Bakan Mehmet Şimşek: Önümüzdeki birkaç ay enflasyon artışı devam edecek
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonda artışın devam edeceğini söyledi. Ayrıca Şimşek, "Bu vergi düzenlemeleri de tabii enflasyonist ama bu bir daha tekrarlanmayacak" dedi.
Editör: Alanya Time - 1
10 Ağustos 2023 - 13:18
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon artışının önümüzdeki birkaç ay da devam edeceğini söyledi. Şimşek yapılan zamlarla ilgili, "Bu vergi düzenlemeleri de tabii enflasyonist ama bu bir daha tekrarlanmayacak. Bir kerelik yaptığımız bir düzenleme bu" dedi.
Şimşek'in Yeni Şafak'a yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde:
* Amacımız, bir geçiş dönemi sonrası kalıcı bir şekilde enflasyonu aşağı çekmek. Merkez Bankası’nın da tahminlerinden göreceğiniz gibi, enflasyon önümüzdeki birkaç ay içerisinde geçici bazı faktörler nedeniyle artışa devam edecek. Bizim bütçe dengelerini iyileştirmek, depremin yaralarını sarmak için yaptığımız bazı vergi düzenlemeleri var. Bu vergi düzenlemeleri de tabii enflasyonist ama bu bir daha tekrarlanmayacak. Bir kerelik yaptığımız bir düzenleme bu. Yine bu sene vatandaşlarımızın, toplumun değişik kesimlerinin geçmiş enflasyona karşı kayıplarını telafi için ciddi ücret artışları oldu. Biz inanıyoruz ki uygulayacağımız programla öngörülebilirlik artacak.
'Kaynak girişi artacak'
* Türkiye’ye kaynak girişi artacak ve önümüzdeki dönemde belirsizlik azaldıkça, cari açık daraldıkça inanıyorum ki kurda göreceli bir istikrara doğru gideceğiz. Bu da enflasyonu ve beklentileri olumlu yönde etkileyecek.
* Son 2 ay içerisinde biz önceliği Körfez ülkeleri ile olan ikili ilişkiler çerçevesinde Türkiye’nin ihtiyacı olan kaynağı tedarik noktasında bir çabaya girdik. Orta Doğu’nun özellikle de Körfez ülkeleri bağlamında bakacak olursak, Körfez ülkelerinin özelliği olarak sadece petrol ve doğal gaz ihraç etmiyorlar. Kendi ekonomilerinde absorbe edemeyecekleri kadar bir sermaye fazlasına sahipler. Dolayısıyla bizim de sermaye ithalatına ihtiyacımız var. O nedenle sermaye fazlası olan ülkelerle başladık, onlarla ikili diyalogları kurduk. Cumhurbaşkanımız orayla en üst düzeyde çok iyi ilişkileri var. Cumhurbaşkanımızın mükemmel denilebilecek düzeydeki siyasi ilişkilerini biz ekonomide ticaret anlamında, dış kaynak anlamında bir fırsata dönüştürmek istedik. O potansiyelin ikili ilişkilerin güçlü yanlarının ticarete yansımasını istedik. Sermaye akımlarına yansımasını sağlamaya çalıştık.
'Körfez ülkeleriyle bu diyalog güçlü bir şekilde devam edecek'
* Körfez ülkeleriyle çok verimli diyaloglarımız var, bunun en somut emaresi BAE ile açıklanan 51 milyar dolarlık yatırım paketi. Bu yatırımların bir kısmı bu sene içerisinde başlamak üzere bir kaynak akışına dönüşecek diye bekliyoruz. Gerek deprem yaralarının sarılması için uzun vadeli finansman, gerekse ihracatın finansmanı için kaynak bunlar hızlı bir şekilde Türkiye’ye kazandırılabilecek kaynaklar. Örneğin enerji yatırımları, yenilenebilir enerji yatırımları zaman alabilir. Körfez ülkeleriyle bu diyalog güçlü bir şekilde devam edecek.
* Küresel ekonomik büyümenin sınırlı olması risk iştahını da sınırlıyor. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler riskli addedildiği için küresel büyümenin yavaşladığı dönemlerde risk iştahı bir miktar daralıyor. Ben inanıyorum ki 2024’ün 2. yarısından itibaren bugün karşıdan esen rüzgârlar destekleyici bir nitelik kazanacak. Çünkü Fed faiz artışında zirveyi buldu. Büyük ihtimalle piyasa 2024’ün ikinci çeyreğinden itibaren faiz düşüşlerini konuşmaya başlayacak. Küresel ekonomi şu anda zayıf seyrediyor. Dolayısıyla ufak da olsa bir toparlanma risk iştahını önemli yansıyor. O arada mahalli seçimler de aradan çıkmış olacak. Türkiye’nin hala önünde çok uzun süre bir programın olduğu yapısal reformun olduğu gündeminin canlandırıldığı bir dönemde olacağız.
