Putin'den AB'ye: Azovstal'da silah bırakan herkese yaşam garantisi veriyoruz
Rusya lideri Putin, AB Konseyi Başkanı Michel'le yaptığı telefon görüşmesinde, Mariupol'deki Azovstal tesisinde silah bırakan herkese yaşam garantisi verdiklerinin altını çizdi.
Kremlin'den yapılan açıklamaya göre taraflar, Ukrayna'daki durumu etraflı şekilde istişare ederken AB Konseyi Başkanı Charles Michel, kısa süre önceki Kiev ziyaretinde Ukrayna yönetimiyle kurduğu temaslar hakkında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e bilgi verdi.
Donbass cumhuriyetlerini korumaya yönelik özel askeri harekatla ilgili temel değerlendirmelerini paylaşan Putin de, Mariupol'un özgürleştirilmesinden sonra insani gerekçelerle Azovstal fabrikasının bulunduğu sanayi bölgesine yönelik taarruzun iptal edilmesi emrini verdiğini hatırlattı.
Rus lider, "Silah bırakan Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin tüm askerlerine, aşırı milliyetçi taburların militanlarına ve yabancı paralı askerlere yaşam garantisi, uluslararası hukuka uygun olarak iyi muamele görme ve nitelikli tıbbi yardım alma güvencesi veriliyor. Ancak Kiev rejimi bu fırsatın kullanılmasına izin vermiyor" ifadelerini kullandı.
Sivil nüfusun korunması için sürekli olarak alınan önlemleri, her gün insani koridorlar açıldığını ve sivillerin çatışma bölgesinden güvenli şekilde tahliyesi için sessizlik rejimi ilan edildiğini anlatan Putin, AB temsilcilerinin Ukrayna'daki duruma askeri çözüm bulunması gerektiği yönündeki sorumsuzca açıklamalarına ve Ukraynalı güçlerin çok sayıdaki savaş suçlarının gözardı edilmesine tepki gösterdi.
Brüksel'in, Kiev'i Donbass'taki yerleşim birimlerine yönelik yoğun ateşi ve diğer ağır uluslararası beşeri hukuk ihlallerini durdurmaya zorlamak için nüfuzunu kullanabileceğini vurgulayan Rusya lideri, çoğu AB ülkesindeki yönetimlerin eylemleriyle kültürel, beşeri ve sportif alanlar da dahil çeşitli alanlarda tezahür eden Rusofobiyi kışkırtmasını eleştirdi.
Michel'in Putin-Zelenskiy görüşmesi yapılmasıyla ilgili çağrısına da yanıt veren Rus lider, bunun Ukrayna'yla yürütülen müzakerelerde elde edilecek somut sonuçlara bağlı olduğunu bir kez daha dile getirerek Ukrayna tarafının tutarsız bir tutum sergilediğine ve karşılıklı kabul edilebilir çözümler aramaya hazır olmadığına dikkat çekti.