Zeytin 'Olea europaea'

ABONE OL

Eski Ahit'e göre zeytin, refahın ve bolluğun sembolüdür ve yalnız Eski Ahit değil, tüm kutsal kitaplarda zeytin ağacı kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun, kısaca insanlık için en önemli erdem ve değerlerin sembolüdür.

Zeytin

Olea europaea

Diğer İsimlerOlive, Ak zeytin, Aşı yeli, Çakır çilli, Dilmit, Erkence, Eşek zeytini (Ödemiş), Girit zeytini, Hurma kaba, Hurma karaca, Karayaprak, Taş arası, Tavşan yüreği, Yağ zeytini,

FamilyaZeytingiller ( Oleaceae )

Sınıfİki Çenekliler ( Magnoliopsida )

BölümKapalı Tohumlular ( Magnoliophyta )

TakımLamiales

Yetiştiği BölgelerEge, Akdeniz, Çanakkale,İçel, Antalya, Adana, Kahramanmaraş ve Mardin'e kadar uzanmaktadır.

Kullanılan KısımMeyve, yaprak, gövde kabuğu, Sabit yağı

Etken MaddelerAlkaloitler, acı glikozistler, mineraller, organik asitler, protein, yağ, A, C, E vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, kükürt, klor, magnezyum mineralleri ve sabit yağ içerir.


Yaşam Ortamı

En FazlaUzama4 - 10 m
En FazlaYayılma1.5 - 2.5 m
Nihai SüreOlgunlaşma20-50 yıl
 

Zeytin 8000 yıl öncesine dayanan tarihi birçok mitolojik efsaneye konu olmuştur. Ege Denizi’nin Santorini Adası’nda yapılan arkeolojik kazılarda çıkan çekirdeği ve yaprak fosillerinin M.Ö. 3700 yılına ait olduğu bilim adamları tarafından tespit edildi. Fakat ilk nerede ve kimler tarafından ehlileştirildiği bilinmemektedir. Zira günümüzdeki zeytin ağaçları yabani ağaçların aşılanarak ehlileştirilmiş.

Zeytini tıbbi ve aromatik bitkiler kategorisi adı altında derlemiş olsak da zeytin halk arasında bilinenin aksine bitki değil meyvedir. Fidan olarak dikilir. Daha sonra ağaç olup çiçek açarak, meyve verir. Çiçekten oluşan ve içerisinde yeni bir bitki oluşturabilecek çekirdeği taşıyan etli kısım meyvedir. Meyvesi kahvaltı sofralarımızın vazgeçilmezi zeytindir. Meyve olarak göremeyişimizin sebebi  ağaçtan topladığımız gibi tüketmemizden kaynaklanmaktadır. Toplandıktan sonra yenemeyecek acılıkta olduğundan belirli geleneksel yöntemlerle acılığı giderildikten sonra tüketilmektedir.

Zeytinin Faydaları

Güçlü antioksidan özelliğe sahiptir. Sindirimi kolaylaştırarak, mideyi rahatlatır. Kolesterolü dengeleyerek, damar tıkanıklığı ve kalp hastalıklarında faydalıdır. Anemiye karşı korumada faydalıdır. Kemik sağlığını korumada içeriğindeki polifenoller sayesinde etkilidir. Zeytin, özellikle oksidatif stres ve kronik viral hastalıklar sırasında sağlıklı bir bağışıklık sisteminin korunmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Zeytin yaprağı çayı  ise acımsı tadıyla yıllardır en bilindik faydası kan şekerini düşürmesidir. Ancak şuan içerisinde bulunduğumuz pandemi dönemi itibari ile zeytin yaprağı bu kez korona virüsü engellediği ve tedavi ettiği iddiaları ile adından söz ettirmiştir. Zeytin yaprağında bulunan Oleuropein  maddesinin korona virüse karşı koruduğunun duyulması üzerine zeytin yaprağına olan ilgi artmıştır.

Kovid’e karşı antiviral aktivite

”Zeytin çayı ve ekstratı üzerine bilgi veren Prof. Dr. Gülendam Tümen “Oleuropein bu kadar aktif bir Kovid’e karşı antiviral aktivite gösteriyorsa; bizde şöyle düşündük. Neden bizim ülkemiz dünyada en fazla zeytin alanına sahip? Yani zeytinin metrekare olarak hesaplandığında en yüksek Türkiye’de. Yani dünyada bir numara biziz. Diğer yandan üretimde ise maalesef dördüncü sıradayız. İspanya birinci sırada.

