Japonya Başbakanı, partisinin tarikat ilişkileri nedeniyle özür dileyip tüm bağları kesme sözü verdi

ABONE OL

İktidardaki Liberal Demokrat Parti'nin önde gelen isimlerinin tarikatla bağlantılarının sürekli ifşa olması karşısında özür dileyen Başbakan Fumio Kişida, LPD'nin Abe suikastından beri gündemden düşmeyen Birleşme Kilisesi ile hiçbir bağının kalmayacağına dair söz verdi.

Japonya, eski Başbakan Şinzo Abe suikastının artçılarıyla sarsılıyor. Suikast zanlısının annesinin Moon tarikatına yaptığı büyük bağışlar nedeniyle battığı gerekçesiyle tarikatla bağlantılı Abe'yi öldürdüğüne dair ifadesinin ardından, 'Japonya'yı gizlice yöneten aşırı milliyetçi ya da dini tarikatlar' meselesi gündemden düşmüyor. Daha önce Moon tarikatıyla bağlantılı isimleri kabine dışı bırakan Başbakan Fumio Kişida, buna rağmen iktidardaki Liberal Demokrat Parti'nin (LDP) önde gelen üyelerinin tarikatla bağlantılarının sürekli ifşa olması karşısında özür diledi.
Resmi adıyla Dünya Barışı ve Birleşmesi İçin Aile Federasyonu olan Moon tarikatına Birleşme Kilisesi de deniliyor. Japonya Başbakanı, düzenlediği basın toplantısında, 'son aylarda milletvekillerinin Birleşme Kilisesi'yle bağlarının ifşa olmasının halkın siyasete güvenini yitirmesine neden olduğunu' belirtti.
"LDP'nin başkanı olarak, partinin kiliseyle geniş çaplı bağları hakkında basında çıkan haberlere ilişkin kamuoyunda şüphe ve endişelere neden olduğum için dürüstçe özür dilerim" diyen Kişida, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana Japonya'yı neredeyse kesintisiz yöneten LDP'nin 'Birleşme Kilisesi ile tüm bağlarını keseceği' sözü verdi.
Buna neden olan ise Japon halkının Abe suikastı zanlısı Tetsuya Yamagami'ye gösterdiği sempati.
Olay yerinde yakalanan ve Abe'yi kiliseyle bağlantısı nedeniyle öldürdüğünü söyleyen Yamagami'nin mektuplarında ve sosyal medya paylaşımlarında, 'annesinin kiliseye yaptığı yüz binlerce dolarlık bağışların hayatını mahvettiğini dile getirdiği' basına yansımıştı.
"Halktan, siyasi faaliyetlerin mümkün olduğu kadar çok insanla bağlantı kurmayı gerektirdiğini anlamasını istiyoruz" diyen Japonya Başbakanı, "Ancak dini gruplar yasalara uymalıdır. Siyasilerin faaliyetler her zaman kurallara ve düzenlemelere uygun olmalı ve milletvekilleri farklı gruplarla ilişki kurarken dikkatli etmelidir” diye ekledi.
Kişida, hem din özgürlüğünü güvence altına alan hem de kilise ile devlet arasındaki anayasal ayrımı koruyan düzenlemelere uyumu artırmak için LDP Genel Sekreteri Toşimitsu Motegi'ye şu talimatları verdiğini belirtti:
"LDP milletvekilleri ile Birleşme Kilisesi gibi halk için tehlike oluşturan sosyal açıdan tartışmalı gruplar arasındaki tüm bağları kapsamlı incelemeye alın. LDP milletvekillerinin geçmişten ciddi dersler çıkarması için parti politikası gereği Birleşme Kilisesi ile tüm bağlarını koparmalarını sağlayın. Üyelerinin gelecekte sorunlu gruplarla bağları olmaması için LDP içinde uyulacak bir sistem oluşturun."
