ATO BAŞKANI BARAN YENİ VERGİ PAKETİNİ DEĞERLENDİRDİ: "BEYİN GÖÇÜNDEN SONRA ŞİRKET GÖÇÜ RİSKİ ORTAYA ÇIKARMAYALIM"

ABONE OL

BARAN: 'ANLAMLI BİR DÜZENLEME YAPILACAKSA BUNUN ÇERÇEVESİ KAYIT DIŞINI ÖNLEMEYİ VE VERGİ ORANLARINI AŞAĞI ÇEKEREK TABANA YAYMAYI İÇERMELİDİR'

 Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı ve TBMM gündemine getirilmesi beklenen yeni vergi paketine ilişkin değerlendirmede bulunarak, “Yeni vergi paketi haberleri üreten, ticaret yapan tüm kesimlerde yeni ve sermayeye yönelik ek vergiler getirilebileceği olasılığı nedeniyle tedirginlik oluşturdu. Türkiye ekonomisinde kayıt dışının yüzde 25 seviyesini aştığı söyleniyor. Yeni vergiler yerine kayıt dışının önüne geçilmesi, kayıp ve kaçağın önlenmesi vergi gelirlerini yükseltebilecek önemli bir adımdır” dedi. Baran, pakette yer aldığı söylenen Asgari Kurumlar Vergisi düzenlemesinin Teknoparklarda ve Ar-Ge Merkezlerinde uygulanan istisnaların kaldırılması konusunun, teknoloji üreten şirketlerin merkezlerini yurt dışına taşıma riski ortaya çıkarabileceğine dikkati çekti. 

ATO Başkanı Baran, Ankara Ticaret Odası’nın Haziran Ayı Meclis Toplantısı’nda ülke ve ATO gündemindeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yeni bir vergi paketinin Yeni bir vergi paketinin TBMM gündemine getirilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlıklarının yapıldığını hatırlatan Baran, vergi konusunun Türkiye gündeminde uzun süredir tartışıldığını vurguladı.

Verginin sisteminin, zaman zaman oranlarda değişiklik yapılarak sektörleri canlandırmak için kaldıraç unsuru olarak kullanıldığını kaydeden Baran, “Vergiler devletimizin ana gelir kaynağını oluştururken milli gelirin tüm kesimler arasında adil ve dengeli paylaşılmasının da temelini teşkil ediyor. Yeni vergi paketi haberleri üreten ve ticaret yapan tüm kesimlerde sermayeye yönelik ek maliyetler getirilebileceği nedeniyle tedirginlik oluşturdu. Türkiye ekonomisinde kayıt dışının yüzde 25 seviyesini aştığı söyleniyor. Yeni vergiler yerine kayıt dışının önüne geçilmesi, kayıp ve kaçağın önlenmesi vergi gelirlerini yükseltebilecek önemli bir adımdır. Vergi sistemi, yıllardan bu yana aflarla ve diğer geçici tedbirlerle düzenlenmeye çalışıldı. Ancak mevcut veriler, vergi affı ile mükellefin gerçek bir barış sağlayamadığı yönünde. Anlamlı bir düzenleme yapılacaksa, bunun çerçevesi kayıt dışını önlemeyi ve vergi oranlarını aşağı çekerek tabana yaymayı içermelidir” diye konuştu.

-BEYİN GÖÇÜNDEN SONRA TEKNOLOJİ ŞİRKETİ GÖÇÜ RİSKİ-
Pakette yer aldığı söylenen Asgari Kurumlar Vergisi düzenlemesinin Teknoparklarda ve Ar-Ge Merkezlerinde uygulanan istisnaların kaldırılması konusunun, teknoloji üreten şirketlerin merkezlerini yurt dışına taşıma riski ortaya çıkarabileceğine dikkati çeken Baran, “Bugünün dünyasında bilim ve teknoloji ekonomik ve siyasi güç için olmazsa olmaz durumda. Hem milli güvenliğimizi tesis etmek, hem ekonomik gelişmemizi sürdürmek için ileri teknolojiye ihtiyacımız var. Bu nedenle Ar-Ge faaliyeti yürüten, teknokentlerde faaliyet gösteren bilişim ve yazılım alanında üretim gerçekleştiren şirketler gözbebeklerimiz. Bu şirketlerin kurumlar vergisi istisna ve indirimlerinden yararlanmasının önüne geçilmesi kazançtan ziyade kayıp oluşturacaktır” dedi.

Türkiye’de ikamet eden ve yurt dışı merkezli şirketlerde çalışarak vergi vermeyen sektör çalışanlarının haksız rekabeti nedeniyle sıkıntılar yaşandığını anlatan Baran, “Bu alanda iyi yetişmiş beyinlerin istihdam edilmesi şirketlerimizin personel giderini fazlasıyla yükseltiyor. Ülkemizde faaliyet gösteren bir işletmede çalışan bir bilgisayar mühendisinin işletmeye maliyeti, Türkiye’den yurt dışına çalışan bir işçinin maliyetinin neredeyse iki katına yaklaşıyor. Yapılacak düzenleme ile vergi avantajlarının ortadan kaldırılması, şirketlerimizin uluslararası arenadaki rekabette daha en başından geriye düşmesi anlamına geliyor. Bu durum aynen beyin göçünde olduğu gibi teknoloji şirketlerinin de merkezlerini başka ülkelere taşıma riskini beraberinde getirecektir” diye konuştu.

Asgari Kurumlar Vergisi düzenlemesinin yapılması durumunda az vergi ödeyen ya da zarar etmesi nedeniyle hiç vergi ödemeyen mükelleflerin olumsuz etkileneceğini vurgulayan Baran, “Kurumlar vergisindeki indirim ve istisnaların kaldırılarak düşük oranlı bir kurumlar vergisi sistemine geçilmesi, kamunun işlem yükünü azaltırken vergi adaletini de güçlendirecektir” dedi.