinci grup ihmalkardır. Çocuğu istediği zaman istediğini yiyebilir tutumunu sergiler. İkinci grupta müsamahakar ebeveyn tipi vardır. Genellikle çocuğun sevdiği yiyecekleri hazırlar, çocuk beğenmezse tekrar başka alternatifler sunar. Diğer bir grup olan kontrol ediciler ise, genellikle çocuğa daha fazla yemesi veya bir besini tüketmesi için ısrar eder, eğer iyi yemek yerse veya istenilen besini tüketirse karşılığında aburcubur gibi ödüllerin sözünü verir. Son grupta ise hassas-sorumlu kişiler yer alır. Genellikle çocuğuyla birlikte yemek yer, çocuğu aile sofrasına dahil ederek sorumluluk bilincinin gelişmesini sağlar. Çocuğun sağlıksız atıştırmalıklar yemesine izin vermez. Kesinlikle yeme sırasında baskıcı ve zorlayıcı bir tutum sergilemez.
Pika sendromu, çok sık görülüyor
Çocuklarda görülen yeme bozukluklarının başında pika sendromu geliyor. Çocuklarda demir ve çinko eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkabilen sorun; kil, toprak, kireç hatta cam gibi yiyecek dışı maddelerin uygun olmayan bir şekilde bir aydan fazla süreyle tüketilmesidir. Eğer pika sendromu, demir ve çinko eksikliğine ya da vitamin, mineral ve yağ asitleri eksikliğine bağlı olarak gözlemleniyorsa bu sorunların giderilmesiyle tedavi edilebilir. Ancak pika sendromunun arkasında otizim de olabilir. Bu sebeple tüm sebeplerin iyice araştırılması çok önemlidir.
Anoreksiya nervozaya dikkat!
Çocuklarda görülen bir diğer yemek bozukluğu ise anoreksiya nervozadır. Çocuklarda bu hastalığın görülmesinin temelinde kilo almaktan ve şişmanlamaktan korkmak vardır. Kiloları çok düşük olmasına rağmen yemek yemeyi reddederler. Bu sorun nedeniyle belirgin bir biçimde ortaya çıkan düşük vücut ağırlığı zamanla önemli bir sağlık sorunu haline gelir. Ancak çocuk genellikle kendi kilosunun düşük olmasının sağlık açısından zararlı olmasını göz ardı eder. Hatta kendisini kilolu olarak görmeye devam eder. Eğer ebeveynler çocuklarında böyle bir rahatsızlık gözlemliyorsa vakit kaybetmeden doktora başvurmalıdır.
Ruminasyon bozukluğu her yaşta ortaya çıkabilir
En yaygın gözlemlenen yemek bozukluklarından biri olan ruminasyon bozukluğu, en az bir ay boyunca haftada birçok kez düzenli bir şekilde yiyeceklerin ağza gelmesi olarak tanımlanır. Genellikle yemek sonrasında sindirilmiş gıdalar herhangi bir çaba sarf etmeden, öğürme ve kusma olmadan ağza geri gelir. Bu eylemler sonrasında çocuklar rahatlama duygusu hissedebilir. Tedavi edilmediğinde çocuklarda kilo kaybı, beslenme yetersizliği ve elektrolit bozuklukları gibi başka sorunlara yol açabilmektedir. Dolayısıyla uzman bir doktor tarafından mutlaka tedavi edilmelidir.
Temel beslenme ilkelerine dikkat edin
-Öncelikle yemek sırasında çocuğun dikkatini dağıtacak tablet, telefon, TV gibi unsurları ortadan kaldırın.
-Çocuğun yaşına uygun gıdalar verin.
-Yemek süresini 20-30 dakika ile sınırlandırın.
-Yaşına uygun dağınıklığını, dökmelerini anlayışla karşılayın.
-Kendi kendine yemesini teşvik edin.
-Aile sofrasına dahil edin.
-Sistematik bir şekilde yeni besinler tatmasını sağlayın.
-En önemlisi de baskıcı bir tutum sergilemeyin. Hassas-sorumlu ebeveyn modelini benimseyin.
-Eğer çocuğunuzdaki yeme bozukluğu durumu geçmiyorsa uzman bir doktordan yardım alın.
Sağlıklı bir beslenme rutininin oluşması bebeklik döneminde başlar. Bu süreçte bebek ile ebeveynleri arasındaki karşılıklı ilişkiyle edinilen bu alışkanlık aynı zamanda bebek ile ebeveyni arasında sözlü ve sözlü olmayan işaretlerin alındığı ve yorumlandığı bir ilişkinin kurulmasını sağlar. Bu karşılıklı ilişki süreci, bebek ve ebeveyni arasındaki duygusal bağlanmanın merkezini oluşturur. Sağlıklı bir beslenme rutininin çocuk ve ebeveynin aktif katıldığı bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Ebeveyn çocuğa hangi besini nerede ve ne zaman önerileceğini belirlerken çocuk ise ne kadar yiyeceğini belirler.
