Erguvan: İstanbul Tabiatının Beyefendisi
Her ilkbahar geldiğinde ağaçlar çiçek açar, çimler yeşillenir, laleler ve envai çeşit çiçekler böcekler kuşlar; sanki bütün mahlukat yenilenir, tazelenir. Erguvan ağacı da bu mevsimde çiçek açar. Öyle özel bir rengi vardır ki bu çiçeğin rengi çiçeğin ismi ile isimlendirilir: Erguvânî… Yani erguvan renginde olan… Böylesine özel bir renk aynı zamanda güzeldir de… Elbette bütün çiçekler baharın müjdecisidir ama baharı en çok müjdeleyen Erguvandır. Baharın gelişini sanat musikisi söyler gibi latif bir eda ile duyurur adeta…
Erguvan ağacı şıktır, kibar görünümlüdür, sanki kucak açar insanlara ve tebessüm ettirir duruşuyla. Adeta bir enerji kaynağıdır. Bakınca insanın aklına tazeliği, yeniliği, iyiliği getiriyor. İşte bu yüzden Erguvan ağacını İstanbul beyefendilerine benzetiyorum. Çünkü İstanbul beyefendileri, bütün hasletleriyle adeta enerji membaıdırlar. Yürürken, konuşurken enerji saçarlar. Ne kadar yaşlı olurlarsa olsunlar, gençlere bile heyecanlandırırlar. Hayatı her zaman gençliğin heyecanı ile yaşarlar… Bu yüzden Erguvan ağacına İstanbul tabiatının beyefendisi diyorum.
Dünya’da Adına Bayram Yapılan Tek Çiçek: Erguvan
Erguvan ağacı her ne kadar İstanbul ile özdeşleşmiş olsa da genel olarak Ege ve Marmara’da yetişir. Hatta Erguvan ağacının çiçeği bir zamanlar Osmanlı’ya başkentlik yapmış olan Bursa’mızın da simgesi olmuştur epey bir zaman. Öyle ki Bursa’da Erguvan Şenlikleri düzenlenirmiş. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde “Yılda bir kez Emirsultan’da, ‘Erguvan töreni’ düzenlenir. Her taraftan deniz gibi insan toplanır ki, bu kalabalık töreni anlatmakta kalem yetersizdir. Böyle bir tören ancak Emir Sultan sevgisi ile olur.” diyerek anlatır bu şenlikleri… Emir Sultan Hazretleri’nin Erguvan ağacı altında yaptığı sohbet sevilmiş ve bayram olarak kabul edilmiş ve bu gelenek günümüze kadar devam ettirilmiştir. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ifadesiyle, “… Bizim iklimde gülden sonra bayramı yapılacak bir çiçek varsa, o da erguvandır. O, şehirlerimizin ufkunda her bahar bir Diyanizos rüyası gibi sarhoş ve renkli doğar.
Medeniyetlerin ve Dinlerin Ortak Çiçeği: Erguvan
Erguvani renk, Eski Mısır ve Roma’da asaletin, Çin’de hediyenin Osmanlı’da ise güzelliğin rengi olmuştur.
Erguvan ağacı tıpkı İstanbul gibi üç din için önemlidir. Hristiyanlık inancına göre İsa’ya ihanet eden havari Yahuda pişman olduktan sonra kendini Erguvan ağacına asmıştır. Hristiyanlar İsa’nın çarmıha gerilmeden önce İsa’ya erguvani renkte kıyafet giydirildiğine inanır. Ayrıca bir Hristiyan inanışına göre de Hz. İsa çarmıha gerildiğinde eline çakılan ilk çividen sonra damlayan kanın düştüğü yerden Erguvan ağacı bitmiştir. Bu yüzden kiliselerdeki işlemelerde erguvan motifleri kullanılmaktadır.
İslamiyette ise Allah aşkını anlatan divan şiirlerinde sevgilinin dudağını ve yanağını temsli etmektedir Erguvan çiçeği… Ahmet Talat Onay’ın “Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar” adlı kitabında şöyle tarif edilmiştir. “Ergavân, kırmızıya mail bir çiçek. Eski tıbba göre tabiatı soğuk ve kuru olduğundan şerbeti sarhoşu ayıltırmış, mahmurluğu giderirmiş, şarabı ferahlık verirmiş, ellere yakılırsa kınadan daha güzel parlak düşermiş” Yani bir tazelenme yenilenme vesilesi olarak görülmüştür erguvan.
Erguvan Hürmetine Kurulan İstanbul
Erguvan ağacı, İstanbul’un kurulmasına da vesile olmuştur. I. Konstantin erguvan ağacını çok sevmiş ve İstanbul’a aşık olmuştur. Böylelikle şehri kurmuştur. Aynı zamanda İstanbul’un fethi de Erguvan’ın çiçek açtığı aylarda gerçekleşmiştir. Bir şehri kurmak, bir şehri fethetmek bir hareketin ve enerjinin ifadesidir tıpkı Erguvan ağacı gibi.
İnsan Erguvan Olabilir mi?
Erguvan ağacının; rengiyle duruşuyla, insanları harekete geçirecek bir enerji saçtığını söylemiştik yukarıda. Erguvan’ın böyle olmasının sebebi, doğru zamanda yani enerjinin bol olduğu bahar aylarında, İstanbul gibi enerjisi yüksek bir yerde güzel bir renk ile çiçek vermesidir. Yani Erguvan ağacının çiçeği aslında doğru zaman doğru mekan ve doğru görünümün ortaya çıkardığı bir enerjidir. Sadece birkaç hafta çiçek açmasına rağmen ne kadar enerji saçıyor değil mi? Peki ya bizler birer erguvan olabilir miyiz? Elbette. Her insanı özel olarak yaratan Allah her insana ait bir mekan, zaman ve görünüm yaratmıştır. Bunların tamamına fıtrat da diyebiliriz. İşte bunu yakalarsak bizler de enerji saçan erguvanlar olabiliriz.