İMPARATORUN KÜLLERİ ÜZERİNDE YÜKSELEN KENT; SELİNUS...
Dünya'ya hükmetmiş bir imparatorun küllerini üzerinde taşıyan bir şehir düşünün. Dağlardan denize kavuşmak için sabırsızlanan akarsuların şekil verdiği bu şehrin insanları toprağa gönül vermiş. Torosların bereketini taşıyan akarsu yatakları etrafında, toprak emeğe karışmış insan eliyle ve mahsul olmuş. Bu yüzden de toprağın en bakir halini sevmiş insanlar. Toprak insana, insan toprağa karışmış. Denizden çok dağlara yönlerini dönseler de, sahil buradaki insanlar için hep mitolojik hikayelerdeki gibi mistik ve saf kalmış. Klikyanın önemli limanlarını barındıran bu şehir Lübnan'dan, Filistin'den, Kızıldeniz'den, Mısırdan, Antik Yunan'dan gelen tacirlerin, kölelerin ayak izlerini taşıyor. Romalılar, Hacımusa (Kestros) çayının iki yanına kurdukları Selinus Antik kenti ile tarihte en belirgin imzayı bu şehre atmışlar. Hamam, Agora, Tiyatro, Liman yapıları ve Kale surlarının yıkıntıları arasından 2000 yıl öncesine bakınca insanoğlu, o dönemin ticaret gemilerinin hiç durmadan sefer düzenlediği çeşitli kültürlerden ve ırklardan insanların buluştuğu, bir çok dilin konuşulduğu Selinus liman kentinin içinde buluveriyor kendini. Dinginliğin içinden o günler daha bir net ve canlı okunabiliyor bu coğrafyada.
Bu gün Gazipaşa ismini alan bu şirin kentin, deniz ve tarihle olan ilişkisi bize ilham oldu. Fotoğrafla dile geldi. İyi seyirler...