TUA Başkanı: Uzaya Türk mutfağından bir şeyler götürülebilir

ABONE OL

Milli Uzay Projesi ve ilk insanlı uzay yolculuğu ile ilgili açıklamalarda bulunan TUA Başkanı Yıldırım, "Neden bizim zengin mutfağımızdan bir şeyler gitmesin? Hatta uzay yolcumuz orada bulunanlara da bundan ikram etsin" dedi.

Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, 2023'te ilk defa bir Türk insanının uzaya gönderilmesi projesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
TUA'nın çok büyük bir ihtiyaç olduğunu ve uzun yıllardır da beklenen bir şey olduğunu ifade eden Yıldırım, "Milli Uzay Programı aslında bir dönüm noktası. Bu programda 10 büyük hedefimiz var ve bu hedeflere ilk 10 senelik dönemde büyük ölçüde ulaşmayı planlıyoruz. Bu hedeflerden bir tanesi bir Türk vatandaşının ilk defa uzaya çıkması, Uluslararası Uzay İstasyonu'na giderek orada bilimsel çalışmalar yapması ve Türk bayrağının da uzayda temsil edilen bayraklar arasına girmesi. Bu görev için şu an hazırız, başvuru sürecimiz devam ediyor. uzaya.gov.tr sitesine girip bakanların sayısı 5 milyonu aşmış durumda, başvuru için kaydını tamamlayanların sayısı 36 bini geçti. "

'Başvurusunu tamamlayan 460'dan fazla kişi var'
"Bunlar Türkiye için ciddi rakamlar. Tamamen başvurusunu tamamlayıp astronot adayı diyebileceğimiz de 460'dan fazla kişi var ve bu sayı sürekli artıyor. Başvuruların ardından seçim süreci başlayacak. Önce bir ön eleme ve birtakım tercihler olacak. Sağlık, yabancı dil, fiziki özellik şartları var. 2023'te yani Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında ilk defa bir Türk insanı da uzaya çıkmış ve bizim bilim camiamızın belirlediği bilimsel çalışmaları da gerçekleştirme fırsatı bulacak. Yerçekimsiz bir ortamda bilim yapmak bugüne kadar Türk bilim camiasında ilk defa olacak" şeklinde konuştu.

'Türk yemekleri uzaya gönderilebilir'
Sabah'a konuşan Yıldırım, uzaya gidecek Türk vatandaşının yanında Türkiye'yi temsil edecek sürpriz nesneler götürebileceğini de söyledi ve "Uzay istasyonuna giderken her gramın önemi var, istediğiniz her şeyi oraya götürme şansınız yok. Götürmek istediğimizi beyan ettiğimiz her şey çok ciddi bir kontrolden geçiyor. Uzay yolcumuzun mutlaka bayrağımızı ve bize has bazı unsurları oraya götürmesini arzuluyoruz. Bu konuda sürprizler olabilir. Mesela yiyecek olarak Türk mutfağından bir şeyler götürülebilir. Neden bizim zengin mutfağımızdan bir şeyler gitmesin? Hatta uzay yolcumuz orada bulunanlara da bundan ikram etsin. Şu an bunun ne olacağı konusunda çalışmalar devam ediyor" dedi.

'İlk yerli uzay aracı iki yıl içinde Ay'a gidecek'
Uzaya bir Türk insanının bilimsel bir misyonla gönderilmesi dışında çok sayıda önemli hedefleri olduğunu dile getiren Yıldırım, "İlk hedefimiz aya ulaşmak. Ancak biz Ay'a insan göndermeyeceğiz. Bu kapasite şu an dünyada sadece 3 ülkede var. Aya ulaşmamızın iki safhası var. Nihai hedefimiz 2028 sonunda ayın üzerine yumuşak inişle bir rover indirmek ve orada bilimsel veriler toplayacak birtakım çalışmaları yapmak. Fakat bu Türkiye'de hiç denenmemiş bir şey olduğu için öncelikle Ay'a gitmeyi tecrübe etmemiz gerekiyor."
"Dolayısıyla ara hedefimiz de aya ulaşmak ve bu da 2 sene içerisinde gerçekleşecek. Geçen senenin sonunda bu konudaki en yetkin kuruluşumuz olan TUBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü'yle bir anlaşma imzaladık ve aya gidecek aracımızı hazırlama görevini onlara verdik. Tahminimize göre bu ay sonu, Temmuz başı gibi bu iş bitecek ve artık aracın imalatı başlayacak. Bu aracımızın bizi aya götürecek olan motoru tamamen yerli bir motor ve bununla 2 sene içerisinde aya ulaşmayı hedefliyoruz. Yaklaşık 2 buçuk ton ağırlığında, bir otomobilden biraz daha büyük olacağını öngördüğümüz bir araç. Türkiye bu araçla aya ulaşabilen ve bir araç gönderebilen çok az sayıdaki ülke arasına girmiş olacak. Bu arada öğreneceğimiz şeyler Türkiye'yi çok farklı bir noktaya taşıyacak" ifadelerini kullandı.