Dünyada sayılı zeytin yetiştiricilerinden olduğumuza göre, bu yaprakları niye değerlendirmeyelim dedik. Sayın Albayrak’ın desteği ile bunu her yere duyuralım, hiçbir ama gütmeden, her hangi bir ticari amaç gütmeden her kes evinde zeytin yaprağı çayını en azından içsin diye düşündük. Gerçekten pek çok insan içmeye başladı. Bu çok sevindirici. Ama diğer taraftan ileri düzeyde, daha fazla etki almak istiyorsak tabii zeytin yaprağı ekstesini kullanmak çok daha iyi.” dedi.

Prof. Dr. Tümen zeytin yaprağı çayı ve ekstratının Kovid 19’a karşı korunmada ve savaşmada önemli bir etkin madde olduğunu ifade ederek “ Tabii proflaktik özelliğe sahip öncelikle Kovid’e yakalanmadan bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için lazım. Çünkü virüsün virülansını, yani virüsün etkisini azaltan maddeler bunlar. Onun için hastalanmadan, yakalanmadan kullanmalıyız

Eğer ki virüs Kovid bizi bulduğunda kullanmaya devam etmeliyiz. Çünkü, bir elimize literatür geçti. İspanya’da hastanelerde zeytin yaprağı içilmeye başlanmış hastalara. Bir yandan da gıdaların içine, diyetlerin içine zeytin yaprağı ekstresi koymaya başlamışlar.

Bizim de İstanbul da 5 tane şehir hastanesinin baş hekimleri ile yaptığımız toplantıda onlar da son bir aydır içirmeye başlamışlar gelen hastalarına. Bir ay olmasına rağmen dönüşler çok iyi olmuş” dedi.

Zeytin çayı yapımı

Zeytinçayı yapımını anlatan Prof Dr. Tümen “Yaprağı toplarken şuna dikkat edilmeli. Ağaçların ilaçlanma zamanının geçmiş olması lazım. Bunun için de en iyi mevsim kış ayı. Aralık’tan itibaren budamaya kadar alabilirler. Budama mevsimi zaten yağmurların en fazla yağdığı ve yaprakların en temiz olduğu dönem. Yaprakları demleme usulü yapsınlar. Suyu kaynatıp yaprakları biraz parçalıyıp, içine atıp beş, on dakika demlenmesini sağlamalılar. Bu demi sabah, öğle, akşam içmelerini öneririm.” dedi.

Zeytin yaprağındaki etken madde

Zeytin yaprağı çayı, ekstratı ve bilimsel çalışmalar için oleuropein etken maddesi üretimi yapan AR-GE Firması sahibi Faruk Durukan “Zeytin yaprağındaki etken madde oleurapein dediğimiz etken maddedir. Bizim şirketimiz AR-GE şirketi. Biz yirmi yıldır AR-GE çalışmaları yapmaktayız. Yüzlerce etken madde üretiyoruz. Bunlardan bir tanesi de oleuropein. Oleuropein zeytinin yaprağında bulunan etken maddelerin başında gelir. Oleuropein bundan daha önce kanserde 400’ye yakın uluslararası dünya tıp literatüründe yayını vardı. Çalışması vardı. Fakat oleuropein’in daha önceki çalışmalarına baktığımız zaman 13 tane etken madde varmış Kovid 19’a iyi gelen, oleuropein’de bunlardan biri.

Bizim bu yaptığımız çalışmada biz oleuropein’i elde ettik. İki üniversite bu çalışmayı yaptı. Oleuropein dünyada diğer üniversitelerin yaptığı çalışma gibi gerçekten Kovid 19’a etkili olduğunu gösteren yayınlar var.”

Oleuropein’in Kovid 19 ile mücadelede kullanılan 13 etkin madden biri olduğunun altını çizen Durukan “Burada da gördüğünüz gibi hangi bağ yapısını yakaladığını, hangi kanca yapısını yakaladığını çok açık şekilde göstermekte. Üniversitelerimizin bize yaptığı talep ile bizde onlara etken madde üreterek bu çalışma yapılmıştı. Zeytin yaprağını bilimsel olarak hem Türkiye’de yaptığımız çalışma ile hem de dünyada yapılan çalışmalarda Kovid 19 üzerine en etkili 13 etken maddeden bir tanesi olduğu bilimsel olarak ispatlanmış durumda.” dedi.”

