Prof. Dr. Şardaş ülkelerin koronavirüs aşısı çalışmalarını anlattı: Aşı en erken 1 yılda bulunabilir
Prof. Dr. Şardaş ülkelerin koronavirüs aşısı çalışmalarını anlattı: Aşı en erken 1 yılda bulunabilir
İnsanların merakla beklediği koronavirüs aşısı ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Konuya ilişkin bilgilerini aktaran İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü, Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Semra Şardaş; aşının ancak 3 fazdan oluşan klinik çalışmalarla bulunabileceğini söyledi. Şardaş'a göre koronavirüs aşısının piyasaya sunulması 2020 yılının sonlarını bulacak.
''AŞI TAMAMLANSA DA KİTLESEL ÜRETİMİ ZOR OLACAK''
Koronavirüs salgınının dünyaya yayılmasıyla virüse bağışıklık sağlayacak aşı veya hastalığı kesin tedavi edecek ilaç geliştirme çalışmaları gündeme geldi. Aşı çalışmalarından bazılarının virüsün tedavisi, bazılarının ise bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik klinik araştırmalar olduğuna vurgu yapan İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü, Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Semra Şardaş, "Şu anda uygulanan tedaviler var olan ilaçlarla sürdürülüyor, bilim insanları yeni ilaç ve aşı araştırmalarını 2020 sonuna kadar tamamlayabilse bile insanlar üzerinde etkililiğinin gösterilmesi ve kitlesel olarak üretilmesi zor bir iş olacak. Yeni aşı teknikleri kullanıldığı için her şeyin sorunsuz bir şekilde ilerleyeceğinin garantisi yok. En ufak bir hata, etkisizlik ve güvenlilik sorunuyla elde edilen bilgiler güvenilirliğini ve değerini yitirebilir." dedi.
''AŞI, ÖNCE HAYVAN TÜRÜNDE DENEYİMLENİR''
Klinik çalışmaların başlamasının 'aşının kısa sürede geliştirilebileceği' anlamına gelmediği uyarısında bulunan Prof. Dr. Semra Şardaş, "İlaç adayı molekülün öncelikle hayvan deneyleri ile güvenliliği/etkililiği, toksik dozu belirlenerek insana uygulanacak doz hesaplanır. Ancak, tek bir hayvan türünden elde edilen bilgilerin bile doğrudan insana uygulanamayacağına dair yaşanan çok acı deneyimlere sahibiz. Dolayısı ile çeşitli hayvan türlerinde yürütülen bu çalışmalar, kronik uygulamalar da dahil hayvanın üreme süresini kapsayacak şekilde uzun süreli tasarlanır. Takibinde, ilaç adayı 'İlaç Klinik Araştırmaları' adı verilen klinik çalışmalara tabi tutulur. Etik ilkeler, Helsinki Bildirgesi çerçevesinde sağlık otoritelerinin öngördüğü kaide ve kurallara uygun bir biçimde yürütülür" ifadelerini kullandı.
''AŞI DENEMELERİ 3 AŞAMADA YAPILIYOR''
Prof. Dr. Şardaş, üç aşamada yapılan klinik denemelerde, ilk aşamada yani faz 1'de 10 ila 20 sağlıklı gönüllü üzerinde aşının güvenli olup olmadığı ve olası yan etkileri araştırıldığını söyleyerek, "İkinci aşamada yani faz 2'de salgının etkili olduğu bölgelerden 100 enfekte kişi üzerinde aşı test ediliyor. Sonra faz 3'te ve son aşamada ise aynı işlem birkaç bin gönüllü üzerinde tekrar test ediliyor. Bu süreç aylar alabiliyor. İlaç çalışmaları henüz koronavirüsün bulaşmadığı insanları bağışık kılarak, salgının önünü kesmeyi amaçlayan aşı çalışmaları dışında mevcut vakaları tedavi etmeye yönelik ilaç geliştirme çalışmaları sürdürülüyor. Salgın dünya çapında yayılmaya devam ederken; şu ana dek virüse tam bağışıklık sağlayan veya hastalığı kesin olarak tedavi edebilen bir ilaç veya aşı henüz bulunamamıştır. Fakat birçok ülke bu konuda çalışmalar hızla yürütmektedir." dedi.
