Alanya'daki 3 sendikadan ÖMK'ya ortak tepki

Alanya’da bir araya gelen 3 eğitim sendikası üyeleri TBMM Genel Kurulu’na ikinci kez gelecek olan ÖMK’ya tepki gösterdi. Eğitim İş Alanya Şube Başkanı Hüseyin Zeybek, “Bu teklif öğretmenlerin mesleki haklarını güvence altına almak bir yana, bizi daha da zor şartlar altına sürükleyecek hükümler içeriyor” dedi. 

02 Ekim 2024 - 18:45 - Güncelleme: 02 Ekim 2024 - 19:26
Alanya’da Eğitim İş, Eğitim Sen ve Hürriyetçi Eğitim Sen Alanya Şubesi üyeleri ortak açıklama yaparak Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesine tepki gösterdi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde sırayla açıklama yapan sendikaların başkanlarına 3 sendikanın üyeleri de destek verdi. Önce konuşan Eğitim İş Alanya Şube Başkanı Hüseyin Zeybek, bütün içeriği ile Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) itiraz ettiklerini söyledi. Zeybek, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimin bileşenlerinin görüşlerini almadan masa başında hazırladığı ÖMK geçtiğimiz yasama dönemi sonunda TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlamış ve kanunun ilk 22 maddesi bütün eleştiri ve itirazlara rağmen kabul edildi. Eğitimin ana bileşenlerinden birisi olan eğitim ve bilim emekçilerini yok sayan, taleplerine ısrarla kulak tıkayan, Milli Eğitim Bakanlığı sürecin başından bu yan bildiğini okumaya devam etmeyi sürdürüyor Eğitim sendikalarının halen görevde olan ve atama bekleyen 1 milyonu aşkın öğretmenin taleplerini yok sayan, ÖMK’ya yönelik eleştiri ve taleplerimizi ısrarla görmezden gelinmesi bizler açısından kabul edilemez bir durum. Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran ve emeğimizi değersizleştiren, ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarımıza çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesi ortadan kaldıran, özlük haklarımızı zayıflatan, çalışanlar arasında ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip ola ÖMK’nın TBMM gündemine yeniden geleceği açıklandı. Bu teklif öğretmenlerin mesleki haklarını güvence altına almak bir yana, bizi daha da zor şartlar altına sürükleyecek hükümler içeriyor. Kanuna itirazlarımız şu şekilde. Meslek kanunu tanımı yanıltıcı. Bu kanun teklifi öğretmenlik mesleğini tanımlamıyor. Bir meslek kanunu niteliği taşımıyor. Öğretmenliğin temel özellikleri, görev ve sorumlulukları, mesleki, sosyal haklar, örgütlenme özellikleri gibi konular hiçbir şekilde kapsamda yer almıyor” dedi. 

“ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SİSTEMİ SAPTI”
Eğitim Sen Alanya Şube Başkanı Hüseyin Erdem de, “Daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümler yeniden düzenlenmeden teklifte yer alıyor. Özellikle aday öğretmenlik süreci hazırlık eğitimi adı altında güvencesi hale getirildi. Ünvan ayrımı kabul edilemez. Uzman öğretmen ve başöğretmen ünvanları görev ve yetki karşılaştırması olmadan konuldu. Meslek kıdemi esas alınarak yapılan ücret düzenlemesi tüm öğretmenlere unvan şartı aranmaksızın verilmeli. Eğitim fakülteleri suçlanıyor. Kanun teklifine göre Milli Eğitim Bakanlığı başarılı, eğitim fakülteleri ise başarısız olarak gösteriliyor. Bu gerçek dışı bir iddia. Öğretmen yetiştiren kurumların itibarını zedeliyor. Öğretmenlik mesleğini güçlendirmiyor. Aksine zayıflatıyor. Kanun teklifi öğretmenleri otoriteye uygun şekilde seçmeyi amaçlıyor. Mesleki güvence yok. Güvencesiz istihdam var. Sözleşmeli, ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam şekilleri bu kanun teklifinde daha da yaygınlaştırılmakta, hazırlık eğitimi adı altında yeni bir güvencesizlik basamağı ekleniyor. Öğretmen yetiştirme sistemi saptı. Kanun teklifi öğretmen yetiştirme sürecinde ciddi bir sapma içeriyor” diye konuştu. 

“KANUN TEKLİFİNE İTİRAZ EDİYORUZ”
Hürriyetçi Eğitim Sen Alanya Şube Başkanı Birkan Şam ise, “Eğitim alanında örgütlü sendikalar olarak yeniden TBMM gündemine getirilecek olan kanun teklifine itiraz ediyoruz. Ünvanlarla ayrıştırmayı kabul etmiyoruz. Kıdem yılına göre tüm öğretmenlere ödemeler yapılmalı. Bu ödemeler emekliliğe yansıtılmalı. Milli Eğitim Akademisi’ni kabul etmiyoruz. Öğretmenlik mesleği diplomaya esas, başka bir yapıya ihtiyacı olmayan bir meslek. ÇEDES gibi protokollerle öğretmenlik mesleği dışında bizlere dayatılan görevleri kabul etmiyoruz. Öğretmenler kanunda belirtilen görevleri yapmalı. Kanunlarda açıkça yazdığı gibi okullarda öğretmenler dışında hiç kimse eğitim öğretim hizmeti vermemeli. Disiplin hükümleri ile baskılanmak istemiyoruz. Haklarımızı kısıtlayan ve bizi fevri ceza uygulamaları ile baş başa bırakacak olan her türlü düzenlemeye karşıyız. Özel sektör öğretmenlerinin ücretleri güvence altına alınmalı. Taban Maaş Yasası ile kamu-özel farkı ortadan kaldırılmalı. Güvencesiz istihdamı reddediyoruz. Ücretli, sözleşmeli değil, kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalı.  Meslek kanununda haklarımız ve taleplerimiz olmalı. Bu teklif sadece görev ve sorumluluklardan bahsederken, öğretmenin haklarını ve taleplerini maalesef görmezden geliyor. ÖMK, kanun taslağı, gerek hazırlanış biçimi gerekse sınırlı içeriği açısından meslek kanunu olmaktan çok uzak. Öğretmenlik mesleği gibi 17 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve 1 milyonun üzerinde öğretmenin mesleğini ve çalışma koşullarını, ekonomik ve özlük haklarını böylesine sığ ve dar çerçevede düzenlemekte ısrar etmek doğru değil. Milli Eğitim Bakanlığı gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi metni esas alınmalı. Sadece öğretmenlerin değil, tüm eğitim emekçilerinim ekonomik, özlük haklarını iyileştirmek amaçlanmalı. Mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalı. Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı artık sesimizi duymalı. Taleplerimize kulak vermeli” ifadeleri kullandı. - Haber Merkezi   

   



 

YORUMLAR

  • 0 Yorum