EMLAK MÜŞAVİRLİĞİ KANUNU

Abdullah Tuncer
ABONE OL

Seçimin ardından hükümetin de kurulmasıyla ülkemizde ve doğal olarak ekonomide bir istikrar beklentisi oluştu. Elbette hükümetin kurulmasıyla, turizm şehrimiz Alanya'da da beklentiler dillendirilmeye başladı. Turizm Bakanlığı noktasında, turizmcinin dilinden anlayan birinin makama getirilmesini herkes ümit etmeye başladı. Yeni Turizm Bakanı inşallah Türk Turizmini son yıllarda düştüğü bu darboğazdan kurtarmak için gerekli adımları atacaktır. Turizmi eski günlere döndürecek adımlar bellidir ve çok da zor, maliyetli değildir.


Yabancılara konut satışının en az günübirlik turizm kadar önemli olduğu bölgemizde, emlak sektöründe yaşanan bir takım sıkıntıların da yeni hükümetle, yeni yılda çözüldüğünü görmeyi sabırsızlıkla beklemekteyiz. Henüz doğru dürüst bir yasa veya yönetmeliği olmayan Emlak Danışmanlığı veya Müşavirliği mesleğinin, düzene sokulabilmesi için 2012 yılından bu yana bekleyen “ Emlak Müşavirliği Kanunu” bir an önce yürürlüğe sokulmalıdır. Böylece her önüne gelen emlak şirketi kuramayacak,  ülkemizde konut satışı üzerinden dolandırıcılık yapılamayacaktır. Halkımız ve ülkemizde konut yatırımı yapmak isteyen yabancılar gönül rahatlığıyla işlemlerini yapabilecektir.



“Emlak Müşavirliği Kanunu”nun gerekliliğini destekleyici ve hakikaten çözülmesi zaruri bir hal olduğunu açıklayıcı bir konuya da değinmek istiyorum.

Son günlerde karşılaştığımız çok vahim bir durum var ki şehrimizin prestijine, güvenilirliğine ve doğal olarak ekonomisine çok ciddi zararlar vermektedir. Bazı firmaların yurtdışında gösterilen televizyon kanallarında ve fuarlarda, reklamlarını görerek konut yatırımı yapan yatırımcılar, tapularını alamamaktan ve hatta aldıkları dairelerin bir kaç kişiye birden satılmış olduğundan bahsetmektedir.  Ve çok ilginçtir ki, bu tür olayların müsebbibi genellikle yabancı uyruklu aracılar olmaktadır .



Yabancı yatırımcıların her sektörde yatırım yapmasını elbette canı gönülden destekleriz, ancak bu bir akreditasyona bağlı olmalıdır. Bilhassa emlak danışmanlığı gibi suistimal edilmeye müsait ve Alanya ticaretini yakından ilgilendiren mesleklerde düzenleme adına eğer devlet bir şey yapmıyorsa, belediye ve ticaret odasına görev düşmektedir. Kendi ülkelerinde, iş hayatlarında başarılı olamayıp, ülkemiz ve şehrimiz üzerinden haksız kazanç elde etme peşinde olan suistimalci şahıslara fırsat verilmemelidir. Bu konuda şehrimiz idarecilerinin alacağı tedbirler son derece önemlidir ve geri dönüşü kısa vadeli olacaktır. Profesyonel, kurumsal ve güvenilir firmaların ayağına dolanan rant avcılarının piyasadan çıkarılması, emlak sektörümüze çok kısa zamanda olumlu bir katkı sağlayacaktır.



Şunu da belirtmek isterim ki, bir yabancının Alanya’da veya ülkemizde kaybedeceği 50.000 €‘nun ülkemize maliyeti belki  500 bin  belki de 5 milyon € olacağı göz ardı edilmemelidir. Zaten zor durumda olan ekonomimize bu tür kayıpların etkisi azımsanamaz .



Gereğinin yapılacağını ümit ederek sözlerimi bitirirken, milletimizin huzuru, kardeşliği ve birliğinin her şeyden daha önemli olduğunu belirtmek isterim.