10 Kasım

Bu sene Cumhuriyet in ilanının 96. yıldönümünü kutladık. Bugün itibariyle bir asrı devirmeye üç yıldan az bir zaman kaldı. Türkiye Cumhuriyeti, 100 yaşına yaklaşmasına rağmen, hâlâ demokrasi sınavı verdiğimiz günlere şahit olabiliyor. Cumhuriyet bir yönetim şekli fakat demokrasi, yıllar önce ustaların da dediği gibi, narin bir çiçek. Onu ancak içselleştirdiğimizde mümkün kılabiliriz.

10 Kasım
10 Kasım 2020 - 11:18 - Güncelleme: 11 Kasım 2020 - 11:10

Bu sene Cumhuriyet in ilanının 96. yıldönümünü kutladık. Bugün itibariyle bir asrı devirmeye üç yıldan az bir zaman kaldı. Türkiye Cumhuriyeti, 100 yaşına yaklaşmasına rağmen, hâlâ demokrasi sınavı verdiğimiz günlere şahit olabiliyor. Cumhuriyet bir yönetim şekli fakat demokrasi, yıllar önce ustaların da dediği gibi, narin bir çiçek. Onu ancak içselleştirdiğimizde mümkün kılabiliriz. Biz de buradan yola çıkarak bu 10 Kasım da ‘demokrat Atatürk ü anacağız. Gazi Paşa nın demokrasi ile ilişkisini, kadim dostu Ali Fuat Cebesoy un ifadeleriyle anlatacağız. Çünkü onun yaklaşımı, yüz yıl sonra bile nesillere örnek olacak nitelikteydi.

ATATÜRK ÜN KADİM DOSTU CEBESOY

Ali Fuat Cebesoy, düşman işgali sırasında İzmit ten Ankara ya ilerleyen İngiliz birliklerine ateş açma emrini veren ilk komutandı. Yani Kurtuluş Savaşı nı fiilen başlatan ilk komutan. Ancak onun Atatürk le olan hikâyesi, yıllar öncesine, Harp Okulu sıralarına kadar uzanıyor. Aynı sınıfta öğrenci olmuşlardı ve Atatürk ün kadim dostuydu. Atatürk, yaşamının son günlerinde bile onu hep yanında istemişti. Bir ömür süren bu dostluk, Milli Mücadele yıllarında çok kritik roller oynayacak ve Cebesoy u, Atatürk ün hayatının en önemli tanıklarından biri yapacaktı.

HAKEMSİZ TARTIŞMAZDI

Henüz sadece Mustafa Kemal olduğu zamanlarda, yani cumhuriyetin ilanından çok önce, bir arkadaşıyla münakaşaya gireceği zaman bile ortamda hakemlik yapacak birinin olmasını tercih ederdi. Öğrenci Mustafa Kemal in tüm fikir tartışmalarında, haklı ile haksızı tayin edecek üçüncü bir kişi bulunmalıydı. Haksız bulunursa sorardı; "Neden böyle düşünüyorsun?" diye. Sorgulamak onun için bir yaşam biçimiydi. Başka türlü siyaset tartışmazdı.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum