Covid-19 sonrası normalleşme sürecinde tüp bebek uygulaması tehlikeli midir?
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, koronavirüs sonrası normalleşme döneminde tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gerekenleri sizler için anlattı.
Her şeyden önce, sağlığımızın bir numaralı önceliğimiz olması gerekiyor. Normalleşme sürecine girdiğimiz şu günlerde gerekli olan tüm tedbirler alınarak tüp bebek tedavisine başlanabilir. Doktorlar, sağlık ekipleri ve tüp bebek merkezleri tehlikeyi en aza indirmek için gerekli olan tüm önlemleri almış durumdadır. Ekibin ve hastanın koronavirüs testleri yapıldıktan ve sonucun negatif olduğundan emin olduktan sonra tüp bebek tedavisine başlanmalıdır.
Bu süreçte tüp bebek tedavisi olmak isteyen çiftlerin de koronavirüse karşı tüm tedbirleri alması, bağışıklık sistemlerini güçlü tutulması, sağlıklı beslenmesi, ideal kiloya ulaşması ve stresi kontrol altına alması çok önemli.
Tedavi esnasında tüm ekip maske ve eldivenle size hizmet verecek, kliniklerde özel hijyen kuralları uygulanacak, sosyal mesafeyi korumak için sadece randevulu ve sınırlı hasta kabul edilecek. Çiftlerin maske ve eldiven gibi koruyucu giysiler giymesi sağlanacaktır.
Tedaviden önce çiftlerin dikkat etmesi gerekenler
Tüp bebek tedavisinde iğneler, anne adayına uygulanacağından ve takipler de anne adayı üzerinden yürütüleceğinden; kendisinin ruhen ve bedenen bu tedaviye hazır olması önemlidir. Çiftlerin tüp bebek tedavisinden önce dikkat etmesi ve uygulaması gereken bazı prosedürler bulunmaktadır.
Tüp bebek tedavisinde sigara ve alkol kullanımı başarı oranını düşüreceğinden tedaviye başlamadan en az 2 ay önce sigara ve alkol kullanımı bırakılmalıdır. Kafein kullanımı da başarı şansını düşüreceğinden; çay, kahve, çikolata, kola gibi gıda ve içeceklerin tüketimi azaltılmalıdır. Örneğin kahve tüketimi günde iki fincanı aşmamalıdır. Kola ve çikolata tüketimi sınırlanmalıdır.
Folik asit, B grubu bir vitamin olup bebeğin omurilik ve beyin yapısının sağlıklı gelişiminden sorumludur. Tüp bebek tedavisine başlamadan en az bir buçuk ay önce anne adayının folik asit ve B12 kullanmaya başlaması önerilir.
Tedavi öncesi özellikle kan sayımı yapılmalı, tiroid hormonlarına bakılmalı, kızamıkçık virüsüne karşı vücudun bağışık olup olmadığı araştırmalıdır. Sarılık virüsü ile ilgili testler yapılmalıdır. Ailede şeker hastalığı öyküsü varsa, açlık kan şekeri kontrolü yapılmalıdır. Son altı ay içinde smear testi yapılmamışsa tedaviye başlamadan önce yaptırılmalıdır.
Son yıllardaki araştırmalar, D vitamininin üreme sistemi üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Tedavi öncesi vücuttaki D vitamini miktarı kontrol edilmeli eksikliği giderilmelidir. Tedavi öncesi mide rahatsızlığı ya da kalp kapakçığı problemi araştırılmalıdır.
Kaliteli uyku düzeni sağlanmalı ve melatonin salgısı desteklenmelidir. Anne adayının tedavi süresince günlük yaşamı ve iş saatlerini planlaması gerekir. Tüp bebek tedavisi başladığında ilk 15 gün yoğun kontrol gerektiğinden gerekirse bu dönem izin kullanılmalıdır.
BMI (vücut kitle indeksi) yüksek olanlarda tedavi öncesinde ideal kiloya gelinmesi veya en azından mevcut kilonun yüzde 10’unun verilmesi başarı oranını arttırır.
Tüp bebek başarısızlıklarına karşı önlem olarak anne ve baba adayının genetik veya sistemik hastalıklarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı özellikle kromozom analizleri, genetik pıhtılaşma faktörleri ve immünolojik araştırmaları yapılmalıdır.
Kadın ya da erkekte kromozom problemleri varsa embriyolar transfer için seçilmeden önce, preimplantasyon genetik tarama testleri yapılmalı ve burada seçilen normal yapıya sahip embriyolar transfer edilmelidir.
Anne adayında rahim içi bozukluklar varsa tüp bebek tedavisine geçilmeden önce histeroskopi veya laparoskopi yöntemleriyle bu bozukluklar tedavi edilmelidir.
Tüm bu aşamalardan sonra tüp bebek tedavisine herhangi bir risk olmaksızın başlanabilmektedir.