Şimşek'in Yeni Şafak'a yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde:
* Amacımız, bir geçiş dönemi sonrası kalıcı bir şekilde enflasyonu aşağı çekmek. Merkez Bankası’nın da tahminlerinden göreceğiniz gibi, enflasyon önümüzdeki birkaç ay içerisinde geçici bazı faktörler nedeniyle artışa devam edecek. Bizim bütçe dengelerini iyileştirmek, depremin yaralarını sarmak için yaptığımız bazı vergi düzenlemeleri var. Bu vergi düzenlemeleri de tabii enflasyonist ama bu bir daha tekrarlanmayacak. Bir kerelik yaptığımız bir düzenleme bu. Yine bu sene vatandaşlarımızın, toplumun değişik kesimlerinin geçmiş enflasyona karşı kayıplarını telafi için ciddi ücret artışları oldu. Biz inanıyoruz ki uygulayacağımız programla öngörülebilirlik artacak.
'Kaynak girişi artacak'
* Türkiye’ye kaynak girişi artacak ve önümüzdeki dönemde belirsizlik azaldıkça, cari açık daraldıkça inanıyorum ki kurda göreceli bir istikrara doğru gideceğiz. Bu da enflasyonu ve beklentileri olumlu yönde etkileyecek.
* Son 2 ay içerisinde biz önceliği Körfez ülkeleri ile olan ikili ilişkiler çerçevesinde Türkiye’nin ihtiyacı olan kaynağı tedarik noktasında bir çabaya girdik. Orta Doğu’nun özellikle de Körfez ülkeleri bağlamında bakacak olursak, Körfez ülkelerinin özelliği olarak sadece petrol ve doğal gaz ihraç etmiyorlar. Kendi ekonomilerinde absorbe edemeyecekleri kadar bir sermaye fazlasına sahipler. Dolayısıyla bizim de sermaye ithalatına ihtiyacımız var. O nedenle sermaye fazlası olan ülkelerle başladık, onlarla ikili diyalogları kurduk. Cumhurbaşkanımız orayla en üst düzeyde çok iyi ilişkileri var. Cumhurbaşkanımızın mükemmel denilebilecek düzeydeki siyasi ilişkilerini biz ekonomide ticaret anlamında, dış kaynak anlamında bir fırsata dönüştürmek istedik. O potansiyelin ikili ilişkilerin güçlü yanlarının ticarete yansımasını istedik. Sermaye akımlarına yansımasını sağlamaya çalıştık.
'Körfez ülkeleriyle bu diyalog güçlü bir şekilde devam edecek'
* Körfez ülkeleriyle çok verimli diyaloglarımız var, bunun en somut emaresi BAE ile açıklanan 51 milyar dolarlık yatırım paketi. Bu yatırımların bir kısmı bu sene içerisinde başlamak üzere bir kaynak akışına dönüşecek diye bekliyoruz. Gerek deprem yaralarının sarılması için uzun vadeli finansman, gerekse ihracatın finansmanı için kaynak bunlar hızlı bir şekilde Türkiye’ye kazandırılabilecek kaynaklar. Örneğin enerji yatırımları, yenilenebilir enerji yatırımları zaman alabilir. Körfez ülkeleriyle bu diyalog güçlü bir şekilde devam edecek.
* Küresel ekonomik büyümenin sınırlı olması risk iştahını da sınırlıyor. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler riskli addedildiği için küresel büyümenin yavaşladığı dönemlerde risk iştahı bir miktar daralıyor. Ben inanıyorum ki 2024’ün 2. yarısından itibaren bugün karşıdan esen rüzgârlar destekleyici bir nitelik kazanacak. Çünkü Fed faiz artışında zirveyi buldu. Büyük ihtimalle piyasa 2024’ün ikinci çeyreğinden itibaren faiz düşüşlerini konuşmaya başlayacak. Küresel ekonomi şu anda zayıf seyrediyor. Dolayısıyla ufak da olsa bir toparlanma risk iştahını önemli yansıyor. O arada mahalli seçimler de aradan çıkmış olacak. Türkiye’nin hala önünde çok uzun süre bir programın olduğu yapısal reformun olduğu gündeminin canlandırıldığı bir dönemde olacağız.
YORUMLAR