Cengiz Han (1206 - 1227)'
Cengiz Han (diğer bir adıyla Chinggis Khan), 1206 yılından 1227'deki ölümüne kadar hüküm sürdüğü Moğol İmparatorluğu'nun kurucusudur. Temuçin olarak doğdu ve Moğol kabilelerini birleştirdikten sonra 'evrensel hükümdar' anlamına gelen Cengiz Han lakabını aldı.
21 Ocak 1155te doğdu. Deli-ün Boldokta doğdu. Babası Moğol Reisi Yesügay Bahadır, annesi Houlen Ecedir. Doğum adı, demirci anlamına gelen Timuçindir.
On üç yaşında babasını kaybetti. Babasına tabi olan kabileler Cengiz Hanın ailesini terk etti. Aile yalnız kaldı. Bu sıkıntılı dönem yirmi yedi yıl sürdü. Cengiz Han ve ailesi balıkçılık ve avcılık yaparak geçindi. Cengiz Han Tayciyutlar, Merkitler ve diğer kabilelerle mücadeleye girişti. Bu mücadelesi ona tecrübe kazandırdı. 1195te çok sayıda kabile Cengiz Hana katıldı.
Cengiz Han 1197de Merkitleri yendi. 1199da Nayman Hakanı Buyruk Hanı bozguna uğrattı. 1200de Tayciyutlarla anlaşan kavimlerin üzerine yürüdü ve onları yenip kendisine tabi kıldı. 1201de Cengiz Hanın düşmanı olan Enkiras, Kurilas, Dörmen, Tatar, Katagin ve Salciyut kabileleri birleşti ve Cacirat ilinden Camoha Seçeni büyük han ilan etti. Cengiz Han onların da üzerine yürüdü. Camoha ve müttefikleri yenildi. Cengiz Han 1202de Tatar iline sefer düzenledi ve zafer kazandı. Büyük han ilan edilen Camoha-Seçen 1203te Cengiz Hana suikast düzenledi. Cengiz Han bunu önceden duyduğu için suikasttan kurtuldu.
Cengiz Han 1206da, tüm bozkır hükümdarlarını hâkimiyeti altında topladı. Onon Irmağı kıyısında kurultay yapıldı ve Cengiz Han, cihan hükümdarı anlamına gelen Cengiz adını alarak kağan ilan edildi.
1207de Tangutlar üzerine ikinci kez sefer yapıp ganimetle geri döndü. Aynı yıl içinde Kırgız hükümdarını, 1209da Uygur İdikutunu, 1210da Tangut hükümdarını, 1212-1214 arasında Hıtayları kendisine bağladı. 1217de Kırgız ilini hâkimiyeti altına aldı. 1219da tü ordusuyla birlikte Otrarı kuşattı. 1220de Buharayı, Semerkantı, Tirmizi aldı. 1224te Hârizmşah ülkesini tamamen hâkimiyeti altına aldı ve 1225te Moğolistana döndü. Tangutun başkentine bir sefer düzenlerken hastalandı ve Ağustos 1227de öldü.
Cengiz Han yaşamı boyunca tüm kültürlere yabancı kaldığı ve devlet teşkilatında sadece Moğol gelenekleri hâkim olduğu için, hükümdarken kurduğu teşkilat ilkel kaldı ve ölümünden sonra ancak kırk yıl devam edebildi. Cengiz Han, İslam ülkeleri de dâhil olmak üzere, kendisine karşı çıkan herkesi, kabile ve şehirleriyle birlikte ortadan kaldırdı. Moğol askerleri, İslam devletlerinin merkezlerini tahrip etti. Camiler ahır olarak kullanıldı.
Askerî başarısının sebebi, örgütlenme yeteneği, disiplin, süratli hareket ve acımasızlıktı.
Cengiz Hanın Cuci, Çağatay, Ögedey ve Tuluy adlı dört oğlu ile beş kızı oldu. Ölümünden sonra ülke, oğulları arasında bölüşüldü. Altın Orda Devletinin esasını teşkil eden Ak Orda, Batu Han tarafından kuruldu. Çağatay, kendi adıyla anılan bir devlet kurdu. Ögedey ise veliaht olup Moğol liderlerinin katıldığı kurultayda büyük han seçildi. Tuluy ise imparatorluğun merkezini teşkil eden Moğolistanın sahibi oldu.