''FRANSA'NIN AŞI DENEMELERİ UMUT VAAT EDİCİ''
Prof. Dr. Semra Şardaş, aşı çalışmalarının yapıldığı ülkelere dair ise "Çin, koronavirüs için geliştirilen aşının klinik denemeleri için onay aldığını, denemelere nisan ayı sonunda başlayacağını duyurdu. Fransa, sıtmayla mücadele için kullanılan 'Plaquenil' ilacıyla koronavirüse yakalanan 300 bine yakın hastada yapılan denemelerin oldukça 'umut vaat edici' olduğunu, son yıllarda bağışıklık sistemi dışında bacak, romatizma ve eklem ağrılarında da kullanılan Plaquenil ilacının koronavirüsüne iyi gelebileceğini, koronavirüsü taşıyan 24 hastanın Plaquenil ilacı almaya başladıktan 6 gün sonra dörtte üçünde virüsün kaybolduğunu bildirdi.'' dedi.
''BELÇİKA AŞI İÇİN KASIM'I İŞARET EDİYOR''
Avustralya'nın farklı hastalıklar için üretilmiş iki ilacı; sıtma ve HIV tedavisinde kullanılan ilaçtaki etken maddelerin kombinasyonunun koronavirüsü laboratuvar tüplerinde etkisiz hale getirdiğini söyleyen Şardaş, diğer ülkelerle ilgili ise "İsrail basını ülkedeki Biyolojik Araştırma Enstitüsü'nün yakın zamanda koronavirüs aşısı geliştirdiğini açıklayacağını bildirdi. Ancak aşının güvenli şekilde kullanılması için aylar sürecek test ve deneylerin yapılması gerekiyor. Belçika'daki Gent Üniversitesi Biyoteknoloji Merkezi (VIB) ise laboratuvar ortamında koronavirüsü etkisiz hale getirdiğini duyurdu. Merkez, bunun koronavirüsün tedavisi için ileriye doğru atılmış önemli bir adım olduğunu ve ilaç geliştirmek için çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi. Pentagon destekli firma, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon tarafından desteklenen Kanada merkezli şirket Medicago, koronavirüs aşısını geliştirdikleri, Kasım ayında hazır olacağını belirtti.'' dedi.
''ALMAN FİRMASI SONBAHARA KADAR AŞI GELİŞTİREBİLİR''
Prof. Dr. Semra Şardaş, diğer ülkelerin koronavirüs aşısıyla ilgili çalışmalarını ise şu sözlerle anlattı: '' Hindistan, anti-viral kokteyl ile koronavirüs çalışmasının işe yaradığını açıkladı. Domuz gribi, sıtma ve HIV anti-viral ilaçlarla tedavinin başarıya ulaştığını bildirdi. Hollandalı bilim insanları koronavirüse karşı özel antikor geliştirmeyi başardıklarını, çalışmaların devam ettiğini açıkladı. Amerika Birleşik Devletleri'nin San Diego şehrinde bulunan bir biyoteknoloji firması Ulusal Singapur Duke Üniversitesi ise uzmanları ile bir aşı geliştirmek için iş birliği yaptığını ve sonuçların umut verici olduğunu açıkladı. Alman biyoteknoloji şirketi CureVac da koronavirüsle ilgili çalışmalarını yoğun şekilde sürdürüyor, Avrupa Birliği tarafından 80 milyon Euro fon alan Alman biyoteknoloji şirketi sonbahara kadar koronavirüs için aşı geliştirebileceğini bildirmiştir."