EGO
Her şeyin ancak zıddı ile var olabildiği bu dünyada, bana beni buldurmak için, özümü buldurmak için var olan karanlığım egom.”Aydınlık gözümü kamaştırdı, söndürün ışıkları” diye homurdanan karanlık yanım. Benden ayrı değil bensin. Nefesim nefsimsin. Hey gidi yasak elmayı yediren, bazen öyle pohpohlarsın ki beni, kendimi dünyanın merkezi zannederim. Bazen de zayıf, çaresiz ve muhtaç biri olduğuma o kadar inandırırsın ki, değersizlik duygusunun dibine vururum. Boşluk bulduğun her yerden sızmaya çalışırsın. Ama senin misyonun bu. Kendi aracımı kullanmayı öğrenene kadar hayatımı istediğin yöne sürükleyebilirsin. Bu hakkı kendimi bilmeyerek ben sana veriyorum.
Şimdi nerden çıktı bu? Son günlerde insanların deli gibi soy ağaçlarının peşine düşmeleri bana bu satırları yazdıran. Neden herkes bu kadar meraklı geçmişine? Ne fark eder, sen kim olduğunu bilmedikten sonra, neden burada olduğunu, nereye yol aldığını, yolun ne olduğunu bilmedikten hatta hiç aramadıktan sonra atalarını bilmem? Kendi ışığını yakamayan başkasının ışığına muhtaçtır da ondan bunca çaban! Dolmayan o boşluk içini kemiriyor çünkü 'kimsin sen?'
Hakikati görmenin, kendini bilmenin, anda var olmanın, öze ulaşmanın, gerçek olaylar üzerinden gerçek bir hayat yaşamanın tek yolu egonun nasıl çalıştığını anlamak ve farkındalıkla yönetebilmekten geçer. Dünyada olduğumuz sürece birlikte olacağız egomuzla. Egomuzu sevelim ve misyonuna saygı duyalım fakat, her an An’da kalabildiğimiz, kendimizi bulduğumuz zaman o da haddini bilecek. Kim patron kim işçi unutmayacağız. Hayatımızın direksiyonunda biz olacağız . Gerekli olduğun zaman, gerekli olduğu kadar çalışacak egomuz. Tabi ki bilmek, araştırmak en doğal hakkımız merak ettiklerimizi, fakat önce neden bilmek istediğimizi soralım kendimize, hem ne fark eder ki? Nedir bu ötekileştirme derdimiz, bizi başkalarından üstün yada aşağı yapan ne olabilir ki hadsizliğimizden başka? Vay efendim oymuş, buymuş eeee şimdi şu an nesin? Önce tam olalım karanlığımızdan aydınlığımıza çıkalım. Varımız, yoğumuz, kendi özümüze ulaşmak olsun, olsun ki anlayalım ayrı gayrı olmadığımızı, fark edelim aynalarımızı.
SEVGİYLE, BÜTÜNLÜKLE, FARKINDALIKLA YOL ALMAK DİLEĞİYLE