LDP'li Başbakan, 'hiçbir milletvekilinin (Birleşme Kilisesi ile bağları hakkında) kendi başına karar veremeyeceğini, bütün milletvekillerinin parti politikasına uymasının sağlanacağını' vurguladı. Motegi de 'parti üyelerinin parti politikasına uymamaları halinde LDP'de kalamayacaklarının' altını çizdi.
LDP, seçim kampanyalarında Birleşme Kilisesi ve benzer gruplardan bağış veya yardım kabul edenleri cuma günü açıklayacak.
Ana muhalefetteki Japonya Anayasa Demokrat Partisi'nden Kenta Izumi ise iktidar partisinin soruşturmasının 'gevşek' olduğunu ve tarikatlarla daha güçlü bağları olan yerel meclislerdeki LDP'lleri kapsamadığını söyledi.
Devletten tarikat mağdurları için yardım kampanyaları
Medyanın mercek altına aldığı tarikatın müritlerini fahiş fiyatlarla dini ürünleri satın almaya zorladığı 'manevi satış' taktiklerine karşı hükümet harekete geçmek zorunda kaldı. Bu ay başında Adalet Bakanlığı, Kabine Sekreterliği, Tüketici İşleri Dairesi ve Ulusal Polis Teşkilatı'ndan oluşan ortak heyet, tarikat kurbanlarına desteği genişletmek için eylülden itibaren kampanya başlatmaya karar verdi. Tüketici İşleri Dairesi 'manevi satış' mağdurlarına yardımcı olmak için ayrı çalışma da başlattı.
Abe için 1.82 milyon dolara mal olacak devlet törenine tepki
Hal böyleyken, Japonya Başbakanı, 2. Dünya Savaşı sonrası Japon tarihinin en kutuplaştırıcı liderlerinden biri olan Abe için 6 bin davetliyle devlet cenazesi töreni düzenleyip -güvenlik masrafları hariç- 1.82 milyon dolar harcama kararı nedeniyle basın toplantısında eleştirilerin hedefi oldu.
Parlamentoda hesap verecek
'Abe'nin Japonya'nın en uzun süre görev yapan başbakanı olması ve ülkenin küresel profilini yükseltmedeki başarısı nedeniyle devlet cenazesi törenini hak ettiğinde' ısrar eden Kişida, "Kararın yeterli açıklama yapılmaması gibi nedenlerle çok fazla eleştiri almasını anlıyorum ve başbakan olarak karar verme sürecimi açık net şekilde özetlemek benim sorumluluğum" dedi. Televizyondan canlı yayımlanacak parlamento oturumunda soruları cevaplayacağını belirtti.
Hükümetin ek güvenlik masraflarını nasıl finanse etmeyi planladığının sorulması üzerine bunun cenazeye kaç yabancı liderin katılacağına bağlı olduğunu söyleyen Kişida “Ne kadar kaynak ayıracaksak mevcut bütçeden karşılanacak” dedi.
Parlamento önünde protesto
Dün gece parlamento önünde toplanarak Abe'ye devlet töreni kararını protesto eden yüzlerce kişi ise "Devlet cenazesine hayır", "Bizi yas tutmaya zorlamayın", "Abe siyaseti Japonya'yı yok eder" yazılı pankartlar ve sloganlar kullandı.
'Ödediğimiz vergileri yoksullukla mücadeleye harcayın'
'Ödedikleri vergilerin Abe'nin cenazesine harcanmasını reddettiklerini' söyleyen protestoculardan biri olan emekli Yosuke Inai, "Birleşme Kilisesi'nin Japon siyasetine bu kadar derinden karışması beni çok şoke etti. Bu çok tehlikeli" dedi. Ofis çalışanı Chie Sakuma, "Madem hükümetin cenazeye ayıracak bu kadar parası var, o zaman başka bir şeye harcasın. Çocukları da vuran artan yoksullukla mücadele etsin" diye konuştu.