Babacan ve Kılıçdaroğlu mutfaktan seslendi: 'Şampiyonlar ligi hazır'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'la birlikte "Şampiyonlar Ligi hazır" başlığıyla bir video paylaştı.
Editör: Alanya Time - 1
03 Mayıs 2023 - 12:30
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile Twitter hesabından ortan bir video yayınladı.
İki lider, meşhur mutfaktan açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, açıklamasında şunları söyledi:
Bugün mutfağımızda önemli bir konuğum var. Eşlerimiz salonda biz de buraya sığındık. On beş Nayıs itibariyle birlikte çok önemli çalışmalara imza atacağız. Ali Bey ile çayımızı içiyoruz. Bari fırsat bu fırsat size de seslenelim dedik.
Sayın Ali Babacan yıllarca ekonomi yönetiminin başında yer almış, ekonomide akılcı bir politika benimsemiş, işinin ehli bir siyasetçi. Dünyanın güvendiği bir insan. Millet İttifakı olarak ekonomiyi dünya ölçeğinde güvenilir hale getireceğiz. Mesleki liyakat kurumlara geri dönecek. Finans çevrelerine gerçekçi bir biçimde güven vereceğiz. Bütçe disiplinini sağlarken vergide adaleti de sağlayacağız. Planlı ve temiz yatırımlarla her alanda üretim hamleleriyle yenilikçi teknolojilerle ülkemizi dünyayla rekabet eden bir ülke haline getireceğiz.
Hatırlayın önce ferah, sonra da refah dedik. Türkiye'ye hızlı nefes aldırıp bizi bu krizden çıkaracak ve sonrasında da kalıcı refah sağlayacak ekipler hazır.
Dünyada çok saygı gören yurtdışında yurtiçinde içinde çalışan akademisyenlerimiz, deneyimli bürokratlarımız var bu ekipte.
Millet İttifakı'nın tüm paydaşlarından ekonomi alanında uzman isimler, ki birkaç gün içerisinde bu şampiyonlarla ligi kadrosunu da göreceksiniz.
Ne yapacağımızı biliyoruz. Görevi devralır almaz önce halkımıza nefes aldıracak, güçlü çözümleri hayata geçireceğiz. hayat pahalığını, fiyat istikrarsızlığını ve bu yaşanan yıkıcı enflasyonist süreci sonra erdireceğiz.
İç ve dış kaynakları harekete geçirerek ekonomimize nefes aldıracağız. Ben bunun için birçok ülkeye gittim. Bu ekibi söyleyince önümüze tüm kapılar açıldı.Temiz sermaye gideceği ülkede kadro ve liyakat görmek istiyor. Bu yüzden bilim, teknoloji ve yatırım merkezlerini ziyaret ettim.
Dünyanın en büyük yatırım fonlarıyla çalışma toplantıları yaptım. Yüzlerce milyar dolarlık temiz yatırım sözleri aldık. Bu söz sadece Bay Kemal'e verilmedi ki. Her şey bir ekip işi. Ancak sadece bununla yetinmeyeceğiz. Kalıcı refahı da Türkiye'ye getireceğiz. Biliyorsunuz, projelerimizi size tahtamın önünden açıklıyorum. Türkiye'de çağın sanayi devriminin alt yapısını kuracağız. Dijital teknoloji, yapay zeka, makine öğrenimi, finansal teknolojiler ve yeşil enerji konuşacağız. Evet, bunu başaracağız ve yapacağız. Bu ekiple yapacağız. Emin olun başaracağız."
"Çok teşekkür ediyorum, öncelikle misafirperverliğiniz için. Eşlerimiz içeride koyu sohbet yaparken biz de mutfakta sizlerle beraber olalım istedik" diyen Babacan ise şunları söyledi:
"Sayın Kılıçdaroğlu bizim ortak cumhurbaşkanı adayımız. Kendisi dürüstlüğüyle, devlet tecrübesiyle bütün milletin gönlünde, kalbinde yer almış bir insan.
