Bakan Çavuşoğlu: YPG/PYD bir terör devleti kurmaya çalışıyor, ABD bunları destekliyor
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'deki Türk askerinin varlığına ilişkin olarak da "Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz ama biz çekilsek başkaları gelecek" ifadelerini kullandı. ABD'nin terör devleti kurmak istediğini belirten Çavuşoğlu, "YPG/PYD bir terör devleti kurmaya çalışıyor. ABD de bunlara eğitim, silah desteği veriyor" dedi.
Editör: Alanya Time - 1
28 Nisan 2023 - 12:26
Hürriyet’e verdiği röportajda Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Sudan’dan Türk vatandaşlarının tahliyesinin sürdüğünü, ülkede en son Türk vatandaşı tahliye edilene kadar da Türk büyükelçiliğinin kapanmayacağını söyledi.
Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’nin Suriye’de YPG/PYD’nin terör devleti kurmasını desteklediğini ifade ederek, "Orada Suriye’yi bölmeye çalışıyor örgüt. ABD de bunlara her tür desteği veriyor. YPG/PYD bir terör devleti kurmaya çalışıyor. ABD de bunlara eğitim, silah desteği veriyor" diye konuştu.
'Rusya'ya taahhüt edilenler gerçekleşmedi'
Tahıl koridoru anlaşması kapsamında Rusya'ya verilen sözlerin tutulmadığını belirten Bakan Çavuşoğlu, "BM Genel Sekreteri durumu çok iyi biliyor, ABD ve İngiltere’ye de anlatıyoruz. Çünkü bankacılık konusunda esas bu iki ülke anahtar. Rus tarım bankasının swift sistemine dahil edilmesi de bunlara bağlı. Sonuçta Rusya'ya taahhüt edilenler gerçekleşmedi. Biz burada adil olmak durumundayız.Genel Sekreter, 'Bir Türk Bankası ile çalışsak' dedi. Tahıl ve gübre satışı için Rusya’ya yapılacak ödemeler konusunda bir Türk bankasının arabuluculuk yapması gündemde. Amaç, sorun çözülsün ve anlaşma devam etsin. Ruslar 60 gün uzattı, ‘Beklentilerimizi karşılayın’ diyor. Ruslara haksızsınız diyemeyiz" ifadelerini kullandı.
ABD'nin Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme sürecinden rahatsız olduğunu bildiren Bakan Çavuşoğlu, "Amerika kendisinin desteklediği terör örgütüne karşı mücadele ettiğimizi biliyor. PYD-YPG onlar SDF de diyor, bu örgüt Suriye’yi bölmeye çalışıyor. Rejimle bizim bu angajmana girmemiz onlar için ciddi bir tehdit. ABD kusura bakmasın, şu ana kadar Suriye’de istikrar için oluşturulan platformlardan çekildi. Bir tek DAEŞ platformu sürüyor" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Biz müttefiğiz, sorunları çözmek için bir stratejik mekanizma da kurduk. Eskisine göre daha istikrarlı ilişki ama sorunlar çözülmüş değil. Trump zamanı her gün inişli çıkışlı idi. Bir tweet atıyordu, ortalık karışıyordu. PKK YPG’ye destek devam ediyor. Bu hayati derecede önemli. Bir terör örgütü ile angajmana giriyor. Elbette FETÖ’nün oradaki mevcudiyeti de sorun. Diğer taraftan müttefik diyoruz ama CAATSA yaptırımlarını kabul ettiler. F35 için para verdik, katkı sağladık. Paramızı geri alacağız. Bizim bu sistemden çıkmamız kendi üretimimizi hızlandırmak için itici güç oldu ama CAATSA doğru değil. Diğer taraftan ticarete bakıyoruz, hızlı bir şekilde artıyor."
"Sudan’dan tahliyeler zor da olsa başladı. Son durumla ilgili bilgi verir misiniz?" sorusuna Bakan Çavuşoğlu, şu yanıtı verdi:
"Başlangıçta tahliyeler mümkün olmadı çünkü özellikle başkent Hartum’da bu iş sokak çatışmasına döndü. Hatta bizim büyükelçilik camına bile bir mermi isabet etti. İki sokak ötedeki vatandaşımızın dahi büyükelçiliğe getirilmesinde zorlandık. Hem ilk başta başka seçenek olmadığı için hem de riskler olduğu için karayoluyla tahliyeyi tercih ettik. Etiyopya üzerinden tahliye etmek istedik. Sınırda ilk başta bazı gecikmeler oldu, sonra Dışişleri Bakanı’nı aradım. Sonra çok hızlı oldu. Vatandaşlarımızı Gondar şehrinden Addis Ababa’ya Etiyopya Havayolları’yla geçirdik. Çarşamba gecesi 684 kişi geldi. Diğer vatandaşlarımızın tahliyesi de sürüyor. İkinci bir konvoyumuz Port Sudan’a ulaştı. Bir kısım vatandaşımızı da gemiyle Cidde’ye gönderdik. Oradan da dönüşler başladı. Şu anda sigorta şirketleri sivil uçaklara izin vermediği için bu yöntemi seçtik. Askeri uçaklarımızla tahliye konusunda da Milli Savunma Bakanımız ile görüştük. Hartum’da vatandaşlarımız da var. Bir de hastanenin olduğu Nyala şehrinde doktorlarımız, ekiplerimiz var. Onlarla da temastayız sürekli. Biz en son vatandaşımız gelinceye kadar elçiliğimizi kapatmayacağız. Farklı ülkelerin vatandaşlarını da tahliye ediyoruz. 110 civarında farklı ülkelerden insanlar var. Filipinler, Çin vatandaşı olan Uygur Türkleri, Katar, Sırbistan, Afganistan, Macaristan, Meksika gibi ülkelerin vatandaşlarını getirdik."
Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Suriye görüşmeleri
Mayıs ayı başında Suriye’de Dışişleri Bakanları toplantısı yapılacağını açıklamıştınız. Son durum nedir?
Birkaç tarih önerisi oldu. Aslında mayıs başı olmuştu ama o tarihlerde İran Cumhurbaşkanı Şam’a gideceği için daha sonra olacak. Biz mümkünse seçimden birkaç gün önce değil daha önce olsun dedik. Seçimden önce bir dörtlü görüşmenin olacağını öngörüyoruz Ruslar’dan gelen bilgiye göre. İran’ın da Rusya’nın da Suriye rejimine yakınlığı ortada. Bizim her iki ülkeden de beklentimiz objektif bir şekilde bu işi kolaylaştırmak. Savunma Bakanları görüştü, istihbaratlar üçüncü defa görüşüyor.
Masada Suriye’nin talepleri arasında Türk askerinin Suriye’den çekilmesi var. Bu mümkün mü? Bir yakınlaşma söz konusu olabilir mi?
Kalıcı istikrar ve barış için çaba gösteriyoruz. BM kararı var, siyasi süreç de var. Bu olmadan bizim oradan çekilmemizin Suriye’ye de bir faydası yok. Bu boşluğu terör örgütleri doldurur. Biz diyoruz ki Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz ama biz çekilsek başkaları gelecek. Zaten ABD destekliyor YPG’yi. Bu angajmanın bir yol haritası çerçevesinde devam etmesi gerek. Bir, terörle mücadele edilmesi gerek. İki, Suriye’nin yürüttüğü siyasi süreçteki tıkanmanın aşılması gerekiyor. Rejimle ılımlı muhalefetin müzakereleri yıllardır sürüyor ama siyasi süreçteki tıkanıklığın aşılması şart. Suriyelilerin güvenli bir şekilde döndürülmesi için de angajman şart. Bugün Türkiye çekilsin ondan sonra konuşalım, derseniz bu Türkiye’nin güvenliği bakımından çok büyük bir risktir. Teröristlerin tekrar sınırlarımıza gelmesi, Allah korusun yeniden saldırı riski artar. Bir de ABD desteği var. Bizim birlikte bu örgüte karşı mücadele etmemiz gerek.
Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’nin Suriye’de YPG/PYD’nin terör devleti kurmasını desteklediğini ifade ederek, "Orada Suriye’yi bölmeye çalışıyor örgüt. ABD de bunlara her tür desteği veriyor. YPG/PYD bir terör devleti kurmaya çalışıyor. ABD de bunlara eğitim, silah desteği veriyor" diye konuştu.
'Rusya'ya taahhüt edilenler gerçekleşmedi'
Tahıl koridoru anlaşması kapsamında Rusya'ya verilen sözlerin tutulmadığını belirten Bakan Çavuşoğlu, "BM Genel Sekreteri durumu çok iyi biliyor, ABD ve İngiltere’ye de anlatıyoruz. Çünkü bankacılık konusunda esas bu iki ülke anahtar. Rus tarım bankasının swift sistemine dahil edilmesi de bunlara bağlı. Sonuçta Rusya'ya taahhüt edilenler gerçekleşmedi. Biz burada adil olmak durumundayız.Genel Sekreter, 'Bir Türk Bankası ile çalışsak' dedi. Tahıl ve gübre satışı için Rusya’ya yapılacak ödemeler konusunda bir Türk bankasının arabuluculuk yapması gündemde. Amaç, sorun çözülsün ve anlaşma devam etsin. Ruslar 60 gün uzattı, ‘Beklentilerimizi karşılayın’ diyor. Ruslara haksızsınız diyemeyiz" ifadelerini kullandı.