Yeme bozuklukları nasıl ortaya çıkar?
Yeme bozukluklarının ortaya çıkmasında genetik etkenler, hormonlar, anne-bebek ilişkisi ve yemek yediren kişinin tutumu belirleyici bir rol üstlenir. Bu noktada ebeveynlerin beslenme modellerini 4 gruba ayırmak mümkündür. Birinci grup ihmalkardır. Çocuğu istediği zaman istediğini yiyebilir tutumunu sergiler. İkinci grupta müsamahakar ebeveyn tipi vardır. Genellikle çocuğun sevdiği yiyecekleri hazırlar, çocuk beğenmezse tekrar başka alternatifler sunar. Diğer bir grup olan kontrol ediciler ise, genellikle çocuğa daha fazla yemesi veya bir besini tüketmesi için ısrar eder, eğer iyi yemek yerse veya istenilen besini tüketirse karşılığında aburcubur gibi ödüllerin sözünü verir. Son grupta ise hassas-sorumlu kişiler yer alır. Genellikle çocuğuyla birlikte yemek yer, çocuğu aile sofrasına dahil ederek sorumluluk bilincinin gelişmesini sağlar. Çocuğun sağlıksız atıştırmalıklar yemesine izin vermez. Kesinlikle yeme sırasında baskıcı ve zorlayıcı bir tutum sergilemez.
Pika sendromu, çok sık görülüyor
Çocuklarda görülen yeme bozukluklarının başında pika sendromu geliyor. Çocuklarda demir ve çinko eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkabilen sorun; kil, toprak, kireç hatta cam gibi yiyecek dışı maddelerin uygun olmayan bir şekilde bir aydan fazla süreyle tüketilmesidir. Eğer pika sendromu, demir ve çinko eksikliğine ya da vitamin, mineral ve yağ asitleri eksikliğine bağlı olarak gözlemleniyorsa bu sorunların giderilmesiyle tedavi edilebilir. Ancak pika sendromunun arkasında otizim de olabilir. Bu sebeple tüm sebeplerin iyice araştırılması çok önemlidir.
Anoreksiya nervozaya dikkat!
Çocuklarda görülen bir diğer yemek bozukluğu ise anoreksiya nervozadır. Çocuklarda bu hastalığın görülmesinin temelinde kilo almaktan ve şişmanlamaktan korkmak vardır. Kiloları çok düşük olmasına rağmen yemek yemeyi reddederler. Bu sorun nedeniyle belirgin bir biçimde ortaya çıkan düşük vücut ağırlığı zamanla önemli bir sağlık sorunu haline gelir. Ancak çocuk genellikle kendi kilosunun düşük olmasının sağlık açısından zararlı olmasını göz ardı eder. Hatta kendisini kilolu olarak görmeye devam eder. Eğer ebeveynler çocuklarında böyle bir rahatsızlık gözlemliyorsa vakit kaybetmeden doktora başvurmalıdır.
Ruminasyon bozukluğu her yaşta ortaya çıkabilir
En yaygın gözlemlenen yemek bozukluklarından biri olan ruminasyon bozukluğu, en az bir ay boyunca haftada birçok kez düzenli bir şekilde yiyeceklerin ağza gelmesi olarak tanımlanır. Genellikle yemek sonrasında sindirilmiş gıdalar herhangi bir çaba sarf etmeden, öğürme ve kusma olmadan ağza geri gelir. Bu eylemler sonrasında çocuklar rahatlama duygusu hissedebilir. Tedavi edilmediğinde çocuklarda kilo kaybı, beslenme yetersizliği ve elektrolit bozuklukları gibi başka sorunlara yol açabilmektedir. Dolayısıyla uzman bir doktor tarafından mutlaka tedavi edilmelidir.
Temel beslenme ilkelerine dikkat edin
-Öncelikle yemek sırasında çocuğun dikkatini dağıtacak tablet, telefon, TV gibi unsurları ortadan kaldırın.
-Çocuğun yaşına uygun gıdalar verin.
-Yemek süresini 20-30 dakika ile sınırlandırın.
-Yaşına uygun dağınıklığını, dökmelerini anlayışla karşılayın.
-Kendi kendine yemesini teşvik edin.
-Aile sofrasına dahil edin.
-Sistematik bir şekilde yeni besinler tatmasını sağlayın.
-En önemlisi de baskıcı bir tutum sergilemeyin. Hassas-sorumlu ebeveyn modelini benimseyin.
-Eğer çocuğunuzdaki yeme bozukluğu durumu geçmiyorsa uzman bir doktordan yardım alın.
YORUMLAR