"İnşallah hep birlikte daha güzel yarınlara, çok çalışarak taşıyacağız. Ekonomi deyince en önemli kavram güven. Güven olmadan asla ekonomide başarılı olunmaz. Güvenin olup olmadığını da en önemli Hazine'nin faiz ödemeleriyle ölçeriz. Bir ülkenin Hazine'si çok faiz ödüyorsa o ülkenin güvenin ortamı artık sarsılmıştır, daha az faiz ödemeye başladıysa o ülkede güven ortamı oluşmaktadır. Geçtiğimiz gün baktığımızda 311 milyar liralık bir faiz ödemesi oldu Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi'nden. Bu yıl ki bütçe için planlanan rakam da tam 565 milyar. Üzerine bir de 200 milyar kur farkını eklediğinizde neredeyse bir 765 milyar liralık faiz ödemeyi planlıyor şu andaki hükümet. Bu para tam 1 milyon tane konutu yapıp bedava vatandaşlarımıza vermeye yetecek bir para.
Ekonomi deyince önce insan diye başlamak lazım. Ekonominin en önemli amacı insan onuruna yaraşır bir hayat sağlamaktır vatandaşlara. Bunun da temelinde adalet var. Ehliyetli, liyakatli kadrolarla çalışmak ve istişare kültürü var.
Adalet, sadece yargıda işlerin hızlı ve düzgün yürümesi değil. Adalet, aynı zamanda fırsat eşitliği. Eğitimde, fırsat eşitliği. İşe girerken fırsat eşitliği. Ki biz işe girerken mülakatı kaldıracağımızı ilan ettik. O çok önemli bir aşama olacak. Yine, terfide fırsat eşitliği. Adalet olmadan asla ekonomide başarılı olmak mümkün değil. Yine ehliyetli, liyakatli kadrolarla çalışmak. ‘Bir tane kurtarıcı gelsin, bütün sorunları çözsün.’ Böyle bir şey yok. Ekonomi yönetimi, kadro meselesidir. İyi yetişmiş, dürüst ve ehil kadrolarla ancak ülkenin ekonomik sorunları çözülebilir. Dolayısıyla bu kadroları da şimdiden çalışıyoruz, hazırlıyoruz. Pek yakında da peyderpey ekibimizdeki güzel, düzgün insanları tanıyacaksınız. Tanıdıkça da onları çok seveceksiniz.
Üçüncü konu da bahsettiğim gibi istişare. İstişare olmadan mümkün değil. Sivil toplumla, meslek örgütleriyle sürekli iletişim halinde, sorunları anlayan, dinleyen ve önerilerle de beraber tekrar dönüp çözüm üreten bir yönetim ilkesine sahip olmamız gerekiyor. Zaten bunun içindir ki Ekonomik ve Sosyal Konsey’i uzun süreden sonra derhal toplama kararı aldık. Kısmet olursa hükümet kurulduktan sonraki ilk işlerden birisi, hemen Ekonomik ve Sosyal Konsey’i toplayıp sosyal taraflarla etkileşim içerisinde politikalarımızı neticelendirip uygulamaya başlamak. En önemli amaçlarımızdan bir tanesi de bu.
Tabii bütün bunlar için Türkiye’nin aslında çok önemli uzun vadeli bir hedefe ihtiyacı var. Bu hedef de AB standartları. AB’ye üye olalım ya da olmayalım, bu ayrı bir mesele. Ama bizim 86 milyonluk nüfusumuz, Avrupa’nın en büyük ve en genç nüfusu, AB standartlarında bir hayatı hak ediyor. AB standartlarına ulaşmak için de hukukun üstünlüğünde, demokraside, temel hak ve özgürlüklerde, ama hayatımızın her safhasında, şu giydiğimiz gömleğin kumaşının kalitesinden tutun da içtiğimiz suyun kalitesine kadar, vatandaşlarımızı AB standartlarında bir hayata, hayat şartlarına ulaştırmak. Bu, en önemli hedefimiz.
Aynı zamanda AB ile vizesiz seyahat… Bu konuda yapılacaklar aslında belli. Çok zor şeyler de değil. Biz, 3 ay içerisinde, AB ile olan seyahatlerde vizenin kaldırılmasıyla alakalı üzerimize düşeni yaparız. Türkiye olarak bunları tamamlayabiliriz. 3 ayda bu noktaya işi getiririz ki gençlerimiz Avrupa’yı görsünler. Avrupalılar, Türkiye’ye daha rahat gidip gelebilsinler. İletişim yoğunlaşsın, ekonomi çok daha yoğun bir etkileşim içerisine girsin ve Türkiye, bütün vatandaşlarımızın, Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun kıymetli olduğu bir noktaya ulaşsın. Bütün bu yoğun çalışmada kuşkusuz çevreye çok dikkat edeceğiz. Ekonomik büyüme ve kalkınmada hızlı koşarken çevreye zarar verip nesiller arası adalete zarar getirecek bir tutum asla almayacağız.