ABD'nin Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme sürecinden rahatsız olduğunu bildiren Bakan Çavuşoğlu, "Amerika kendisinin desteklediği terör örgütüne karşı mücadele ettiğimizi biliyor. PYD-YPG onlar SDF de diyor, bu örgüt Suriye’yi bölmeye çalışıyor. Rejimle bizim bu angajmana girmemiz onlar için ciddi bir tehdit. ABD kusura bakmasın, şu ana kadar Suriye’de istikrar için oluşturulan platformlardan çekildi. Bir tek DAEŞ platformu sürüyor" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Biz müttefiğiz, sorunları çözmek için bir stratejik mekanizma da kurduk. Eskisine göre daha istikrarlı ilişki ama sorunlar çözülmüş değil. Trump zamanı her gün inişli çıkışlı idi. Bir tweet atıyordu, ortalık karışıyordu. PKK YPG’ye destek devam ediyor. Bu hayati derecede önemli. Bir terör örgütü ile angajmana giriyor. Elbette FETÖ’nün oradaki mevcudiyeti de sorun. Diğer taraftan müttefik diyoruz ama CAATSA yaptırımlarını kabul ettiler. F35 için para verdik, katkı sağladık. Paramızı geri alacağız. Bizim bu sistemden çıkmamız kendi üretimimizi hızlandırmak için itici güç oldu ama CAATSA doğru değil. Diğer taraftan ticarete bakıyoruz, hızlı bir şekilde artıyor."
"Sudan’dan tahliyeler zor da olsa başladı. Son durumla ilgili bilgi verir misiniz?" sorusuna Bakan Çavuşoğlu, şu yanıtı verdi:
"Başlangıçta tahliyeler mümkün olmadı çünkü özellikle başkent Hartum’da bu iş sokak çatışmasına döndü. Hatta bizim büyükelçilik camına bile bir mermi isabet etti. İki sokak ötedeki vatandaşımızın dahi büyükelçiliğe getirilmesinde zorlandık. Hem ilk başta başka seçenek olmadığı için hem de riskler olduğu için karayoluyla tahliyeyi tercih ettik. Etiyopya üzerinden tahliye etmek istedik. Sınırda ilk başta bazı gecikmeler oldu, sonra Dışişleri Bakanı’nı aradım. Sonra çok hızlı oldu. Vatandaşlarımızı Gondar şehrinden Addis Ababa’ya Etiyopya Havayolları’yla geçirdik. Çarşamba gecesi 684 kişi geldi. Diğer vatandaşlarımızın tahliyesi de sürüyor. İkinci bir konvoyumuz Port Sudan’a ulaştı. Bir kısım vatandaşımızı da gemiyle Cidde’ye gönderdik. Oradan da dönüşler başladı. Şu anda sigorta şirketleri sivil uçaklara izin vermediği için bu yöntemi seçtik. Askeri uçaklarımızla tahliye konusunda da Milli Savunma Bakanımız ile görüştük. Hartum’da vatandaşlarımız da var. Bir de hastanenin olduğu Nyala şehrinde doktorlarımız, ekiplerimiz var. Onlarla da temastayız sürekli. Biz en son vatandaşımız gelinceye kadar elçiliğimizi kapatmayacağız. Farklı ülkelerin vatandaşlarını da tahliye ediyoruz. 110 civarında farklı ülkelerden insanlar var. Filipinler, Çin vatandaşı olan Uygur Türkleri, Katar, Sırbistan, Afganistan, Macaristan, Meksika gibi ülkelerin vatandaşlarını getirdik."
Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Suriye görüşmeleri
Mayıs ayı başında Suriye’de Dışişleri Bakanları toplantısı yapılacağını açıklamıştınız. Son durum nedir?
Birkaç tarih önerisi oldu. Aslında mayıs başı olmuştu ama o tarihlerde İran Cumhurbaşkanı Şam’a gideceği için daha sonra olacak. Biz mümkünse seçimden birkaç gün önce değil daha önce olsun dedik. Seçimden önce bir dörtlü görüşmenin olacağını öngörüyoruz Ruslar’dan gelen bilgiye göre. İran’ın da Rusya’nın da Suriye rejimine yakınlığı ortada. Bizim her iki ülkeden de beklentimiz objektif bir şekilde bu işi kolaylaştırmak. Savunma Bakanları görüştü, istihbaratlar üçüncü defa görüşüyor.
Masada Suriye’nin talepleri arasında Türk askerinin Suriye’den çekilmesi var. Bu mümkün mü? Bir yakınlaşma söz konusu olabilir mi?
Kalıcı istikrar ve barış için çaba gösteriyoruz. BM kararı var, siyasi süreç de var. Bu olmadan bizim oradan çekilmemizin Suriye’ye de bir faydası yok. Bu boşluğu terör örgütleri doldurur. Biz diyoruz ki Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz ama biz çekilsek başkaları gelecek. Zaten ABD destekliyor YPG’yi. Bu angajmanın bir yol haritası çerçevesinde devam etmesi gerek. Bir, terörle mücadele edilmesi gerek. İki, Suriye’nin yürüttüğü siyasi süreçteki tıkanmanın aşılması gerekiyor. Rejimle ılımlı muhalefetin müzakereleri yıllardır sürüyor ama siyasi süreçteki tıkanıklığın aşılması şart. Suriyelilerin güvenli bir şekilde döndürülmesi için de angajman şart. Bugün Türkiye çekilsin ondan sonra konuşalım, derseniz bu Türkiye’nin güvenliği bakımından çok büyük bir risktir. Teröristlerin tekrar sınırlarımıza gelmesi, Allah korusun yeniden saldırı riski artar. Bir de ABD desteği var. Bizim birlikte bu örgüte karşı mücadele etmemiz gerek.
16:19
YORUMLAR