Zeytin Yağının kilometre taşları

M.Ö. 6000 – Tarımının Suriye’de Samilerle başlaması
M.Ö. 3000 – Tarım bilgisi ve kültürü Akdeniz’de Doğu’dan Batı’ya doğru yayılmaya başlar. – Ortadoğulu tüccarlar Kıbrıs ve Girit’e zeytini götürdüler.
M.Ö. 2500 – Girit’te bulunan tarih öncesi toprak levhalarda zeytinyağı ve kullanımlarından söz edilir.
M.Ö. 2000 – Eski İsrailliler zeytinyağını rahipleri kutsamakta ve tapınaklardaki kandilleri yakmakta kullanırlar.
M.Ö 1780 – Hammurabi Kanunları’nda bir yıl içinde iki ayaktan fazla budamanın ölüm cezasına çaptırılacağını söyler.
M.Ö. 1700 – Zeytin ağacı Mısır’a getirildi. Tutankamon zeytin dallarından taç giydi.
M.Ö. 1500 – Zeytinyağı Girit’in en önemli ticaret geliri olarak ortaya çıkar ve Mısır’da kozmetik amaçlarla kullanılır.
M.Ö. 1000 – Yunanistan’da zeytinyağının mutfaktaki kullanımları keşfedilmeye başlanır.
M.Ö. 900 – Kaldıraçlı presler kullanılmaya başlandı.
M.Ö. 776 – Kazananlara zeytindalı ve zeytinyağının ödül olarak verildiği ilk Olimpiyat Oyunları yer alır.
M.Ö. 620 – Solon’un zeytin koruma kanununda bir zeytinağacını kesen veya zarar verenin ölüm cezasına çarptırılacağı yazılır.
M.Ö. 600 – İtalya, İspanya, Fransa ve Kuzey Afrika ağacıyla tanıştı.
M.Ö. 200 – Arşimet vidası zeytinyağı preslerinde kullanılmaya başlandı.
M.Ö. 100 – Eski Yunan ve Roma edebiyatında zeytin ağaçlarından, zeytinden ve zeytinyağından söz edilir.

M.S. 100 – Romalılar birkaç değişik zeytinin sınıflandırmasını yaparlar.
M.S. 200 – Roma barışıyla Akdeniz’de zeytinyağı üretimi ve ticareti altın devrini yaşadı.
M.S. 325 – Konsantin zamanında 2300 yağ distribütörü kent sakinlerinin yemek, kozmetik masaj, vücut bakımı, lamba ve diğer şey için kullandığı zeytinyağını temin eder.
M.S. 1000 – Zeytinyağı az bulunmaya başlar ve bazen nakit yerine kullanılsa da en önemli kullanım alanı dinsel ayinlerdir.
M.S. 1300 – Akdeniz ülkelerinin temel yiyeceği haline geldi.
M.S. 1500 – 1600 – İspanyol kaşif ve misyonerler zeytinyağını Yeni Dünya’ya taşırlar.
M.S. 1524 – Meksika’da ilk zeytin ağaçları dikilir.
M.S. 1550 – Leonardo da Vinci zeytinyağı presi tasarladı.
M.S. 1700 – Fransisyan misyonerler 600 kilometrelik Kaliforniya sahillerine 1800’lerin başlarında zeytin dikerek 21 yerleşim bölgesinden 19’una zeytini götürürler.
M.S. 1717 – Vincenzo Mela adlı İtalyan prina yıkama yöntemiyle prina yağı elde etti.
M.S. 1820 – Zeytinyağı imalatında su gücüyle çalışan hidrolik presler kullanılmaya başlandı.
M.S. 1870 – Kaliforniya’da ilk ticari zeytin üretimi başlar.
M.S. 1887 – Van Gogh zeytinliklerle ilgili 16 tablo yaptı.
M.S. 1900 – İtalya Kralı I. Umberto İtalya’da zeytin ağacının kesilmesini yasaklar ki bu İtalya’nın bazı kesimlerinde hala yürürlüktedir.
M.S. 1920 – Amerika’ya gelen Avrupalı göçmenler Amerikan mutfağına zeytinyağını sokarlar.
M.S. 1927 – Kesintisiz sistemin öncüsü santrifüj teknolojisi zeytinyağı imalatında uygulandı.
M.S. 1980 – Sağlık ve yemek kitapları aracılığıyla zeytinyağı bilgi ve kültürü dünyaya yayılmaya devam eder.