Yine bütün bu süreçte sosyal politikalara çok önem vereceğiz. Sosyal devlet kaygımızı hiçbir zaman elden bırakmayacağız. Evet, koşacağız, yarışacağız, dünyada çok daha güçlü bir ekonomiye ulaşmanın mücadelesini vereceğiz ama bu yarışta sosyal devletin gereği ne varsa yerine getirip hiçbir vatandaşımızın belli bir gelir seviyesinin, belli bir geçim seviyesinin altına düşmesine de kesinlikle izin vermeyeceğiz.
Türkiye, çok güçlü ve büyük bir ülke. Çok büyük potansiyeli var. Ama bu potansiyeli açığa çıkartmak, ancak iyi bir yönetimle, dürüst ve ehil kadrolarla mümkün. Biz, bunu biliyoruz. Zaten bu amaçla yola çıktık. Bu amaçla da vatandaşlarımızın desteğine talip olduk. İnşallah kara kış çok yakında bitecek ve ülkemiz nice baharlara doğru emin bir yolculuğa çıkacak.”
Videonun sonunda ise son sözü söyleyen Kılıçdaroğlu “Çok teşekkürler Sayın Genel Başkan’ım. Liyakatsizlerin ülkeyi getirdiği felaketten dolayı soğanı bile fiyatını sorarak alıyor halkımız. Biz; adaletsizliğe, kötü yönetime ve kutuplaştırmaya karşı birleşe birleşe kazanacağız. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında Türkiye’miz, bu şampiyonlar ligi kadrosuyla ışıl ışıl parlayacak. Ben de ülkeyi rayına oturttuktan sonra huzurla emekli olacağım ve bu ekibin başarılarıyla gurur duyacağım. Bu da benim en büyük arzum. İyi akşamlar" dedi.
İki lider, meşhur mutfaktan açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, açıklamasında şunları söyledi:
Bugün mutfağımızda önemli bir konuğum var. Eşlerimiz salonda biz de buraya sığındık. On beş Nayıs itibariyle birlikte çok önemli çalışmalara imza atacağız. Ali Bey ile çayımızı içiyoruz. Bari fırsat bu fırsat size de seslenelim dedik.
Sayın Ali Babacan yıllarca ekonomi yönetiminin başında yer almış, ekonomide akılcı bir politika benimsemiş, işinin ehli bir siyasetçi. Dünyanın güvendiği bir insan. Millet İttifakı olarak ekonomiyi dünya ölçeğinde güvenilir hale getireceğiz. Mesleki liyakat kurumlara geri dönecek. Finans çevrelerine gerçekçi bir biçimde güven vereceğiz. Bütçe disiplinini sağlarken vergide adaleti de sağlayacağız. Planlı ve temiz yatırımlarla her alanda üretim hamleleriyle yenilikçi teknolojilerle ülkemizi dünyayla rekabet eden bir ülke haline getireceğiz.
Hatırlayın önce ferah, sonra da refah dedik. Türkiye'ye hızlı nefes aldırıp bizi bu krizden çıkaracak ve sonrasında da kalıcı refah sağlayacak ekipler hazır.
Dünyada çok saygı gören yurtdışında yurtiçinde içinde çalışan akademisyenlerimiz, deneyimli bürokratlarımız var bu ekipte.
Millet İttifakı'nın tüm paydaşlarından ekonomi alanında uzman isimler, ki birkaç gün içerisinde bu şampiyonlarla ligi kadrosunu da göreceksiniz.
Ne yapacağımızı biliyoruz. Görevi devralır almaz önce halkımıza nefes aldıracak, güçlü çözümleri hayata geçireceğiz. hayat pahalığını, fiyat istikrarsızlığını ve bu yaşanan yıkıcı enflasyonist süreci sonra erdireceğiz.
