CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu

ABONE OL

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Göreceksin en geç 2 yıl içinde bütün göçmenler, mülteciler kendi ülkelerine onurlu şekilde gidecekler" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, çözüm odaklı politika izlediklerini söyleyerek, "Hangi sorunun nasıl çözüleceğini en iyi bilen partinin CHP olduğunu artık herkes biliyor. Var olan sorunlar nasıl çözülür? ‘Siz sorunu dile getirin, çözümü de söyleyin, saray iktidarı çözümü bilmiyor, bari hiç değilse bizi dertten kurtarın' diyorlar. Türkiye'de yaşayan her vatandaşı dertten kurtaracağız. Bu memlekete huzur ve adaleti getireceğiz, getireceğiz ve getireceğiz" ifadelerini kullandı.

"Sıradan bir yurttaşın sorunları var, onları çözeceğiz"

Kılıçdaroğlu, geliri olmayan veya düşük gelirli hiçbir hanenin elektriğinin, doğal gazının, suyunun kesilmeyeceğini belirterek, "Bu sözü bütün vatandaşlarımın bir köşeye yazmasını isterim. Aile Destekleri Sigortası ile hiç kimse kışın ortasında soğukta donmayacak. Susuz kalmayacak, elektriksiz kalmayacak. Bu sözü veriyoruz, iktidar sahipleri veremezler. Çünkü sarayda su, elektrik, doğalgaz kesilmez. Herkes orada çok rahat, bir eli yağda, bir eli baldadır. Ama sıradan bir yurttaşın bu sorunları var, onları çözeceğiz" şeklinde konuştu.

"Beka sorunu diyorsanız, asıl beka sorunu budur"

Mülteci sorununa değinen Kılıçdaroğlu, mültecilerden şikayetlerin olduğunu ifade ederek, "En geç iki yıl içinde; onları davulla, zurnayla, kendi özgür iradeleriyle kendi ülkelerine göndereceğiz. Ama, iktidar sahipleri yabancıların, 3 milyon 600 bin resmi rakama göre; yabancıların burada kalmasını istiyor. Bu Türkiye'nin geleceği açısından ciddi sorundur. Beka sorunu diyorsanız, asıl beka sorunu budur. Bunlar yarın çoğalacaklar ve bu insanların hiçbirisinin sosyal güvenliği olmayacak. Ne olacak bu insanlar? Geleceği düşünmeyen bir idarenin ülkeyi sağlıklı yönetmesi beklenemez. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. 3 milyon 600 bin Suriyelinin buraya gelişine kim imkan verdi, yanlış politika izledi. Eğer şikayet ediyorsan yabancılardan, benim elimden işimi aldı diyorsan, sandığa gittiğin zaman göreceksin orada, altı oku göreceksin, vicdan rahatlığı içinde altı okun üstüne mührü basacaksın. Göreceksin en geç 2 yıl içinde bütün göçmenler, mülteciler kendi ülkelerine onurlu şeklide gidecekler" değerlendirmesini yaptı.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz, bir televizyon programına katıldım. Sayın Uğur Dündar davet etti. Kendisi saygıdeğer, duayen bir gazetecidir. Onun programına katıldım. Sonra olanlar hepimizin malumu. Silahlı insanların olduğu reklamla, güya beni tehdit ediyorlar. O resimdeki mesaj net. ‘Sizin için geleceğiz' diyorlar. Benim için beyefendiler geleceklermiş. Şimdi halkım beni iyi dinlesin. Tane tane anlatacağım. Vatandaşımızın ne olup bittiğini anlamasını istiyorum. Bu paramiliter artıklar, daha büyük bir resmin sadece bir parçası. Her şeyin temelinde aslında tek bir şey var. O da para. Çok para. Doymayacakları kadar para. Halkımızdan çalınan bu para. Doymadıkları, elde ettikleri para halkımızdan çaldıkları para. Bu parayı çalan beşli çeteler var. Beşli çete dediğime bakmayın, bunların kod ismi beşli. Aslında bunların sayısı binlerce, bunun da farkındayız."

"Hodri meydan, gelin görüşelim"

Kılıçdaroğlu, halktan çalındığı iddia edilen paranın miktarını hesaplattığını belirterek, "Hesaplattık. 418 milyar dolar. Bu iktidar döneminde çalınan; çetelerin, mafya artıklarının çaldığı, uyuşturucu baronlarının çaldığı 418 milyar dolar. Sonra çıktım, çok açık ve net şekilde söyledim. Tahsil edeceğim rakam budur ve defterinize yazın. Sizden 418 milyar doları iktidarımızda tahsil edeceğiz ve alacağız. Önce benimle konuşmak ve anlaşmak istediler. Kapıyı yüzlerine kapattım. Bir sonraki aşamaya geçtiler. Bu işin içinde bazı medya organlarını da soktular. Bunların hapislerden çıkan mafyaları var, mafya artıkları var. Satın alınan araştırmacıları var. Medya ünlüleri var. Satın alınan gazetecileri var. Tüm bunları yöneten merkezleri var. Muhalefetten görünüp, bir sürü insan da var bunların değirmenine su taşıyan. İşin özeti, var oğlu var. Her türlü operasyona başvurdular. Ama bilmedikleri ve anlamadıkları bir şey var. Bay Kemal asla ve asla yolundan dönmez. Kararımdan dönmedim. Ve artık son aşamaya geldik. Silah ve suikast tehditleri. Son uyarılarını yapıyorlar akıllarınca. Yeni bir şey değil uzun zamandır bu tehditler var. Şimdi bu kürsüden bu çetelere, mafyaya, paramiliter yapılara seslenmek istiyorum. Be gafiller, be şerefsizler, be akılsızlar, be müptezeller, be çakallar; siz mi beni korkutacaksınız? Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim. Hodri meydan, gelin görüşelim" diye konuştu.

Ahmet Umur Öztürk