YENİ YIL UMUT DEMEK
Sevgili okurlar, hem küresel, hem de ülkemiz açısından ekonomik anlamda zor geçen bir yılı geride bıraktık. Yeni yıl beklenti demek, başlangıç demek, umut demek. Umarım bizler ve ülkemiz açısından da böyle olur. Huzur en önemli beklentimiz. Artık bizi rahat bıraksınlar ve geleceğe daha sıkı umutla sarılabilelim. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini inşa edebilelim.
Ama istek ve arzular bir yana, yeni yıla girince her şey bir anda düzelmiyor. Maalesef kaygı verici başlıklar hala gündemde;
ABD - Çin arasında yaşanan ticaret savaşları,
ABD merkez bankası FED’in bu yıl içerisinde iki kez faiz arttırma kararı,
Suriye odaklı jeopolitik riskler,
Avrupa'da Brexit süreci vb. daha birçok konu sayılabilir.
Ticaret Savaşları;
ABD ekonomisinin 2019 yılında yavaşlaması, Çin başta olmak üzere diğer ülkelere uygulayacağı vergi yaptırımları bu yıl da ticaret savaşlarının yaşanacağını gösteriyor. Üstelik Çin ekonomisinin büyüklüğü ve yaşanabilecek daralma Dünya ekonomisine önemli bir etki yapabilecek güçte.
ABD Merkez Bankası FED;
Bu yıl Fed iki kez daha faiz arttıracağını belirtti. Özellikle başkan Donald Trump ile Fed arasında yaşanacak ilişkiler global ekonomiler için de bir risk oluşturuyor. Bunun yanında Fed'in bilanço küçültme kararı, küresel büyümeye karşı önemli bir risk oluşturmaktadır.
Suriye Sorunu;
ABD başkanı Trump, 2018 yılının son ayında Suriye’den çekilme kararı aldı. Ancak bu karar ABD’de istifaları birlikte getirdi. Önce Savunma Bakanı Jim Mattis, ardından terör örgütü DEAŞ'la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk istifa ettiklerini açıkladılar. Karar bizim için çok önemli ve olumlu olarak gözükmekte. Ancak, Trump'ın defalarca yaptığı çelişkili açıklama ve uygulamalar, bundan sonra yaşanabilecek gelişmeler açısından güven vermemeye devam ediyor.
Brexıt Süreci;
İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılıp ayrılamayacağı belirsizliği devam ediyor. Nasıl sonuçlanacağı, ayrılma sürecinin başlayacağı 28 Mart 2019 tarihinde şekillenecek. Avrupa ekonomisi açısından önemini korumaya devam eden bir süreç. 2019 yılında ekonomik anlamda Avrupa ülkelerini de sıkıntılar beliyor.
Türkiye Ekonomisi;
2018 yılı son çeyrek, 2019 yılı ilk ve ikinci çeyrek büyüme rakamlarının eksi ya da oldukça düşük çıkacağı öngörülmektedir. Ekonomideki yavaşlamanın etkilerini gerek iş hayatında, gerekse piyasalarda ciddi manada hissedeceğiz. Beklentiler 2019 yılı için %1’lik büyüme yönünde.
Enflasyon yılın ilk çeyreğinde mevcut düzeyini koruyacak gibi gözüküyor. Ancak yılın ikinci yarısında yükseliş trendine girebilir. Merkez Bankasının bu doğrultuda faiz artışı yapmayacağı, ya da bir iki puan aralığında kalabileceği öngörülebilir. Bununla birlikte, konkordato ilan eden firmalardan gelen iflas kararları ve paralelinde oluşabilecek işsizlik artışları ve bu doğrultuda bankaların zarar yazmama isteklerine paralel olarak yapabilecekleri faiz artışları da beklenebilir. Kısacası paraya ulaşım daha da zorlaşacak, maliyeti yükselebilecek.
Dolar 2019 yılı içerisinde 6 lirayı, bunu kırması halinde yıl içerisinde 6,7-7,0 liraları test edebilir. Enflasyonun bu şekilde kalması durumunda 5,5 ile 6 lira arasına oturacağı öngörülebilir.
Benim isteğim oluşabilecek risklerin gerçekleşmemesi. Barış ve sevgi içerisinde, herkesin karnının doyduğu bir dünyada refah içerisinde yaşanması. Umarım insanoğlu bir gün bunu gerçekleştirebilir.
Yeni yılda; hayatı tutabilmek, sevgiyi kaçırmamak, keşke dememek için hayallerinizi yaşayın. En güzel başlangıçlar sizlerin olsun. MUTLU SENELER.