İç ve dış kaynakları harekete geçirerek ekonomimize nefes aldıracağız. Ben bunun için birçok ülkeye gittim. Bu ekibi söyleyince önümüze tüm kapılar açıldı.Temiz sermaye gideceği ülkede kadro ve liyakat görmek istiyor. Bu yüzden bilim, teknoloji ve yatırım merkezlerini ziyaret ettim.
Dünyanın en büyük yatırım fonlarıyla çalışma toplantıları yaptım. Yüzlerce milyar dolarlık temiz yatırım sözleri aldık. Bu söz sadece Bay Kemal'e verilmedi ki. Her şey bir ekip işi. Ancak sadece bununla yetinmeyeceğiz. Kalıcı refahı da Türkiye'ye getireceğiz. Biliyorsunuz, projelerimizi size tahtamın önünden açıklıyorum. Türkiye'de çağın sanayi devriminin alt yapısını kuracağız. Dijital teknoloji, yapay zeka, makine öğrenimi, finansal teknolojiler ve yeşil enerji konuşacağız. Evet, bunu başaracağız ve yapacağız. Bu ekiple yapacağız. Emin olun başaracağız."
"Çok teşekkür ediyorum, öncelikle misafirperverliğiniz için. Eşlerimiz içeride koyu sohbet yaparken biz de mutfakta sizlerle beraber olalım istedik" diyen Babacan ise şunları söyledi:
"Sayın Kılıçdaroğlu bizim ortak cumhurbaşkanı adayımız. Kendisi dürüstlüğüyle, devlet tecrübesiyle bütün milletin gönlünde, kalbinde yer almış bir insan.
"İnşallah hep birlikte daha güzel yarınlara, çok çalışarak taşıyacağız. Ekonomi deyince en önemli kavram güven. Güven olmadan asla ekonomide başarılı olunmaz. Güvenin olup olmadığını da en önemli Hazine'nin faiz ödemeleriyle ölçeriz. Bir ülkenin Hazine'si çok faiz ödüyorsa o ülkenin güvenin ortamı artık sarsılmıştır, daha az faiz ödemeye başladıysa o ülkede güven ortamı oluşmaktadır. Geçtiğimiz gün baktığımızda 311 milyar liralık bir faiz ödemesi oldu Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi'nden. Bu yıl ki bütçe için planlanan rakam da tam 565 milyar. Üzerine bir de 200 milyar kur farkını eklediğinizde neredeyse bir 765 milyar liralık faiz ödemeyi planlıyor şu andaki hükümet. Bu para tam 1 milyon tane konutu yapıp bedava vatandaşlarımıza vermeye yetecek bir para.
Ekonomi deyince önce insan diye başlamak lazım. Ekonominin en önemli amacı insan onuruna yaraşır bir hayat sağlamaktır vatandaşlara. Bunun da temelinde adalet var. Ehliyetli, liyakatli kadrolarla çalışmak ve istişare kültürü var.
Adalet, sadece yargıda işlerin hızlı ve düzgün yürümesi değil. Adalet, aynı zamanda fırsat eşitliği. Eğitimde, fırsat eşitliği. İşe girerken fırsat eşitliği. Ki biz işe girerken mülakatı kaldıracağımızı ilan ettik. O çok önemli bir aşama olacak. Yine, terfide fırsat eşitliği. Adalet olmadan asla ekonomide başarılı olmak mümkün değil. Yine ehliyetli, liyakatli kadrolarla çalışmak. ‘Bir tane kurtarıcı gelsin, bütün sorunları çözsün.’ Böyle bir şey yok. Ekonomi yönetimi, kadro meselesidir. İyi yetişmiş, dürüst ve ehil kadrolarla ancak ülkenin ekonomik sorunları çözülebilir. Dolayısıyla bu kadroları da şimdiden çalışıyoruz, hazırlıyoruz. Pek yakında da peyderpey ekibimizdeki güzel, düzgün insanları tanıyacaksınız. Tanıdıkça da onları çok seveceksiniz.