'SpaceX götürmek istiyor'
Elon Musk ve Space X ile yapılan görüşmelere de değinen Yıldırım, şunları söyledi:
"Elon Musk dünya çapında çok önemli bir figür şüphesiz. Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşüyorlar. Fakat sadece Space X değil Amerika'daki diğer büyük kuruluşlarla da temasımız var. Avrupa, Rusya, Çin ve Japonya'daki şirketlerle ve kurumlarla da iş birliği çalışmaları yürütüyoruz. Bizim son atılan Türksat 5A ve 5B uydularımız da Space X'in roketleriyle fırlatıldı ve yörüngeye yerleştirildi."
"Aya gidecek uzay aracımızı da onlar götürmek istiyor. Dünyadaki uzay camiası Türkiye'nin milli uzay planının farkında. Hatta bizim gibi ya da bizden biraz daha geride olan birçok ülke 'Biz sizin bu programınızdan istifade edebilir miyiz' diyor. Biz de memnuniyetle yardımcı olmak için kapıları açıyoruz. Uluslararası ilişkiler uzay çalışmalarında çok önemlidir. Burada bir ülkenin her şeyi tek başına çok zor ve zaman alıcı şeylerdir."

'Bugün bu kaynakları uzaya harcamazsak ileride daha fakir olacağız'
Uzay çalışmaları ve Türkiye Uzay Ajansı'nın kurulmasına yönelik eleştirilere de değinen Yıldırım, şunları söyledi: "Bu tip eleştiriler dünyanın her yerinde oluyor. Bu işin içinde olan birisi olarak şunu net bir şekilde söyleyebilirim: Uzayda yoksanız dünyada da söz sahibi olmanız mümkün değil. Bizim sloganımız, uzayda izi olmayanın dünyada sözü olmaz. Bunun önemini önümüzdeki 5-10 sene içerisinde herkes anlayacak. Bugün haberleşme ile ilgili ne varsa uzaydan devam ediyor. Dünyada olup bitenler, denizlerin durumu, trafik, çevre ve şehircilik konuları, ormanlar ve tabii afetler sırasındaki problemler uzaydan takip ediliyor. Eskiden sadece kontrol vardı artık birçok konuda uzaydan müdahale de var. Türkiye'nin bundan geri kalması düşünülemez. Bu çalışmalara harcanan parayı ve kaynağı başka yerlerde harcamak gerektiğini söyleyenlere eğer bugün biz bu paraları ve da kaynakları uzay çalışmalarına harcamazsak ileride daha fakir olacağız diyoruz. Bütün toplumun Milli Uzay Programımızı desteklemesini bekliyoruz. Yapılan araştırmalarda uzay çalışmalarına harcanan her bir liranın 3-4 misliyle ekonomiye geri döndüğü tespit edildi. Uzay ekonomisi dediğimiz şey yakında 1 trilyon dolar hacmine ulaşacak ve biz de bundan pay almalıyız."
Uzay çalışmalarına harcanan paranın başka yerlerde kullanılması gerektiğini söyleyenler var. 5-10 yıl içinde Türkiye'nin uzay programının önemini herkes anlayacak. 10 yılda 10 büyük hedefimizi gerçekleştirerek uzay ekonomisinden payımızı alacağız.