Cengiz Han, 1205, 1209 ve 1211'de Jin Devletine (diğer bir adıyla Cürçen Jin Hanedanı, 1115-1234) ve Sarı Nehir Ovası'na saldırdı, bu işgal, her biri 50.000 kişi olan iki Moğol ordusundan oluşuyordu. Cürçen, kuzey Çin'in çoğunu 300.000 piyade ve 150.000 süvari ile kontrol ediyordu ancak Moğolların yüksek hızlı yöntemleri sayının her şey olmadığını kanıtladı. Cengiz Han vahşice şehri yağmalayıp geri çekiliyordu ki Jin devleti orayı geri aldığında bir karmaşayla yüzleşmek zorunda kalsın. Bu taktik aynı şehir üzerinde defalarca kez tekrar edildi. Diğer bir yöntem ise bir şehri esir alıp, harap etmek, her bir insanı öldürmek ve sonrasında diğer komşu şehirlere derhal teslim olmazlarsa aynı akıbetin başlarına geleceği uyarısında bulunmaktı. Aynı zamanda esirleri canlı kalkan olarak kullanmak gibi terör eylemleri de vardı. Öyle ki, bir Jin yetkilisi Yuan Haowen (1190-1257) Moğol istilasının yıkımını anlatmak için aşağıdaki şiiri yazdı.
Beyaz kemikler dağılmış dört bir yana
karmakarışık kenevirler adeta,
ne zaman dönecek dutlar ve katalpalar
birdenbire ejderha kumlarına?
nehrin kuzeyini gördüm yalnızca
bulamadım yaşamı hiçbir tarafta
darmadağın evler, seyrek baca dumanları
tütüyor birkaç binada.
(Ebrey, 237)
Ölümü ve Mirası
Cengiz Han 18 Ağustos 1227 tarihinde, muhtemelen birkaç ay öncesinde avlanırken attan düşmesinin neden olduğu bilinmeyen bir hastalıktan ötürü öldü. O zamanlarda, Cengiz Han Çin'in kuzeybatısında, Şia eyaletinin başkenti Zhongxing'i kuşatıyordu ve büyük liderin ölümü Moğol ordusu tarafından şehir işgal edilip bütün vatandaşlar kılıçtan geçirilene kadar saklandı. Vücudu daha sonra defin için Moğolistan'a geri götürüldü, ancak mezarının yeri bir sır olarak saklandı, bu karar daha sonraları pek çok spekülasyona yol açtı. Ortaçağ kaynaklarına göre mezarı kutsal Burkan Kuldun dağının civarındadır ve oğlu Ögeday, babasına diğer dünyada eşlik etmeleri için 40 kadın köle ve 40 at kurban eder.
Cengiz Han, ölümünden sonra halefleri arasında Moğol İmparatorluğu'nun kontrolü açısından bir çekişme olacağını biliyordu, bu yüzden önceden tedbirler almıştı. İmparatorluk, oğulları Cuci, Çağatay, Tuluy ve Ögeday arasında bölüşülecek ve her biri bir hanlık yönetecekti (Cuci, 1227 yılında babasından önce ölür). Üçüncü oğul olan Ögeday, 1229'da yeni Büyük Han olur ve bu konumunu 1241'deki ölümüne kadar korur. Bir diğer büyük adım ise, 1275'te Çin'in kalan topraklarının çoğunu fethederek 1279'da Song Hanedanlığı'nın çöküşüne neden olan Cengiz Han'ın torunu Kubilay Han'ın (1260-1294) hükümdarlığı sırasında gelir. Kubilay Han kendisini Çin'deki yeni Yuan Hanedanlığı'nın imparatoru ilan eder. Sonraki yirmi yıl boyunca, Çin tamamen Moğolların egemenliği altına girer. Moğol İmparatorluğu, Orta Doğu, Kore ve Japonya'da çeşitli başarılarla sonuçlanan daha fazla seferlere devam edecek ve nihayetinde tarihteki en büyük imparatorluklardan birini oluşturacaktı.
Ancak Cengiz Han, imparatorluğundan çok daha uzun bir gölge bıraktı; bölgede tanrısal bir figür ve Moğolların atası olarak görülmeye başlandı. Ortaçağ boyunca tapınılan bu Cengiz Han kültüne duyulan saygı, modern dönemde yeniden canlandırıldı ve bugün modern Moğolistan'ın başkenti Ulan Batur'da özel törenlerle onurlandırılmaya devam etmektedir.