Üçüncü konu da bahsettiğim gibi istişare. İstişare olmadan mümkün değil. Sivil toplumla, meslek örgütleriyle sürekli iletişim halinde, sorunları anlayan, dinleyen ve önerilerle de beraber tekrar dönüp çözüm üreten bir yönetim ilkesine sahip olmamız gerekiyor. Zaten bunun içindir ki Ekonomik ve Sosyal Konsey’i uzun süreden sonra derhal toplama kararı aldık. Kısmet olursa hükümet kurulduktan sonraki ilk işlerden birisi, hemen Ekonomik ve Sosyal Konsey’i toplayıp sosyal taraflarla etkileşim içerisinde politikalarımızı neticelendirip uygulamaya başlamak. En önemli amaçlarımızdan bir tanesi de bu.
Tabii bütün bunlar için Türkiye’nin aslında çok önemli uzun vadeli bir hedefe ihtiyacı var. Bu hedef de AB standartları. AB’ye üye olalım ya da olmayalım, bu ayrı bir mesele. Ama bizim 86 milyonluk nüfusumuz, Avrupa’nın en büyük ve en genç nüfusu, AB standartlarında bir hayatı hak ediyor. AB standartlarına ulaşmak için de hukukun üstünlüğünde, demokraside, temel hak ve özgürlüklerde, ama hayatımızın her safhasında, şu giydiğimiz gömleğin kumaşının kalitesinden tutun da içtiğimiz suyun kalitesine kadar, vatandaşlarımızı AB standartlarında bir hayata, hayat şartlarına ulaştırmak. Bu, en önemli hedefimiz.
Aynı zamanda AB ile vizesiz seyahat… Bu konuda yapılacaklar aslında belli. Çok zor şeyler de değil. Biz, 3 ay içerisinde, AB ile olan seyahatlerde vizenin kaldırılmasıyla alakalı üzerimize düşeni yaparız. Türkiye olarak bunları tamamlayabiliriz. 3 ayda bu noktaya işi getiririz ki gençlerimiz Avrupa’yı görsünler. Avrupalılar, Türkiye’ye daha rahat gidip gelebilsinler. İletişim yoğunlaşsın, ekonomi çok daha yoğun bir etkileşim içerisine girsin ve Türkiye, bütün vatandaşlarımızın, Türkiye Cumhuriyeti pasaportunun kıymetli olduğu bir noktaya ulaşsın. Bütün bu yoğun çalışmada kuşkusuz çevreye çok dikkat edeceğiz. Ekonomik büyüme ve kalkınmada hızlı koşarken çevreye zarar verip nesiller arası adalete zarar getirecek bir tutum asla almayacağız.
Yine bütün bu süreçte sosyal politikalara çok önem vereceğiz. Sosyal devlet kaygımızı hiçbir zaman elden bırakmayacağız. Evet, koşacağız, yarışacağız, dünyada çok daha güçlü bir ekonomiye ulaşmanın mücadelesini vereceğiz ama bu yarışta sosyal devletin gereği ne varsa yerine getirip hiçbir vatandaşımızın belli bir gelir seviyesinin, belli bir geçim seviyesinin altına düşmesine de kesinlikle izin vermeyeceğiz.
Türkiye, çok güçlü ve büyük bir ülke. Çok büyük potansiyeli var. Ama bu potansiyeli açığa çıkartmak, ancak iyi bir yönetimle, dürüst ve ehil kadrolarla mümkün. Biz, bunu biliyoruz. Zaten bu amaçla yola çıktık. Bu amaçla da vatandaşlarımızın desteğine talip olduk. İnşallah kara kış çok yakında bitecek ve ülkemiz nice baharlara doğru emin bir yolculuğa çıkacak.”
Videonun sonunda ise son sözü söyleyen Kılıçdaroğlu “Çok teşekkürler Sayın Genel Başkan’ım. Liyakatsizlerin ülkeyi getirdiği felaketten dolayı soğanı bile fiyatını sorarak alıyor halkımız. Biz; adaletsizliğe, kötü yönetime ve kutuplaştırmaya karşı birleşe birleşe kazanacağız. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında Türkiye’miz, bu şampiyonlar ligi kadrosuyla ışıl ışıl parlayacak. Ben de ülkeyi rayına oturttuktan sonra huzurla emekli olacağım ve bu ekibin başarılarıyla gurur duyacağım. Bu da benim en büyük arzum. İyi akşamlar" dedi.
Şampiyonlar Ligi hazır. pic.twitter.com/V4f3dVRM2P
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) May 2, 2023
YORUMLAR